Sanırım Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ruhsar Pekcan’ı Ticaret Bakanlığından göndermesinde bardağı taşıran damla 20 Nisan’daki bakanlık açıklamasında kendi bakanlığına mal satmasını “piyasa fiyatı altında” gerekçesiyle kabul etmesi oldu. Son zamanlarda, özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, önceki Ankara Ticaret Odası Başkanlarından Sinan Aygün’e karşı Togo kuleleri davasını kazanması sonrasında kulislerde adı geçmişti. Ama Pekcan kabinede öyle pek öne çıkan bir bakan değildi., “zayıf halka” bile sayılabilirdi. Yine de TOBB, DEİK çevresinin desteği arkasındaydı Ticaret Bakanı olarak.
Uzun süreden beri ilk defa Türkiye’de bir bakan yoılsuzluk iddiası sonrasında görevden alınıyor. Bilindiği gibi konuyu CHP Milletvekili Ali Öztunç Meclis’e taşımış, Pekcan’ın istifasını istemişti. Anlaşılan Erdoğan, Pekcan’a istifa ederek gururunu kurtarma imkânı da tanımak istemedi.
Yeni Bakan Mehmet Muş ise sürpriz bir isim olmadı. Nedenini bulmak için kulislere kulak vermek lazım.
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın tam bir ay önce, 20 Mart’ta yine böyle bir gece yarısı kararnamesiyle görevden alınması sonrasında Hazine ve Maliyenin ayrılması çalışmaları hızlanmıştı.
Erdoğan’ın 2018’de birleştirerek başına damadı Berat Albayrak’ı getirdiği Hazine ve Maliye’ye yeniden ayrı bakan atama fikri, Albayrak’ın istifasıyla ortaya çıkmıştı. Kulislerde, Erdoğan bu ayrıma karar verirse Lütfi Elvan’ın Hazine’de kalacağı, Maliye’ye ise Mehmet Muş’un getirileceği konuşuluyordu.
Albayrak gitti ama etkisi devam ediyor
Kimdir Mehmet Muş?
Muş, Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen bir isim. O da Trabzonlu. Albayrak 8 Kasım 2020’de sosyal medya üzerinden istifa ettiğinde Muş, Cumhurbaşkanından Albayrak’ın görevi bırakmamasını “tensip buyurmasını” istemişti.
Daha önce 2016’da yayınlanan Wikileaks yazışmalarında, Albayrak’ın Marmara Üniversitesindeki doktora tezinin tamamlanmasına yardımcı olan Muş’un, Albayrak’a “ağabey” diye hitap etmediği için “çok fena olduğu” ve bu nedenle “özür dilediği” öne sürülüyordu. Albayrak’ın tez danışmanı ise Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Varlık Fonu Başkan Vekili Erişah Arıcan. Arıcan aynı zamanda Erdoğan’ın Naci Ağbal’ın yerine Merkez Bankası Başkanı atadığı Şahap Kavcıoğlu’nun da tez danışmanıymış. Aynı zamanda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Japon Kredi Değerlendirme Kuruluşu JCR Avrasya’nın da Yönetim Kurulu üyesi.
Güzel tesadüfler, değil mi? Boşuna AK Elitler kavramı çıkmıyor ortaya.
Bu manzaranın özeti, Albayrak gitse de ekonomi yönetimindeki etkisinin kendisine yakın isimlerle sürmekte olduğudur.
Muş’a makam bulunduğuna göre bakanlıkların ayrılması durumunda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli de Maliye’ye bakan olabilir, neden olmasın?
Başka bakanlıklar, yeni bakanlar
Ticaret Bakanlığı kabine değişikliği hesabında yoktu ama Aile ve Çalışma bakanlıklarının ayrılması planı vardı. Daha önce sizlerle paylaşmıştık; Kültür ve Turizm, Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik bakanlarının ayrılması da Erdoğan’ın onayını bekliyor.
21 Nisan gece yarısı kararnamesiyle Aile ve Çalışma bakanlıkları ayrıldı. Zehra Zümrüt Selçuk’un aile bakanlığında kalması bekleniyordu ama gitti. Selçuk en son “Türkiye’de yoksulluk” bitti sözleriyle eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Yerine, yine kendisi gibi Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) üyesi Derya Yanık atandı.
Yeni Bakan Yanık, 45 erkek çocuğa tecavüz edildiği tartışmaları sırasında Ensar vakfı savunusuyla, daha sonra Fethullahçı kumpas sayılarak düşen Ergenekon davasında yargılananları mahkemeye gerek olmadan mahkûm etmesiyle bilinen bir avukat. Sosyal medyaya bağımlı denebilecek kadar mesai harcıyor. Bu yüzden 2015’te, henüz MHP lideri Devlet Bahçeli Erdoğan’a muhalefet ederken hakkında “ergen atarlanması” gibi, “ruhu iğdiş edilmiş” gibi, “çapsız” gibi ifadeler kullandığı Tweet mesajları sabahtan beri tekrarlanıp duruyor. Üstelik Yanık, Bahçeli’nin memleketi Osmaniyeli.
Öte yandan yeni Çalışma Bakanı Vadet Bilgin, MHP kökenli bir AK Partili. DSP-MHP-ANAP koalisyonunda MHP’li Enis Öksüz’ün Ulaştırma Bakanlığı sırasında TCDD Genel Müdürü idi. Zamanında Bahçeli’nin danışmanlığını yapmıştı, Bakan olmadan önce de Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu. O da Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu gibi Bayburtlu. Bir şekilde ilişkiler birbiriyle kesişiyor.
AK Parti kulisleri kaynıyor
Erdoğan’ın bir süredir kapandığı ve bakanlıkların yeniden yapılanması üzerine çalıştığı biliniyordu.
Açılış, en zayıf halkadan, kendi bakanlığına kocasıyla ortak olduğu şirketten mal sattığını kabul eden Ticaret Bakanından başladı. O arada -belki de en kolay alan görülen- Aile ve Çalışma bakanlıkları ayrılmış oldu.
Bu hesaba göre en zoru Hazine ve Maliye’nin yeniden ayrılmasıdır.
Yeni banaklık demek, yeni bakan demektir, yeni bakanlık kadroları, danışman ve uzman orduları, onlara yeni makamlar, yeni maaşlar da demektir. Dolayısıyla AK Parti kulislerinin canlanması, beklentilerin artması doğal sayılmalı.
Peki, o arada bakanlıkların yeniden ayrılması operasyonunda adı geçmeyen başka bakanlıklarda da değişiklik olur mu? Başka hangi bakan gider, yenine kim gelir? Bu değişiklikle AK Parti-MHP ilişkilerini, AK Parti-Saadet ilişkilerini, AK Partinin dayandığı sermaye gruplarını ve İslâmi cemaatlerle bağlarını nasıl etkiler?
Yatırım beklenen yurtdışı mali çevrelerde nasıl yankılanır? O da var, değil mi?
Tabii bir de bu değişiklilerin son dönemde üst üste hasar alan AK Parti’yi nasıl yeniden yükseltebileceği sorusu var. İlginç zamanlar.