Isparta ücra bir Anadolu kasabası değil. Fakir sayılamayacak bir Batı Anadolu şehri. Isparta’ya kar yağdı ve üç gün elektrik verilemedi.
Özgeçmişinde inşaat malzemeleri ve hayvancılık dışında enerji sektöründe de ticari faaliyetini sürdürdüğü yazan AK Partili Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’den ses çıkmıyordu. Sahiplikleri hükümet marifetiyle değiştirilmiş televizyon ve gazetelerden de Isparta’ya ilgi yoktu. Gerçi onlardan Samsun’da Atatürk heykelinin yıkılmak istemesine karşı halkın gösterdiği müthiş sahiplenmeye de ilgi yoktu. Elektrik ve doğal gaz faturalarını alan vatandaşların, özellikle esnafın Anadolu şehirlerindeki protesto eylemlerine de.
Şehir halkı sosyal medya üzerinden dikkatleri Isparta’ya çekmeye çalıştı. Gün 4 Şubat’tan 5 Şubat’a dönerken Fox TV’de Orta Sayfa programında Isparta’ya dikkat çekmeye çalıştığımızda CHP ve İYİ Parti milletvekilleri Isparta’ya yola çıkmıştı. Enerji Bakanı Fatih Dönmez henüz ortada yoktu. 6 Şubat’ta Isparta’ya gidip “helallik” isteyecekti, artık elektrik gelmişti. Belediye Başkanı ise pişkinlikle “2-3 günlük sıkıntı bizleri rahatsız etmedi” diyordu.
Enerji ticaretiyle uğraşan Başkana göre bu etmemiş haliydi.
Yine de Ankara Vali Ömer Seymenoğlu’nu görevden aldı. Gerekçe Covid olması diye ilan edildi. Oysa, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Ukrayna seyahatine katılan başkaları da covid, herkese geçmiş olsun. Ama bu gerekçe dahi bir toz kondurmama gayreti. (*)
Malum şüpheliler mi yine?
Isparta İslamköy’ünden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i çıkarmış, onun sayesinde çokça altyapı yatırımı almış bir şehir. Ama kar yağmış, altyapı çökmüştü.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na göre bu durumun nedeni sadece hükümetin beceriksizliği değil, elektrik dağıtımının özelleştirilmesi ve yollar” idi.
Isparta’nın elektrik dağıtımı CK Enerji Akdeniz Elektrik tarafından üstlenmiş durumda. CK Enerji, dünyanın en çok kamu ihalesi verilen 10 şirketi arasında yer alan iki müteahhitlik şirketi arasında yer alan Kolin ve Cengiz ortaklığı. Yedi ilde 8,5 milyon kadar müşterisi var. Boğaziçi elektrik de onlarda örneğin. Isparta’ya elektrik veremeyenler de dolayısıyla onlar. Elektrik Mühendisleri Odası şirketin gerekli altyapı bakımını yapıp yapmadığını da sorguluyor. Sorun sadece özelleştirmede değil elbette, şirketlerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetleme sorumluluğu olan hükümette de.
Ali Paşa Isparta’ya da gelseydi keşke
Burada bir de görmezden gelme sorunu var. Daha önce Gaziantep’te kar şehir trafiğini durma noktasına getirdiğinde de yaşamıştık. Günler sonra Büyükşehir belediye Başkanı Fatma Şahin özür dileyip hatasını kabul etti hiç değilse.
AK Partili belediyelerin hükümetten gördükleri cömert desteğe rağmen başarısızlıkları halının altına süpürülüyor. Dün kendisi de elektrik, doğal gaz, vergi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da hasta eden Covid-19 salgınından mustarip olan ama AK Parti’ye toz kondurmayan bir iş insanıyla konuşuyorduk. Konu Isparta’ya geldi. Ne olacaktı ki? Baksaydım ya ABD’de de oluyordu kış nedeniyle bu tür aksaklıklar. Asıl ben ne diyordum İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında balık lokantası nedeniyle çıkan kavgaya. “Pes” dedim artık.
Acaba dikkatleri Isparta’ya çekmek için Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehri teşrif ve teftişi mi gerekiyordu? Şakayla karışık Başkomutan Vekili Ali Paşa derken onu kast ediyorum; artık askeri konulara da el attığına göre şehirlerin altyapı konularına neden el atmasın?
Ali Paşa Şırnak’ta, ardından Karadağ’da
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 3 Şubat’ta Regaip Kandilini Şırnak Ulucami’de idrak etti. Hutbe okudu. 4-6 yaş Kuran Kursu talebelerini ziyaret etti.
Bir de askeri birlik ziyareti yaptı. Namaz Dağı Üs Bölgesine gitti, yanında iki vali yardımcısı ve il müftüsüyle birlikte. Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Çekiç ve Komando Tabur Komutanı Yarbay Seyfullah Aydın’dan çalışmaları konusunda bilgi aldı. Başkomutan vekili gibiydi. Teftiş memnuniyetini oradan telefonla arayıp kandillerini tebrik ettiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’e bildirdi.
Ardından, 6 Şubat’ta bir diplomatik görev için Balkan coğrafyasına, Karadağ’a uçtu. Osmanagiç Camiinde, Karadağ İslam Birliği başkanlığına yeniden seçilen Rıfat Feyziç’e “menşur”, yani yetki verdi; menşure töreni deniyor.
O yüzden diyorum, keşke Şırnak’tan Karadağ’a geçerken Isparta’ya da uğrayıp alt yapı konularına da el atsaydı artık hayatımızın her alanına dair söz söyleyen Diyanet İşleri Başkanı olarak. Oradaki teftişten sonra Enerji Bakanına telefon açıp işleri hızlandırırdı belki.
İki belediye başkanı örneği
Bitirirken iki belediye başkanı örneği daha vereceğim.
Birincisi Ankara Büyükşehir belediye Başkanı Mansur Yavaş.
Ankara’ya çoğu şehirden daha fazla kar yağdı. Bu defa Ankara’da yollar kapandı diye, eski tarihli fotoğraflar koyan trolleri dahi görmedik. ABB Başkanı Mansur Yavaş da çıkıp kafamıza kakmadı “bakın yollarınız açık” diye. Hükümetin CHP’li belediyeleri siyasi, idari ve mali baskıya almasından şikâyet de etmedi. Elinden geleni yaptı; çünkü bunun asli işerinden olduğunu biliyordu.
İkincisi İzmit Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın.
AK Parti yerel yöneticiler toplantısında 2023 seçimlerini işaret ederek sormuş partililerine “100 yıllık büyük hesaplaşmaya hazır mısınız?” diye.
Oyuncu Şahan Gökbakar “Hesaplaşmanız Cumhuriyetle mi? Biraz açar mısınız?” diye sordu Twitter hesabından. Başkan hemen tevil etti. Sevr heveslileriyle hesaplaşmaymış kast ettiği. Oysa 1920’de Sevr hesaplarını kabul edenler son Osmanlı Sultanı Vahdettin ve Başbakanı Damat Ferit yönetimiydi, o hesapları yırtıp atan ise Mustafa Kemal Atatürk ve TBMM Orduları. O hesap 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla kapanmıştı.
Not:
(*) 07 Şubat 2022 saat 12.30’da güncellenmiştir.