Orman nasıl yaban hayatıyla, bilcümle canlısıyla, çiçeğiyle, suyuyla, örtüsüyle bir bütünse, hukuk da tüm dallarıyla, alanlarıyla, yasalarla, uygulamayla bir bütün. Ülkemizde geçen hafta tam 181 ayrı noktada, aynı anda çıkan devasa afet orman yangınları tedbir, hazırlık, zarar azaltma, olaya müdahale, iyileştirme iradesi ve uygulamasını ele almayı gerektiriyor. Kamu yararı kavramı, konulan kurallar ile gerçekleştirilen idari
Montesquieu, Kanunların Ruhu Üzerine’yi patent hakkının süresi kadar bir sürede, yirmi yılda yazıyor. 1748’de yayımladığı büyük eserinde yasalara ilişkin madi ve manevi gerekçelerin çekirdeğini şöyle ifade ediyor: “İnsaniyet sevgisini kapsayan o evrensel erdem… Erdem, sevgiden de öte yaşamı birlikte kurmanın genel anlayışı. Toplum Sözleşmesinin ve dünya halklarının birliğinin temeli. Fikri mülkiyet hakları düşünce ürünü, fikri
Herkes sosyal medya hesaplarından canlı yayında. Bütün kurumlardan arşivlerini dijital platformda erişime açması bekleniyor. Kültür-sanat içeriklerinin bu “sıkıntılı” günlerde “kurtarıcı” olacağı konusunda herkes hemfikir… İyi ama, bu işin hukuk boyutunu biliyor muyuz? Örneğin o eserlerin üreticilerinden, onların telif haklarından, fikri mülkiyet haklarından konuşuyor muyuz? Bu konuyu düşünürken, aklıma karantina günlerinden kısa süre önce hukukçu ve