Büyüğü Vitali, küçüğü Vladimir… Ukraynalı iki kardeş… İkisi de eski dünya ağır sıklet boks şampiyonu… 2005-2015 arası ringlerde fırtına estirdiler. Dünya profesyonel boksunda bu 10 yıllık dönem, onlara ithafen “Kliçko dönemi” (Batı dillerinde Klitschko) diye adlandırılıyor.
Babaları, Vladimir Rodinoviç Kliçko, Kızılordu’da helikopter pilotu bir subaydı. Geniş Sovyet coğrafyasının değişik yerlerinde görev yaptı. Bu nedenle Vitali, 1971 Kırgızistan; Vladimir, 1976 Kazakistan doğumlu.
Her çocuğun okul çağının başında yeteneğine göre bir spor branşına yönlendirildiği Sovyet devlet politikası gereği küçük yaşta boksa başladılar. Başarılar peş peşe gelip de artık boksör olacakları netleştiğinde anneleri Nadejda iki oğlunu karşısına alıp şart koştu:
“Asla birbirinizle dövüşmeyeceksiniz!”
Vitali de Vladimir de bu anne isteğine sonuna kadar sadık kaldı, ringde hiçbir zaman birbirlerine yumruk sallamadı. Tam aksine, biri maç yaparken, diğeri köşesinde onun yardımcı antrenörlüğünü yaptı, havluyla kardeşinin terini sildi, elleriyle su içirdi.
Vitali Vladimiroviç, beline şampiyonluk kemerini takan ilk Kliçko oldu. 2.01 boyuyla dev gibi bir dövüşçüydü. 47 profesyonel maçının, 45’ini kazandı (41’i nakavtla). Kaybettiği iki maçta yenilme sebebi sakatlanmasıydı. İkisinde de sayıyla öndeyken, birine omuzundaki sakatlık, diğerine kaşının açılması yüzünden devam edemediği için mağlup ilan edildi.
2003’te İngiliz şampiyon Lennox Lewis’i darmadağın ettiği maçı nasıl kaybettiği yıllardır konuşulur. Nakavtın eşiğine getirdiği Lewis’in bir yumruğu tesadüfen kaşını açtığı için 6. rauntta doktor kararıyla maçı bıraktı. Lewis, şansıyla kazandığı bu dövüşten sonra bir daha Vitali’nin karşısına çıkmadan boksu bıraktı da rövanşta kemeri kaybetmekten kurtuldu.
Kardeşine düşkünlüğü sadece aile ortamında değil, ringde de geçerliydi. Küçüğü Vladimir’i nakavtla yenen Ross Prutty ve Corrie Sanders’i nakavt ederek kardeşinin intikamını aldı.
Profesyonel boks hayatı boyunca grogi olmamış (yani düşmemiş ve hakem aleyhine saymamış) nadir boksörlerden biriydi.
2013’te bütün dünyanın saygısını kazanmış biri olarak aktif spor hayatını noktaladı.
Vitali, yaman bir boksör olmanın yanında, iyi bir entelektüeldi… Sovyetler Birliği zamanını yaşamış her Ukraynalı gibi bildiği Rusça’nın yanında İngilizce ve Almanca konuşurdu. Doktorası vardı. Ülke sorunlarıyla ilgili, siyasetin içindeydi.
Bağımsızlık sonrasının sancılarını yaşayan Ukrayna’da milliyetçi rüzgârın önemli aktörlerinden biri olarak miting ve gösteri alanlarında kalabalıkları sürükledi. Bu yüzden Kiev Belediye Başkanlığı’na seçilmesi sürpriz olmadı. Siyasette de ringdeki gibi unvanını korumayı bildi. Belediye başkanlığını ikinci kez kazandı, halen de görevde.
Vladimir Vladimiroviç, ağabeyinden kısa süre sonra çıktığı profesyonel boks arenasında hiç de ondan aşağı kalmadı. Vitali, Dünya Boks Konseyi (WBC) şampiyonluğunu emekli olana kadar elinde tutarken, Vladimir de uzun yıllar, diğer majör organizasyonların (WBA, WBO, IBF) şampiyonu olarak kaldı. Hatta, ağır sıklet boks şampiyonluğu unvanını en uzun süre koruyan ikinci boksör olarak tarihe geçti.
O da ağabeyi gibi Ukraynaca ve Rusça’nın yanında İngilizce ve Almanca biliyor. Üniversitede pedagoji okudu, yüksek lisans yaptı. Spor bilimlerinde doktorası var. Yine ağabeyi gibi profesyonel boksta kazandığı milyonlarca dolarla en zengin Ukraynalı sporcular arasında. İkisi birlikte küresel düzeyde birçok yardım kampanyasına öncülük ederek takdir kazandı.
Vladimir, Rusya-Ukrayna krizine de erken reaksiyon verdi. Daha savaş başlamadan, Putin’in ülkesini tehdit ettiği Şubat ayı başlarında ABD’den döndü, hemen yedek orduya katıldı.
Vitali ve Vladimir, Ukrayna’nın bu zor günlerinde, ringdeki popülaritelerini, ülkelerinin hizmetine sunuyor. Savaşın başında, Rusya’nın saldırganlığını duyurmak ve dünyanın desteğini almak üzere ilk adımı internet üzerinden attılar. Birlikte çektikleri bir video, Avrupa ve ABD kamuoyunda milyonlarca kez izlendi, büyük yankı yaptı.
Vitali, sorumlu bir yetkili sıfatıyla başkent Kiev’in savunması ve sivillerin tahliyesi ile ilgili yoğun mesai harcıyor. Rusya’yı suçlayan açıklamaları da büyük ilgi görüyor. Vladimir de boş durmuyor. Askeri birlikleri gezip moral veriyor, Ukrayna halkının direniş ruhunu canlandırma amacıyla üniformalı fotoğrafları yayımlanıyor.
Kliçko kardeşlerin ilhamı ile mi bilinmez, Ukrayna’nın yetiştirdiği başka bazı ünlü isimler de onları izlemeye başladı.
Üç farklı kategoride dünya şampiyonluğu bulunan 34 yaşındaki boksör Vasiliy Lomackenko da Ukrayna ordusuna katıldığını, askeri üniformalı bir fotoğrafıyla sosyal medyadan duyurdu.
Yine son yılların en başarılı boksörlerinden biri olarak sivrilen dünya şampiyonu unvanlı Oleksandr Usyk da silahlı direnişe katıldığını açıkladı.
Diğer spor branşlarından da Ukrayna ordusuna katılımlar arka arkaya geldi. Karpaty Lviv futbolcusu 21 yaşındaki Vitalii Sapylo ve Gostomel’li gol kralı 25 yaşındaki Dmytro Marynenko, futbol dünyasının savaştaki ilk kayıpları oldular. Sapylo ordu saflarında savaşırken bir çatışma anında, Marynenko da evinin bombalanması sırasında annesiyle birlikte öldürüldü, kız kardeşi ağır yaralı.
Biatlon sporunun gelecek vaat eden isimlerinden Yevgeny Malyshev de Harkov’a yağan bombaların kurbanı oldu.
Birçok sporcunun da ellerine silah almasa da Rusya’yı sahada boykot edecekleri açıklamalarını okuyoruz.
Sporcuların ülkelerinin yardımına koşmasında ilk kıvılcımı yakan Kliçko kardeşlerin olayı, Ukrayna’nın genel durumu ile ciddi benzerlikler taşıyor. Milliyetçilik ve vatanseverlik ile batıcılık ve Avrupa-ABD hayranlığı beraber yürüyor. Vitali ile Vladimir, bir yandan ülkelerini çok seven, diğer yandan ise yurtseverlik ve milliyetçilikleriyle çelişki görülecek şekilde servetlerini ve tüm yaşamlarını ABD’ye taşıyan insanlar. Sıradan Ukraynalıların iki kardeşe yönelttiği bu yöndeki eleştiriler şu an milliyetçi söylemlerin altında eziliyor ama bazı gerçekler de değişmiyor.
Vitali, görevi gereği Ukrayna’da yaşıyor ama parası gibi bir ayağı da Avrupa ve ABD’de. Vladimir zaten ailesiyle birlikte yıllardır ABD’de yaşıyor. İkisinin de çocukları ABD vatandaşı. Moda dergilerinden fırlamış havasındaki eşlerinin lüks alışkanlıkları yoksul Ukrayna halkının sinirlerini bozuyor.
Kiev Belediye Başkanı Vitali’nin, Putin’in, Ukrayna saldırısı için gerekçeleri arasında saydığı Neo-Nazi gruplarla ilişkisi bilinen bir konu. Onların bir mensubu olduğunu kimse iddia etmiyor ama Ukrayna milliyetçiliğinin içinde kendine sağlam bir yuva yapmış faşist Azov’a desteğini gizlemedi. Paramiliter gruplarla ilişkisi yumuşak karnı ve en çok tartışılan yanı…
Bir haftası geride kalan savaşta, Ukrayna’da ciddi bir direniş ruhu göze çarpıyor. Bu ruh, Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’nin başkenti terk etmemesi, hücum yeleğini giyip askerlere liderlik yapması, kadınların cepheye koşması gibi, Kliçko kardeşler ile de batı medyası tarafından bolca besleniyor.
Ancak başta kitle imha silahı yalanıyla işgal edilen Irak olmak üzere birçok örnek, Avrupa ve ABD medyasının propaganda sicilinin hiç de temiz olmadığını gösteriyor.
Geçtiğimiz gün, Vitali’nin makinalı tüfekli, üniformalı bir fotoğrafı, Avrupa’da birçok gazete ve TV’de yer buldu. Oysa fotoğraf yeni değildi, geçen yıl gösteri amaçlı çekilmişti. Şimdi ise Rus aleyhtarı propagandanın bir parçası olarak servis ediliyordu.
Aynı şekilde, Filistinli bir genç kızın İsrailli askerlere direndiği bir fotoğraf, “Ukraynalı kadının Ruslara karşı koyuşu” diye sunuldu.
Başka birçok örnek saymak mümkün de önemli olan şu: Suriye’de petrol kuyusunu ateşe verip, “Esad yaptı” diye haber geçecek kadar gözünü karartabilen batı medyasını süzgeçten geçirerek takip etmek gerekiyor.
Şu an propaganda yayınlarında ileri sürüldüğü gibi Ruslar tüm güçleriyle saldırıp da Ukrayna’yı düşürememiş değil. Kiev’e ulaşmaları bir günlerini aldı. Vitali de açıkladı, başkenti kuşatıp durdular, şimdi yavaştan alıyorlar. Daha fazla sivil kaybına yol açmayı göze alıp da yüklenirlerse, bakalım Kliçko kardeşler ve diğer şöhretli ve zengin Ukraynalı simalar ne yapacak? Gariban Ukrayna halkı ile kalıp onların kaderini paylaşacaklar mı, yoksa kendilerini, servetleri gibi Avrupa ya da Amerika’ya mı atacaklar?
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın beraberindeki heyet ile birlikte CHP Genel Merkezi'ne gitti,…
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere dışişleri bakanları Polonya Dışişleri Bakanının ev sahipliğinde 19 Kasım’da…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni bir nükleer doktrin imzalamasıyla ilgili…