Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Bahçeli: seçimden Çakıcı’ya her istediği olan lider

Yazar: Murat Yetkin / 16 Nisan 2020, Perşembe / Oda: Siyaset
MHP lideri Bahçeli, geçirdiği rahatsızlık sonrasında 23 Ekim 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ankara’daki evinde ağırlarken. (Foto: Cumhurbaşkanlığı)

Hayır, sadece Alaattin Çakıcı sonunda serbest bırakıldığı için söylemiyorum, ya da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasının reddedilmesi sürecinde oynadığı rol nedeniyle; o konulara elbette değineceğim. Ama ülke yönetiminin tek yetkilisi ve tek sorumlusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğu halde ve onun dahi her dediği olmadığı halde, MHP lideri Devlet Bahçeli her dediğini bir şekilde yaptırabiliyor; onu anlatmak istiyorum. Üstelik Erdoğan iktidara gelmeden önce de böyleydi; hatta AK Parti’yi iktidara taşıyan gelişmenin aktörü de Bahçeliydi. Hatırlayalım.

Öcalan’ın idam kararı

Yasadışı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Bülent Ecevit seçim hükümeti döneminde MİT-CIA işbirliğiyle 15 Şubat 1999’da yakalanmış, DSP_MHP-ANAP koalisyonu kurulmuştu. Öcalan’ın idam cezasına çarptırılması ardından sıra idam kararının TBMM’de onaylanmasına gelmişti. Ancak o arada 10-11 Aralık 1999 AB Helsinki zirvesinde Türkiye üye adayı olarak kabul edilmişti. Dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeydi. 12 Ocak 2000 günü Bahçeli’nin onay vermesiyle idam dosyasının Meclis’e gönderilmemesi, Başbakanlıkta bekletilmesi kararı çıktı.

2002 erken seçimi

Üçlü koalisyon çatırdıyordu. 2001 mali krizine çare bulması için davet edilen Kemal Derviş ve reformları Bahçeli’yi rahatsız ediyordu. Reformlar sonuç vermeye başlamış ama DSP bölünmüştü. Bahçeli, Derviş, Yılmaz ve Ecevit’in o zamana kadar sağ kolu Hüsamettin Özkan’ın kendisini dışlamak için kumpas içinde olduğundan şüphe duyuyordu. Ecevit 7 Temmuz’da Mete Belovacıklı ile yaptığımız TV programımızda, canlı yayında, Özkan’ı eleştirince Bahçeli koalisyonu bozdu ve 3 Kasım’da erken seçim istedi. Seçimde AK Parti tek başına iktidar, Deniz Baykal liderliğinde CHP tek başına muhalefet oldu. Bahçeli Meclis dışında kalınca istifa etti ama partisi MHP onu yine başına getirdi.

2007: Gül’ün cumhurbaşkanlığı

Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi Mayıs 2007’de doluyordu. Meclis’te yapılan oylama, bir oy farkla 367 karar çoğunluğu engeline takılmış, CHP konuyu Anayasa Mahkemesine götürmüştü. Aynı 27 Nisan akşamı Genelkurmay’dan “eşi başörtülü cumhurbaşkanı istemiyoruz” diye algılanan “e-muhtıra” yayınlanmıştı. Hükümet erken seçim kararı aldı. Meclis’te yapılan oylama yine 367’ye takılabilirdi. Ancak Bahçeli’nin desteği ile Gül 411 oyla cumhurbaşkanı seçildi. MHP, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi halkoylamasında da AK Parti’yi destekledi.

2015 seçim tekrarı

7 Haziran 2015 seçimlerinde Erdoğan ve AK Parti Meclis çoğunluğunu kaybetti. HDP’nin Meclis’teki milletvekili sayısı ilk defa MHP’yi yakaladı. (*) Televizyonlarda AK Parti-CHP “Büyük Koalisyonu” yorumları başlar başlamaz MHP kadrosunu toplayan Bahçeli gece yarısı seçimin yenilenmesi çağrısı yaptı. Önce ciddiye alınmayan bu çağrı gerçek oldu. 1 Kasım 2015’te seçime gidildi ve Erdoğan yeniden TBMM çoğunluğunu ele geçirdi.

2017 halkoylaması

Daha önce Erdoğan’ın “17-25 Aralık 2013’ün hesabını vermeden” Cumhurbaşkanı olamayacağını iddia eden Bahçeli, 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişiminden sonra tutum değiştirdi. “Partili başkan” modeline itirazının kalkmasında yeni Anayasa taslağına yüzde 50+1 oyla seçilmesi şartının getirilmesi rol oynadı. Böylece Bahçeli ve MHP, AK Parti iktidarının icraatı üzerinde, herhangi bir sorumluluk taşımadan söz sahibi olmasının yolu açılıyordu. 16 Nisan 2017’de yapılan halkoylaması sonuçları Bahçeli desteği olmaksızın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini gösterdi.

Soylu’ya destek

Aslında geçtiğimiz hafta sonu İçişleri Bakanı Soylu’nun istifası ardından Bahçeli’nin, hatta Erdoğan’ın kararından önce Soylu’ya destek çıkması ilk defa değildi. Daha önce 2019 yılında Bahçeli, hem de AK Parti içinden Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yönelik eleştirilere itiraz etmiş, her iki bakana da adeta sahip çıkmıştı. Bu defa da Soylu’nun istifasına karşı çıktı, Erdoğan kabul etmeyince memnuniyet açıkladı. O iki saatte başka neler oldu? İleride mutlaka ortaya çıkar, yazılır. Ama neticede hem Erdoğan, hem Soylu kendisine teşekkür etti.

Çakıcı’ya tahliye

Bahçeli 2018’de af tartışmaları yapılırken de suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yı “kader kurbanı, vatansever, ülkücü arkadaş” sözleriyle tanımlayarak tahliye edildiğini görmek istediğini söylemiş, ziyaretine gitmişti. Çakıcı, zorla çek senet tahsilatından kendi eşi (ve suç örgütü lideri Dündar Kılıç’ın kızı) Nuriye Uğur Kılıç dahil çok sayıda öldürme ve yaralamaya dek çok sayıda suça karışmaktan mahkûm olmuştu. Ayrıca Çakıcı’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a (zorlama değil, gerçek) hakaret ve tehditlerle dolu bir mektup yazdığı için 10 ay mahkumiyeti vardı. Çakıcı 16 Nisan’da tahliye edildi.

Çakıcı dışarıda, Kavala içeride

Hayatı silahla geçen Çakıcı tahliye edilirken, sivil toplumcu Osman Kavala infaz yasasından yararlanamadı. Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak gibi siyasetçiler infaz yasası kapsamı dışında kaldı. Gazeteci meslektaşlarımız, en son tutuklanan Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel ve Hakan Aygün’ü hepsi adına sayıyorum, belki beraat edecekler sonunda, ama içeride tutuluyorlar. Hem de Uluslararası Af Örgütünün “öncelikle siyasi nedenlerle tutuklu olanları bırakın” diyerek bütün dünya liderlerine çağrısı dururken. Sonra Avrupa Parlamentosu “Türk hükümeti muhaliflerini Covid-19 tehlikesine maruz bırakıyor” deyince Erdoğan kızıyor.

Bahçeli’nin dediği oluyor

Konumuza dönüyoruz. Bahçeli’nin istemediği şeyler olmuyor diye bir kural yok. Örneğin 31 Mart 2019 seçimlerinde Ankara’yı Mansur Yavaş’ın, Adana’yı Zeydan Karalar’ın, İstanbul’u Ekrem İmamoğlu’nun almasını istemedi. Erdoğan ile birlikte seçime itiraz edip tekrar ettirdiler. Ama İmamoğlu 13 bin olan farkı 800 bine çıkardı. Yani Bahçeli’nin istemediklerinin olduğu da vaki. Hangileri? Kendi kontrolünde olmayanlar. O nedenle Bahçeli kendisini ve MHP’yi bir şekilde iktidarda, iktidara yakın tutmak zorunda. Yüzde 50+1 mecburiyetiyle Erdoğan’ı adeta kendisine ayağından prangalamış durumda. Erdoğan’ın her istediğini yapamadığı örnekler var; ama Bahçeli her istediğini yaptırıyor.

(*) 17 Nisan 2020, saat 13.50’de güncellendi.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Bahçeli, Çakıcı, Demirtaş, kavala, Öcalan, Soylu

OKUMAYA DEVAM EDİN

Gezi Davasının savcısı artık yargıcı oldu: adalet aranıyor
CHP İstanbul mitingi: savunma konumu devam ediyor
Almanya Cumhurbaşkanı İstanbul’da: İmamoğlu ile görüştü
  • Suriye işleri yine zora girdi. Süreç de ona bağlı. Gözler ABD elçisinde27 Ağustos 2025
  • “Hem denize düştük hem yılan ısırdı”: KKM Fırtınasının Acı Gerçeği26 Ağustos 2025
  • Erdoğan Sonrasında Yeni Dengeler, Yeni İttifaklar: 2028 Yol Haritası26 Ağustos 2025
  • Cumhur İttifakında Son Durum Fotoğraftaki Gibi: Ortada İki Sorun Var25 Ağustos 2025
  • Çin Ne Melek Ne Şeytan: Türkiye İçin Dersler ve Fırsatlar24 Ağustos 2025
  • CHP’nin Zor Eylül’ü24 Ağustos 2025
  • Barış Süreçlerinde Halkın Güveni: Türkiye İçin Kolombiya’dan Dersler23 Ağustos 2025
  • Ahmet Çakar’ın kovulması gerisinde casusluk filmi gibi bir arka plan var23 Ağustos 2025
  • İsrail insanlığı öldürüyor: Gazze’de kıtlık ilan edildi22 Ağustos 2025
  • AK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan22 Ağustos 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP