Siyaset gazetecileri güne hangi gazeteyi okuyarak başlar, biliyor musunuz? Resmî Gazete. Bu sabah, 13 Ağustos tarihli Resmî Gazetede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, olmuş ve “bundan sonra meydana gelebilecek yangın ve sel afetlerinden” zarar görecek vatandaşlar için yardım kampanyası başlatma kararını duyurdu. Bir yandan “yardım kampanyası” diyenlere soruşturma açılmasından söz etmeyeceğim burada, o ayrı hesap. Ama bu karar, güney sahillerini, Muğla ve Antalya’yı vuran orman yangınları sonrasında kuzey sahillerini Sinop, Bartın ve Kastamonu’yu vuran sel felaketinin şimdilik 27 can alması ardından geldi. Kaybın artması endişesi üzerine Erdoğan AK Parti’nin 20’inci kuruluş yılı kutlamalarını iptal etti. Ama mevcut belalar yetmiyormuş gibi koşar adım herkesin kaçtığı Afganistan’a gidiyoruz bir yandan.
Erdoğan’ın 11 Ağustos prompter sayesinde yarı-canlı diyebileceğimiz TV yayınında Afganistan’a gidebilmek için gerekirse “Taliban üst düzeyiyle” konuşabileceğini söylemesi mevcut endişeleri, artırdı. O adını söylemeyince dünkü yazıda ben vereyim dedim, Mevlevi Hibatullah Akhundzada diye. Ama belki Akhundzada, Erdoğan ile görüşmeyi güvenliği açısından sakıncalı bulur, malum terör örgütü liderliği nedeniyle ABD’nin -en azından resmen- arananlar listesinde.
Şartlar yerine getirilse de ateşle oynamak
Erdoğan’ın bu sözleri ardından daha önce Kabil havaalanına “talibiz” diyen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ziyaret için gittiği İslamabad’dan sözlerine açıklık getirmeye çalıştı. “Şartlarımız yerine getirilirse” talip olmuşuz. Yoksa “Mehmetçiği ateşe atmayız” dedi Savunma Bakanı. Afganistan’a gidiş şartlarını geçen ay Kıbrıs’ta açıklamıştı Erdoğan; ABD’nin tam diplomasi desteği, Afganistan’daki lojistik ve teknik gereçlerin Türkiye’ye verilmesi ve maliyet bütçesi olarak. (Bu arada Erdoğan’ın Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi’yi 15 Ağustos’ta Pakistan için MİLGEM projesi kapsamında imal edilen Babür korvetinin denize indirilme törenine davet ettiğini de öğrendik.) Türkiye, Afganistan’a orayı cehenneme çeviren örgütleri kendi ulusal çıkarları için besleyip büyütmüş olan Pakistan desteğiyle gitmek, daha doğrusu varlığını sürdürmek istiyor.
ABD bu şartları yerine çalıştıklarını söyledi. Bu da son zamanlarda gerçekten mağdur Afgan göçmenlerin yanı sıra kafileler halinde, adeta İran üzerinden Türkiye’ye “tahliyesi” ya da “sevkiyatı” yapılan güçlü kuvvetli, askeri üniformalı delikanlılara dair kuşkuları artırıyordu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu İran sınırında, Van’da incelemelerde bulunduktan sonra “Hükümetin neden İran’la konuşup” bu sevkiyatı durdurmaya çalışmadığını sordu. Malum, bir yandan Afgan ve Suriyeli sığınmacılar ülkede zaten mevcut kutuplaşmaya yeni boyutlar ekliyor. Altındağ olayı ortada.
Az önce “Taliban gelirse” dedik ama, lafın gelişi… Taliban zaten ülkenin tamamını ele geçirmek üzere. Son 5 günde 10 vilayet merkezini hükümet birliklerinden aldılar. ABD askeri istihbaratı Taliban’ın 90 gün içinde Başkent Kabil dahil Afganistan’a bütünüyle hâkim olacağı tahminini açıkladı. ABD ve İngiltere, vatandaşlarını büyükelçiliklerinden tahliye etmek için özel kuvvetler göndereceklerini duyurdular. Ankara’nın çok güvendiği, göğsüne taktığı parlak madalyalarla kendisine mareşal dedirten Raşid Dostum’un etkili olduğu Orta Asya kapısı kuzey vilayetleri dahi Taliban’a geçti.
Afganistan’a neden talip olduğumuz açıklanmalı
Dünyanın en gaddar örgütlerinden biri olan, İslam Şeriatı’nı IŞİD ve El Kaide gibi zorbalıkla uygulama iddiasındaki Taliban, dünyadaki eroin üretiminin yüzde 90’ından sorumlu olan ülkenin yönetimini -yeniden- ele geçirmek üzere. O ülke ki son kırk yıldır dünyaya sınır tanımayan ve ölümden korkmak bir yana, ölümü arzulayan teröristlerin eğitim ve staj sahası.
Ve Erdoğan bu örgütü tamamını elde tuttuğu ülkenin başkentindeki Hamid Karzai Havaalanı’nın “korunma” ve işletilmesinin Türkiye’ye bırakmaya ikna edeceğini düşünüyor. Kimden koruma? Taliban’dan mı? Onlar zaten yönetime geliyor. (Bu arada o havaalanının isminin değiştirilmesi de gün meselesi. Belki Taliban ele geçirdiğinde Erdoğan’ın gençliğinde kahraman saydığı Gülbeddin Hikmetyar’ın ismi verilir.)
Afganistan’a neden talip Türkiye? Orta Asya stratejisi gibi açıklamalar geride kaldı, yaşanan kaos yüzünden. Kimlerin çıkarı var Türkiye’nin Afganistan’a talip olmasından, kimler istiyor, neden istiyor?
Erdoğan’ın çıkıp Türkiye’nin neden Afganistan’a talip olduğunu halka açık seçik ilan etmesi lazım.
Karşısına çıkıp soru sormamıza izin verilse, kadrolular gibi gerdan kırmaz, sorularımızı sorarız.
Türkiye, şartlarını da geri çekerek bu maceradan vakit geç olmadan dönmeli ve bir an önce sığınmacılar konusuna da çare bulmalı.
Akar’ın “Mehmetçiği ateşe atmayız” sözüne bir nokta koymak lazım.