Türkiye, 5 Aralık 1934’te kadınların verdiği mücadelenin sonucunda kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Fransa’dan 11, İtalya’dan 12, İsviçre’den 36 yıl önce.Bu sadece hukuki bir düzenleme değildi. Cumhuriyet’in kadınları özne olarak gören eşitlik anlayışının ilanıydı. Atatürk’ün, kadınların bu ülkenin yalnızca yurttaşı değil, kurucu gücü olduğunu ortaya koyan devrimci bir adımdı. Bugün o karara bakınca hâlâ
Kadınların ahı ve isyanı alacak sizin o vahşi aklınızı, kör vicdanınızı derken sadece İran İslam Cumhuriyetindeki mollalar rejiminden söz etmiyorum, Türkiye’den de söz ediyorum. Bunu Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te kadınlara erkeklerle eşit seçme ve seçilme hakkı tanıdığı 5 Aralık günü yazmak bana acı veriyor. Ama Anayasa’nın 2’inci maddesine göre kâğıt üzerinde laik, demokratik, sosyal hukuk

