Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı 22 Haziran’da Beştepe’de ağırladı. Başbakan Yardımcısı Statüsündeki Muhammed bin Selman (MBS) için devlet başkanı protokolü uygulandı. Erdoğan kabinesinin bütün üyeleri oradaydı, MBS hepsiyle tek tek el sıkıştı. Hepsi hallerinden çok memnundu, sanki birkaç ay öncesine dek Erdoğan’ın izinden giderek Suudi Prens’i muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesinden sorumlu tutup saydıranlar onlar değildi. Erdoğan, Esenboğa havalimanına kadar gidip uğurladı da haşmetmeaplarını.
Görüşme sonrası Cumhurbaşkanlığı üstteki fotoğrafı yayınladı. Suudi kaynakları ise medyaya alttaki fotoğrafı sızdırdı. İlk fotoğrafta Erdoğan biraz yorgun, biraz kolunu kaptırmış görünse de resmî duruşunu sergiliyor. MBS belli ki dünyanın en iyi hocalarından duruş ve poz dersleri almış; tokalaşırken muhatabının elini kendi tarafına çekmek, çehreye muzaffer bir gülüş yerleştirmek buna dahildir.
İkinci, yani Suudi kaynaklar tarafından sızdırılan fotoğraf ise, Erdoğan’ın henüz poz vermek için yerine yerleştiği sırada çekilmiş; Türkiye Cumhurbaşkanı sanki Suudi Prens önünde eğiliyormuş gibi görünüyor.
Sizce hangi fotoğraf?
Hangisi mi gerçek durumu yansıtıyor? Ne fark eder?
Bu sabah itibarıyla Arap ve Batı aleminde medya dolaşımına sokulan bu ikinci fotoğraftır.
Suudilerin vermek istediği, Erdoğan karşıtlığını Türkiye karşıtlığına çeviren Batılı çevrelerin de iştahla katıldığı mesaj ise, Suudi hanedanının kendisini katillikle suçlayan Erdoğan yönetimini yola getirdiği iddiasıdır.
Nasıl mı? Yine verilmek istenen satır arası mesajı “parasıyla” mesajıdır; petro-dolarlarla. Suudi Arabistan, Merkez Bankasına destek verecekmiş, bu görüşülmüş, SWAP görüşülmüş,havuz medyası 40-50 milyar dolardan söz ediyor ki, ne ortak bildiride böyle bir şey var ne de ortada imzalanan bir anlaşma. İktisatçı Fatih Özatay Dünya’daki yazısında bunun gerçekleşse dahi etkilerinin birkaç ay içinde yok olacağını yazdı.
Ayrıca MBS daha bir gün önce Kahire’den Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi tarafından yolcu edilirken Mısır’la 7,7 milyar dolar tutarında 14 yatırım anlaşmasına imza atmış, yatırımların 30 milyar doları bulma hedefi ortak açıklamada yer almıştı.
Sadece bu açıdan baksak bile, Mısır ile somut anlaşmalar Türkiye’ye ise vaatler söz konusu.
MBS elindeki kozların farkında
Önce Covid-19 salgını, ardından Rusya-Ukrayna savaşı bütün dengeleri değiştirdi. ABD ve AB’nin Rusya’ya uyguladığı petrol ambargosu sadece petrol fiyatlarının daha da artmasına yol açtı. Almanya’nın yeniden kömür santrallerini devreye alıp nükleer santralleri durdurmayı ertelemeyi planladığı bir dünyada yeşil hayaller de erteleniyor, petrol üreticileri güç kazanıyor.
Türkiye’nin tezlerini MİT’in CIA’ya sunduğu kanıtlar sayesinde kabul edip Suudi Arabistan’ı suçlayan ABD Başkanı Joe Biden da şimdi MBS ile tokalaşmaya gidiyor, belki o da kucaklaşır, çıkar dünyası bu. MBS de o ziyaret öncesi bölge turu yapıp, herkesle arasının iyi olduğunu göstermek istiyor. Önce Mısır, Ürdün, Türkiye. Ardından Cezayir, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti; yani Kıbrıs Rum Hükümeti.
Sizce genç yaşıyla (36) daha uzun yıllar Suudi Krallığını yöneteceğe benzeyen MBS kendisini ABD gözünde de cinayet azmettiricisi olduğunu kanıtlamış olan Erdoğan yönetimine yeniden seçilmesi için para yağdırır mı? Yağdırırsa bunu sadece din kardeşliği adına mı yapar?
Seçime giderken ekonomik krizi geçici de olsa rahatlamayı, yerde kalan cinayet iddialarından vaz geçip Suudi Arabistan’dan gelecek paraya bağlıyorsa Ankara’da birileri, o nedenle Türkiye’nin itibarı bu hale getiriliyorsa, fena halde yanılıyorlar.