Ayvalık’ta güçlü bir sivil toplum hareketi vardır. Sivil toplum örgütleri bir süredir Ayvalık Tabiat Platformu girişimi altında Tabiat Parkı kıyılarının günübirlik ihaleye açılması için imza topluyordu. Yerleşik nüfusu 64 bin küsur olan ilçede toplanan 16 bin imza, yani Ayvalık’ın neredeyse dörtte birinin imzası 8 Şubat günü şehir postanesi önünde düzenlenen bir törenle Tarım ve Orman Bakanlığına gönderildi. Amaç, 11 Şubat’ta Ayvalık’ın gözde yerlerinden Cunda (Alibey) Adasındaki 3 kıyı şeridi için açılacak ihalenin iptal edilmesini sağlamak. Aynı zamanda ihaleye açılan koylardan (Ortunç koyunun yanındaki) Pınarboğazında da bir miting düzenlediler; yukarıdaki fotoğraf da oradan
Şehrin Demokrat Partili (DP) Belediye Başkanı Mesut Ergin çevrecilerle birlikte hareket ediyor. Konu üzerine yaptığımız telefon görüşmesinde Ergin, Ayvalık’taki (AK Parti dâhil) diğer partilerin ilçe yönetimlerinin de bu ihaleye karşı olduğunu özellikle vurguluyordu.
“Kıyılar halka kapatılamaz”
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı ki deniz ve ormanın yanı sıra, sayılı jeolojik tabiat parkları arasındadır, 1995’te Milli Parklar kanununa göre belirlenmiş ve 2004 yılında da Uzun Vadeli Gelişme Planı onaylanmış. Ancak 2009 yılında Revizyon Planında halkın ücretsiz denize girebildiği koyların, Tabiat Parkının özelliğini bozacak şekilde kiralanabileceği anlaşılınca Ayvalıklılar karşı çıkmış. Uzun mücadelelerden sonra Danıştay 6’ıncı Dairesi itirazları haklı bularak Planı iptal etmiş. Ancak yeni bir plan yapılmadığı için hukuki boşluk doğmuş. İşte şehirdeki tepkiye yol açan da Tarım ve Orman Bakanlığının bu iptale rağmen yeniden ihaleye çıkması olmuş.
Ayvalık Belediye Başkanı Ergin, aslında ihalede kamu yararı ve talebinin dikkate alınması zorunluluğu olduğuna dikkat çekiyor, 16 bin imzanın da buna kamuoyu onayının olmadığını gösterdiğini söylüyor. Ergin, “Tabiat Parkı Ayvalık’ın zenginliğidir” diyor; “Adı ister kamping, ister günübirlik kullanım alanı olsun, kıyıda yeni tesislerin oluşmasına ve yapılaşmaya karşıyız. Tabiat parkı içinde ticari amaçlı hiçbir oluşumu kabul etmemiz mümkün değildir. Kıyılarımız rantın değil, halkın ortak malıdır; halka kapatılamaz.”
Bu gelişmeler karşısında Bakanlık 11 Şubat’taki ihaleyi geri çekmeyi tartışıyor. Görüştüğüm üst düzey bir bakanlık yetkilisi, ihaleleri 7 ayrı kurumdan alınan onaylarla açtıklarını, ancak halka rağmen bir şey yapılamayacağını, ileride belediyeleri de devreye alarak bir orta yol bulacaklarına inandığını söyledi. Henüz resmi açıklama yapılmadı ama Ayvalık’ta sivil toplumun çevreye sahip çıkma bilinci idarenin yanlıştan dönmesini sağlamış görünüyor.
Bir sorun da kanalizasyon
Ayvalık’ın ciddi bir sorunu da kanalizasyon… Harika manzarasıyla Ayvalık körfezi denize girilemeyecek durumda. Aslında 2012 yılında açılan yap-işlet-devret ihalesiyle 15,6 milyon liraya Koçoğlu şirketin tarafından yapılmış günde 4800 metreküp kapasiteli bir atıksu arıtma tesisi mevcut. Tesis 2013 yılında hizmet vermeye başlamış. Ancak 2014 yılında Balıkesir büyükşehir kapsamına alınınca, yetki Ayvalık Belediyesinden çıkmış. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 6’şar aylık geçici izinleriyle çalışan tesis 2015 yılında elektrik borçları nedeniyle kapatılmış. 2016’da geçici bir anlaşma sağlansa da sürmemiş. Koca ilçenin kanalizasyonu çevre bakanlığından alınan izinle güya “derin denize” boşaltılıyor ama Ayvalık’ta kıyıda gezintiye çıkan herkes, bunun doğru uygulanmadığına maalesef tanık oluyor.
İdarenin bu konuya da acilen el atılması gerekiyor.