CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu Abant’ta düzenlenen CHP TBMM Grubu 28. Dönem 3. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısında (Foto: CHP.org.tr)
CHP lideri Özgür Özel’in hafta sonu Bolu’daki parti kampı ardından gazetecilerle sohbetinde dört mesaj öne çıkıyor.
Bu dört mesajı da Özel’in sözlerinde bulmak mümkün. Tek tek bakalım.
Özel, CHP’nin Brüksel’de, AB’nin merkezinde yapacağı, iktidarın “yabancılara şikâyet” diye yüklenme riski yüksek olan mitinge “İmamoğlu’na darbeden uluslararası toplumun haberdar olması” açısından bakıyor.
Avrupa’daki demokratik, liberal çevreler zaten İmamoğlu’nun durumundan haberdar ve dayanışma gösteriyor ama CHP açısından kötü haber, yıllardır Türkiye’yi AB’den dışlayan Avrupa siyasetçilerinin bugün ekonomik ve siyasi manivela etkisinin cidden zayıflamış olması. Kısmen bunun da etkisiyle, Türkiye’de artık bırakalım AİHM kararlarını, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Can Atalay gibi örneklerde görüldüğü üzere, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir AK Parti iktidarı var.
CHP’nin durumu aynı değil. Özel, İmamoğlu vakasında CHP’nin Türkiye çapında kitleleri, sokakları, barışçıl biçimde hareketlendirebileceğini gösterdi. Meclis açılış oturumuna katılmayarak, Meclis’i de manevra alanı haline getirdi.
Öte yandan CHP’de Brüksel’in aynı zamanda NATO’nun da merkezi olduğunu, şu anda çoğu AB ülkesinin Türkiye önceliğinin silah projeleri olduğunu bilen yeterince kadro var.
Yani Brüksel mitingi bir anlamda CHP seçmenine “Yapılacak her şeyi yapıldığını” göstermek için atılacak bir adım gibi duruyor.
Siyaset kulisinde tıpkı Erdoğan’dan sonra AK Parti tartışmaları gibi İmamoğlu’nun adaylığı yasal olarak imkânsız hale gelirse CHP yönetiminin durumu tartışmaları da var. Bu tartışmalarda CHP’de Özel yönetimini seçim yerine mahkeme kararlarıyla devirmek isteyen girişimlerin de payı var elbette. 24 Ekim’deki “mutlak butlan” duruşması bir eşik olacak, bir de mahkeme kararlarıyla engellenmek istenen 39’uncu Olağan Kurultay.
Özel’in sürece bakışı ise şöyle:
“O güne kadar” vurgusu önemli ve gerçekçi.
O günden sonra CHP’nin kimilerinin önerdiği gibi Meclis’ten, siyasetten çekilmeyeceğini, mücadeleye devam edeceğini şu sözlerden anlıyoruz:
Buradaki anahtar sözcükler, “o günün gelmediği” ve “denklemi çözecek kişinin denkleme kendisini sokması” halinde “çözümün yanlış olacağı”. Yoksa, “Mansur Bey önemli bir seçenek” ama ona da CHP seçmeni önseçimle karar verecek.
Özel’in konuyu, parlamenter sisteme geçiş çağrışımlarıyla Cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusuna getiriş yolu da ilginç:
Özel belki de hem CHP hem CHP dışı seçmenin görmek isteyeceği Yavaş gibi bir cumhurbaşkanı tarifini yapıyor. Ama aynı zamanda frenli bir gidişin işaretini de veriyor.
Bu işaretin, CHP’nin katılmadığı 1 Ekim Meclis açılış davetinde Erdoğan ile verdikleri fotoğraflar nedeniyle DEM, Gelecek, DEVA ve Yeniden Refah liderlerinin sosyal medyada hedef haline gelmesiyle zirve yapan siyasi kutuplaşmanın hemen ardından gelmesi de önemli. Özellikle DEVA lideri Ali Babacan’ın “CHP kendisini yalnızlaştırıyor” eleştirisinin Bolu toplantılarında yankı bulduğu, Özel’in aynı gün;
Özel’in de bu tırmanıştan rahatsız olduğunu gösteriyor.
CHP lideri bu noktada, 1 Ekim 2024 Meclis açılışında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, o zamanki “normalleşmenin” etkisiyle ayakta karşılamaktan, bir yıl sonra toplantıyı protesto etmeye varan tutumun nedenini Erdoğan’ın CHP’yi imhaya yönelik tutumuna bağlıyor:
Gözden kaçırmamamız gereken bir husus da önümüzdeki günlerden itibaren iç siyasetteki gelişmelerin bir yandan dış politikada Gazze, Suriye ve Rusya-Ukrayna, iç politikada Terörsüz Türkiye süreciyle iç içe gitme zorunluluğu. Erdoğan’a da Özel’e de düşen sorumluluk var.
TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…
İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…
Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…
Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…
Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…