

Atatürk saygı ve sevgisi, tepeden inme değil ama unutturma çabalarına rağmen sivil ve tabandan yükselen bir şekilde artıyor.
Bu belgenin Türkiye’nin işgalden kurtuluş ve yeniden, bir Cumhuriyet olarak kuruluşunun önderi, milli kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk inkârcılarını utandıracağını sanmıyorum. Bildikleri yolda devam edeceklerdir.
Ne yazık ki Atatürk saygı ve sevgisinin devletin asli, güçlerinden, siyaseti, yargıyı, askeri, üniversiteyi kontrol eden kuvvetlerim Atatürk saygı ve sevgisini teşvik etmek değil, unutturmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz.
Geçmişte, örneğin 12 Eylül 1980 askeri darbesi yönetiminde olduğu gibi Atatürk’ün zor yoluyla, siyaset, yargı ve üniversiteler kanalıyla topluma dayatılıp ters teptiği, utanç verici dönemleri yaşadık.
Şimdiyse devlet organlarını yönetenlerin unutturma çabalarına karşı laik Cumhuriyete, kadın-erkek eşitliğine, yurtta barış, dünyada barış ilkesine, fikir, basın, ifade ve örgütlenme özgürlüklerine inanan milyonların sivil ve gönüllü sevgi ve saygısının yükselişine tanık oluyoruz.
Rakamlara Sığmayan Saygı
Bunu rakamlar da söylüyor.
Geçtiğimiz 2024 yılında Atatürk’ün defnedildiği Anıtkabir’de ziyaretçi rekoru kırılmış: 6 milyon 480 bin 480 kişiyle. En çok ziyaretçi 1 milyon 92 bin 365 kişiyle 10 Kasım’da gelmiş. 29 Ekim’de 745 bin 925 kişi.
Bu yıl 29 Ekim’de 2024’te rekor kırılmış: 1 milyon 182 bin 425 kişi. Yarı yarıya artmış.
Anıtkabir Ankara’da. Herkes Türkiye’nin her yerinden gelemiyor. Buna rağmen artmış.
Bu yıl, Atatürk’ün “Milli” unvanını verdiği Eğitim Bakanlığının okulları 10 Kasım öncesinde tatil etmesi, muhalefet tarafından hem okullarda Atatürk anmalarına meydan vermemek hem de Anıtkabir’e gelecek öğrenci sayısını azaltma kötü niyetine bağlandı, eleştirildi.
Buna rağmen bir rekor da 10 Kasım 2025’te kırılacak mı? Kırılırsa inkârcılara yerinde bir cevap olur.
O yüzde rakamlar da söylüyor diyoruz ama Atatürk saygı ve sevgisi rakamlara sığmıyor.
Emeklilik Dilekçesi ve Atatürk
Başta sözü geçen belge, Atatürk’ün Emeklilik Dilekçesi.
Atatürk 30 Haziran 1927’de, o zamanki adıyla Müdafaayı Milliye Vekaleti, Millî Savunma Bakanlığına vermiş dilekçeyi hem Anıtkabir Müzesinde Sergileniyor hem de Türkiye İşçi Emeklileri Derneği yayınları arasında yer alıyor.
Toplam 41 yıl, 3 ay, 29 gün olarak hesaplanan askerlik hizmetinin dökümü ise, Osmanlı hanedanı yönetimindeki Türk İmparatorluğunun çöküş ve yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş özeti gibi.
1899’da İstanbul’da Harbiye Mektebine giriş tarihinden itibaren orduda üstlendiği komutanlıklarla fiili hizmeti 28 yıl 3 ay 29 gün tutuyor. Buna ek olarak çeşitli savaşlarda aldığı terfi ve zamlarıyla yekûna 13 yıl daha ekleniyor. Bu terfi zamlarının dökümü de dilekçeye şöyle yansımış:
• 2 yıl İtalyan Harbi (Libya)
• 1 Yıl Balkan Harbi
• 5 Yıl Büyük Harp (Birinci Dünya Savaşı, öncesi ve sonrasıyla)
• 5 Yıl İstiklâl Harbi
Milli Bakanlığı bu hesaba dayanarak, Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığında bulunduğu sürece ayda 126 lira 28 kuruş asker emeklisi aylığı almasını karara bağlamış.
Saygı ve sevgiyle…


