Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 19 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi, çoktan sıradan bir liderlik yarışının ötesine geçti. Bu seçim, bir strateji ve kimlik referandumu niteliği taşıyor: Kıbrıs Türk toplumu “egemen eşitlik” hedefini daha da derinleştirip iki devletli çözüm yolunda mı ilerleyecek, yoksa Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri çerçevesinde iki bölgeli, iki toplumlu bir çözüm vizyonuna mı
