CHP’de çekişmeli geçen Ankara İl Kongresini, Genel Merkezin adayı Ümit Erkol’un İl Başkanı olmasıyla sonuçlandı. Sırada İstanbul İl Kongresi var. CHP Olağanüstü Kurultayı öncesi iç hesaplaşmalarla çalkalanıyor. (Foto: CHP)
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçim sonrası değişim talebinin yükseldiği ve liderlik yarışının çetin geçeceği anlaşılan Olağanüstü Kurultay öncesi iç hesaplaşmalarla çalkalanıyor. 23 Eylül’de yapılan Ankara İl Kongresi Değişimcilerin adayı Sercan Çığgın’ın aldığı 241 oya karşı Genel Merkez’in adayı Ümit Erkol’un 340 oyla İl Başkanı olmasıyla sonuçlandı. Gözler 8 Ekim’de yapılması beklenen İstanbul Kongresine çevrildi. Olağanüstü Kurultay tarihi için 4-5 Kasım tarihlerinden söz edilse de kesin kararın 26 Eylül’deki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında alınması bekleniyor.
1370 delegenin oy kullanacağı CHP Olağanüstü kurultayına Ankara 72 delege, İstanbul ise 196 delege gönderiyor. Ancak milletvekilleri ve parti yöneticilerinin doğal kurultay delegesi sayılmasıyla Değişimcilerin en aktif bulunduğu İstanbul’un Kurultay ağırlığı 250’ye kadar yükselebiliyor. Bu arada CHP Ankara Kongresi, gerilimli atmosferde geçmesine rağmen katılımın yüksek olmamasıyla da dikkati çekti; bu durum adayların aldığı oylara da yansıdı.
Ankara’da tartışmalar kavgaya dönüşmedi ama Olağanüstü Kurultay öncesi, İzmir örneğinde görüldüğü üzere il kongreleri tartışma ve kavgalarla gündeme gelmiş, İstanbul’daki 39 ilçe başkanı ile toplantı alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “kavga istemiyorum” notunu başkanlarla paylaşmıştı. Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İl örgütüyle yapılan bu toplantıya çağrılmamasına Kılıçdaroğlu nezdinde tepki göstermişti.
İstanbul Kongresi öncesi görünüm
Bu arada CHP’de eski tartışmalar da yeniden alevleniyor.
Önceki CHP milletvekillerinden Atilla Kart’ın 2017 Anayasa referandumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oy pusula ve zarflarının geçerli sayılması kararında partinin tutumu ile ilgili iddiaları tartışma yarattı.
Kart, gazeteci Nevşin Mengü’nün YouTube yayınında, mühürsüz oy kararı ile ilgili parti adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapmak istediğini ancak bu başvurunun CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından engellendiğini iddia etti.
Kart, zamanın Grup Başkanvekili Bülent Tezcan, Haluk Koç ve Tekin Bingöl’ün ismini vererek, AİHM başvurmak için parti vekaletiyle dosya hazırladığını, ancak daha sonra parti ismi ile değil kendi ismi ile başvuru yapması yönünde telkinler ile başvurusunun engellendiğini öne sürdü.
Tezcan ise CHP’nin zaten AİHM’ye başvurusu olduğunu ancak AİHM’nin yalnızca genel seçimler ile ilgili başvuru kabul ettiği gerekçesiyle usulen reddettiğini söyledi. Tezcan, T24’e “Bir eski vekil onun talebi üzerine gitmedik diye sanki AİHM’ye gidilmemiş gibi bir algı yaratıyor,” dedi. Başvuruyu hazırlayan ekipte bulunan eski milletvekili Musa Çam ise AİHM’nin başvuruyu reddettiğini ancak referandum günü CHP Genel Merkezi’nde muhatap bulamadıklarını, YSK önünde yapmak istedikleri eylemin de Kılıçdaroğlu tarafından engellendiğini iddia etti.
Anket tartışması
Öte yandan seçimlerin 14 Mayıs’taki ilk turunun ardından eleştiriler sebebiyle CHP’nin Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığından istifa eden Onursal Adıgüzel de seçim öncesinde yapılan anketlerde başa baş bir tablo olduğununun yönetimle paylaşıldığını ancak “görmezden gelindiğini” öne sürdü. Sözcü gazetesine konuşan Adıgüzel şunları söyledi:
“Ocakta partinin yaptırdığı anketlerde seçim sonuçlarının başa baş olduğu ile ilgili birçok sonuç vardı. Ama parti genel merkezi birçok sorgulamaya rağmen bunu görmezden geldi. Bu anketlerin [Kılıçdaroğlu’nun] kendisine sunulduğunu biliyorum. Kampanya sürecini yöneten arkadaşın da görmeme şansı yoktu. bunların aşılabilecek olduğunu düşündüler. Sonuç ortada.”
Kılıçdaroğlu seçim öncesi TV yayınlarında yüzde 60 destekle Cumhurbaşkanı seçileceğini öne sürmüştü. Adıgüzel, 14 Mayıs seçimleri ardından gelen eleştiriler üzerine “sistemimiz çalışmasına ve hiçbir teknik aksaklık yaşanmamasına rağmen” notunu düşerek istifasını vermişti.
Genel Merkez açısından bir başka sorun da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yenilgiden Kılıçdaroğlu ve CHP’yi sorumlu tutan sert eleştiri ve çıkışlarıyla yaşanıyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde işbirliği kapılarını kapatmamak adına İYİ Partiye yanıt verilmemesi ve tartışmaya girilmemesi için CHP’lilere kesin talimat verdiği de biliniyor.
Her halükârda Olağanüstü Kurultaya doğru CHP’deki tansiyon yükseliyor.
