

İmamoğlu soruşturması çerçevesinde polis tarafından evlerinden alınan gazetecilere “yalan haber yapma” ve çıkar sağlama soruları soruldu. Üst sırada soldan sağa (ABD’de bulunduğu için ifadesi alınamayan) Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Şaban Sevinç, alt sırada Soner Yalçın Yavuz Oğhan, Batuhan Çolak. (Grafik: Cumhuriyet)
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmalar çerçevesinde beş gazeteci, Soner Yalçın, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak, İstanbul Emniyetinde sorgulandıktan sonra adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı koşuluyla serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı çerçevede, ABD’de bulunan gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’ın ifadesinin de alınmasını Emniyet’ten istedi.
Başsavcılık açıklamasında gazetecilerin, “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” tanımıyla, “yalan bilgiyi alenen yayma” ve “örgütüne yardım etme” kuşkusuyla ifadesinin alınması kararı verildiği bildirildi.
Yetkililer, gazetecilerin gözaltına alınmadığını söylese de sabah saatlerinden itibaren evlerinden polis eşliğinde alınarak Emniyet Müdürlüğüne götürülmeleri ve cep telefonlarına el konulması gibi uygulamalar gazetecilik örgütleri tarafından fiili gözaltı sayılarak kınandı.
Gazetecilere Gizli Tanık Soruları
İktidar çizgisindeki basın tarafından İmamoğlu “suç örgütünün medya ayağı” olmakla suçlanan gazetecilere İBB Medya AŞ Başkanı Murat Ongun ve iş dünyasından Emrah Bağdatlı’dan para alıp almadıkları, yaptıkları haberleri onların isteğiyle mi yaptıkları gibi sorular sorulduğu bildiriliyor. Gazeteciler ise iddiaları reddederek habercilik dışında bir faaliyetleri olmadığını söylediler.
Gazetecilere sorulan soruların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, “İlke” ve “Meşe” kod adlı gizli tanıkların ihbarlarına dayandığı anlaşılıyor.
Cumhuriyet gazetesi, daha önce İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk iddialarında adı geçem “Meşe” kod adlı muhbir ile gazetecilere yönelik suçlamadaki “İlke” kod adlı muhbirin ifadelerinin “kes-yapıştır” aynılığında olduğunu yazdı.
Gazetecilere neden sık konuştukları sorulan Ongun, aynı zamanda İmamoğlu’nun basın danışmanı olduğu için İBB konusunda bilgi almak isteyen gazeteciler sıklıkla kendisini arıyordu.

