Siyaset

Avrupa Enerji Güvenliğinde Azerbaycan’ın Önemi

Azerbaycan’ın 2024’te Avrupa’ya gaz ihracatı yaklaşık 13 milyar metreküpe ulaştı. Bu rakam, 2021’deki 8 milyar metreküp seviyesinden belirgin bir artışı ifade ediyor ve Avrupa’nın Rusya’dan kopuş stratejisiyle birebir örtüşüyor. (Foto: Azerbaycan Enerji Bakanlığı)

Avrupa’nın enerji güvenliği tartışması, Rusya’nın arz haritasındaki ağırlığının azalmaya başladığı 2022’den sonra kökten değişti. Bugün Brüksel’de “enerji güvenliği” denince ilk akla gelen kavram artık fiyat değil; kırılganlık. Avrupa Birliği, en çok gazı kimin sağladığından ziyade, hangi tedarikçinin ve hangi güzergâhın Avrupa’yı siyasi baskıdan, ani kesintilerden ve “tek düğmeye” bağımlılıktan uzak tuttuğuna bakıyor.

Bu yeni denklemde Azerbaycan’ın —ve onunla birlikte Türkiye’nin— rolü ne abartıldığı kadar büyük ne de küçümsenecek kadar önemsiz. Asıl güç “marjda”. Ve bugün manşetleri belirleyen de tam olarak bu marjın jeopolitiği.

Rusya Sonrası Avrupa

AB Konseyi’nin verileri, Rusya’ya bağımlılıktaki kırılmayı açık biçimde ortaya koyuyor. 2024’te Rus boru gazının AB boru gazı ithalatındaki payı yaklaşık yüzde 11’e gerilerken, LNG dâhil toplam Rus gazının payı yüzde 19’un altına indi. 2025 sonunda bu oranın daha da düşmesi, 2027–2028 döneminde ise fiilen sıfırlanması bekleniyor.

Bu tablo, Rusya dışındaki her molekülü daha değerli hâle getiriyor. Azerbaycan burada “sistemik” bir sütun değil; fakat özellikle Güneydoğu Avrupa’da arz dengesini ve pazarlık gücünü etkileyen bir sigorta tedarikçisi konumunda.

Azerbaycan’ın 2024’te Avrupa’ya gaz ihracatı yaklaşık 13 milyar metreküpe ulaştı. Bu rakam, 2021’deki 8 milyar metreküp seviyesinden belirgin bir artışı ifade ediyor ve Avrupa’nın Rusya’dan kopuş stratejisiyle birebir örtüşüyor. Elbette bu hacim Rusya’nın yerini tutmaz; ancak bazı ülkelerde kış riskini, fiyat psikolojisini ve kontrat müzakerelerini doğrudan etkiler.

Brüksel’in Gözüyle Bakü

Azerbaycan’ın Avrupa’ya verdiği mesaj son bir yılda belirgin biçimde sertleşti: “Daha fazla gaz istiyorsanız, finansman ve uzun vadeli sözleşme perspektifi üretin.” Bakü, AB’nin özellikle Avrupa Yatırım Bankası’nın karbonsuzlaşma stratejisi gereği yeni fosil yakıt finansmanına mesafeli durmasının ve uzun vadeli kontratlara isteksiz yaklaşmasının, Güney Gaz Koridoru’nun genişlemesini riske attığını açıkça söylüyor.

Bu nedenle 2022’de dile getirilen “2027’ye kadar en az 16 milyar metreküp” hedefi bugün ciddi biçimde tartışmalı.

Bu tablo, Azerbaycan’ın “enerji hub’ı” iddiasının da gerçek sınırlarını gösteriyor. Azerbaycan’ın Avrupa için Hollanda’daki TTF benzeri bir fiziksel gaz ticaret merkezi olması zor. Ancak bir bağlantı merkezi olması mümkün. Gaz akışına elektrik enterkonneksiyonları, koridor diplomasisi, gelecekte hidrojen uyumu ve bölgesel dengeleme kabiliyeti eklendiğinde Azerbaycan hacminden çok daha büyük bir etki üretebilir. Avrupa’nın yeni güvenlik mantığı zaten “tek ürün–tek hat” değil, “çoklu bağlantı” üzerine kurulu.

Ermenistan ile Barış

Azerbaycan’ın jeopolitik risk haritasında en kritik başlık hâlâ Ermenistan ile barışın kalıcı hâle gelmesi. Trump’ın Beyaz Saray’da Aliyev–Paşinyan görüşmesine ev sahipliği yapması sembolik açıdan önemliydi. Ancak 2025’in son günlerinde uluslararası basında hem “ilerleme” hem de “tıkanma” anlatılarının yan yana yer alması, sürecin kırılganlığını gösteriyor.

Bir yandan 2026’ya dönük barış takvimi konuşulurken, diğer yandan müzakerelerde yeni şartların gündeme geldiği ve güven krizinin tam olarak aşılamadığı görülüyor. AB sınır misyonu, üçüncü tarafların rolü ve güvenlik garantileri tartışmaları hâlâ masada.

Barışın gerçek değeri sadece siyasi değil. Yatırım çekme kapasitesi, koridorların sigortalanabilirliği, finansman maliyetleri ve Azerbaycan’ın “öngörülebilir ülke” algısı doğrudan bu dosyaya bağlı. Kalıcı barış, risk primini düşürür; risk primi düşen ülkeye sermaye daha hızlı ve daha ucuz gelir.

Zengezur Koridoru

Zengezur tartışması çoğu zaman dar bir ulaştırma meselesi gibi sunuluyor. Oysa bu, İran’ın kuzey sınırı boyunca şekillenen yeni bir jeopolitik mimari demek. 2025’te ABD’nin arabuluculuğunda şekillenen ve koridorun işletilmesinde Washington’a uzun vadeli rol biçen çerçeve, bölgedeki dengeleri sarstı. İran ve Rusya’nın bu gelişmeden rahatsızlığı gizli değil.

Koridorun açılması, Azerbaycan’ı Nahçıvan üzerinden Türkiye’ye daha etkin bağlarken Orta Koridor’un da tamamlayıcı bir parçası hâline gelebilir. Ancak bu aynı zamanda Rusya’nın Güney Kafkasya’daki geleneksel nüfuz düzenini aşındırır, İran’ın kuzey–güney bağlantı stratejisini sıkıştırır ve ABD’ye bölgeye altyapı üzerinden kalıcı bir giriş kapısı açar. Zengezur bu nedenle yalnızca transit değil, egemenlik ve nüfuz paylaşımının sahasıdır.

İran’daki Azeri Nüfus

İran–Azerbaycan ilişkileri Bakü’nün güvenlik ajandasında “sessiz ama kritik” bir başlık olmaya devam ediyor. İran’daki Azeri nüfus, tarihsel ve kültürel bağlar nedeniyle doğal bir hassasiyet alanı. Bakü bu kartı açık oynarsa Tahran’la doğrudan gerilim üretir; tamamen yok sayarsa içeride millî söylem baskısı doğar.

Bu nedenle rasyonel strateji, provokasyon değil denge. Sınır güvenliğini sağlarken İran’ı tamamen dışlamayan, ancak İran kaynaklı riskleri de hafife almayan çok katmanlı bir yaklaşım.

Türkiye ile Stratejik Ortaklık

Türkiye–Azerbaycan ilişkisi artık sadece “kardeşlik” söylemiyle açıklanamaz; bu bir çıkar ortaklığı mimarisi. Güney Gaz Koridoru’nun omurgası Türkiye’den geçiyor. Orta Koridor’un Batı kapısı Türkiye. Savunma alanında ise Karabağ sonrası dengeyi belirleyen faktörlerden biri iki ülke arasındaki kapasite uyumu.

SOCAR’ın Türkiye’deki yatırımlarıyla tek başına en büyük yabancı yatırımcı olması da bu ilişkinin ekonomik boyutunu net biçimde gösteriyor.

İsrail ile Özel İlişki

Azerbaycan–İsrail ilişkisi bölgenin en pragmatik ve sonuç odaklı dosyalarından biri. Bu ilişki sadece Bakü–Tiflis–Ceyhan hattı üzerinden petrol satışından ibaret değil; savunma ve istihbarat boyutu da uzun süredir biliniyor. 2025’te SOCAR’ın İsrail açıklarında gaz arama ortaklıklarıyla enerji boyutu daha da derinleşti.

Bu ilişki Bakü’ye teknoloji ve ABD nezdinde siyasi okuma kolaylığı sağlıyor. Ancak Gazze sonrası bölgesel atmosferde İran’la gerilimi daha hassas hâle getirdiği de bir gerçek. Yani bu ilişki Azerbaycan’a avantaj sağlarken aynı anda ince bir denge yürüyüşü dayatıyor.

Orta Asya ve Büyük Rekabet

Azerbaycan’ın önemi artık sadece enerjiyle açıklanamayacak kadar büyüdü. ABD Zengezur dosyasında daha görünür. Avrupa Orta Koridor’u jeopolitik ve ekonomik bir kazanım olarak görüyor. Çin ise koridorun Asya ayağında altyapı ve lojistik üzerinden nüfuzunu artırmak istiyor.

Bakü’nün asıl sınavı burada: Büyük güçler arasında sadece bir çekişme alanı mı olacak, yoksa kendi koşullarını yazabilen bir düğüm noktası mı?

Bunun cevabı barış sürecini kalıcılaştırmasından, koridor yönetişimini şeffaflaştırmasından, yatırımcıya hukuk ve öngörülebilirlik sunmasından ve Türkiye–AB hattını güçlendirirken İran ve Rusya hassasiyetlerini yönetebilmesinden geçiyor.

Son Söz

Azerbaycan Avrupa’nın enerji güvenliğini tek başına kurtarmaz; ama Avrupa’nın kırılganlığını azaltan stratejik marjı güçlendirir. Bugün “marj” dediğimiz şey, yarın fiyatı, yatırımı ve diplomasiyi belirler. Enerji, altyapı ve barış aynı cümlede buluşmadan büyük sıçrama olmaz.

Güney Kafkasya’nın yeni jeopolitiği tam da bu üç kelimenin etrafında dönüyor: barış, bağlantı ve öngörülebilirlik.
Bu yolculukta Azerbaycan’ın en kritik stratejik ortağı ise açık: Türkiye. Bu ilişkinin kazan–kazan temelinde korunması, her iki ülke için de artık bir tercih değil, zorunluluk.

Mehmet Öğütçü

Londra Enerji Kulübü YK Başkanı

Recent Posts

Açık Bırakılmaması Gereken İki Olay: Yalova’daki IŞİD ve Düşürülen İHA

Açık bırakılmaması gereken, yetkililerce yapılan açıklamaların yetersiz kalıp daha çok soru işareti ürettiği iki olay…

2 dakika ago

Yalova’da IŞİD Operasyonu: 3 Polis Şehit, 6 Terörist Öldürüldü

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 29 Aralık erken saatlerde Yalova’da yürütülen bir terör operasyonunda DEAŞ (IŞİD)…

20 saat ago

Yoksa İktidar Gazetecileri Artık İktidarı Savunmaya Çekiniyor mu?

Açık söyleyeyim, ben bu köpürtülen Hakan Fidan, Bilal Erdoğan çekişmesi iddialarına pek itibar etmiyorum. Ama…

22 saat ago

2026’da Türkiye Ekonomisi ve Sözün Bittiği Yer

2026’da Türkiye ekonomisi nasıl şekillenebilir? Büyüme, enflasyon, politika faizi, cari açık gibi önemli makroekonomik değişkenler…

1 gün ago

Özel, İHA’nın Vurulmasını Erdoğan Geciktirdi Dedi Beştepe Yalanladı

CHP lideri Özgür Özel, 15 Aralık’ta Türk hava sahasına giren İHA’nın Karadeniz’de değil, iç Anadolu’ya…

2 gün ago

Hatay Deprem Konutları: Eleştirelim Ama Küçümsemeyelim

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 27 Aralık’ta Antakya’da Hatay deprem konutları teslim törenine katıldı. 6 Şubat 2023…

2 gün ago