Akkuyu nükleer enerji santrali (NGS) tartışmaları 5 Ağustos’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in konuğu olarak gittiği Soçi’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşme öncesinde dile getirilip ortak bildiride yer almayan konu olmuştu. Akkuyu’nun sahibi konumundaki Rusya’nın devlet atom enerjisi şirketi Rosatom, Akkuyu AŞ’de Rus mühendislik şirketi Titan-2’nin yüzde 50 ortağı Türk mühendislik şirketi İçtaş’ın sözleşmesini iptal ettiğini duyurmuş, İçtaş da bu hukuksuzluğu kabul etmeyip hakkını arayacağını söylemişti. Tam o günlerde Türk bankacılık sistemine girmeye başlayan 2,1 milyar dolar ve toplamda 20 milyarı bulacak Rus kaynağının geleceği spekülasyonu başlamış, bu da Türkiye’nin uluslararası kredi riskindeki düşüşü bir nebze durdurmuştu.
Erdoğan, Soçi dönüşünde konuya Türkiye’ye dönüşünde Putin’de bilgi eksikliği olabileceğin, ancak kendisinin de özel olarak ilgileneceğini söylemişti.
Cumhurbaşkanı 9 Ağustos’ta Mersin’de Abdülhamid Han adını verdiği sondaj gemisinin Akdeniz’e açılması töreni ardından Akkuyu santraline gitti. Hem Akkuyu AŞ Yönetim Kurulundan hem de diğer ilgililerden bilgi aldı. Erdoğan’ın Akkuyu temasları üzerine ayrıntılı açıklama yapılmadı.
İstafası cebinde
Ancak edindiğimiz bilgilere göre Erdoğan, Türk ve Rus uzmanlardan oluşan bir hakem heyetinin bir süredir üzerinde çalıştığı ihtilaf üzerine kendisine bir hafta içinde ayrıntılı rapor verilmesini istemiş. Erdoğan’ın bu rapordan sonra Putin’le görüşeceği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanının Akkuyu ziyaretiyle aynı saatlerde Akkuyu AŞ yönetimindeki tek Türk olan Cüneyd Zapsu’nun istifa ettiği haberleri çıktı. Zapsu’ya ulaşıp sordum, ancak yorum yapmak istemedi.
Edindiğim izlenim, AK Parti’nin kuruluşu öncesinden başlayarak uzun yıllar Erdoğan’ın en yakın danışmanlarından olan Zapsu’nun da istifa kararını bu raporun çıkmasından sonraya bıraktığı yönünde. Yani siyaset deyimiyle istifası cebinde.
Zapsu’nun istifası halinde Akkuyu AŞ yönetiminde hiç Türk kalmayacak. Halen Anastasia Zoteeva başkanlığındaki 8 kişilik yönetim kurulunda Fransız vatandaşı Henri Edouard Proglio dışında bütün üyeler Rus vatandaşı. Bu istifa iş dünyasında sadece Akkuyu Yönetiminin tasarruflarına değil ama Rus şirketlerinin Türkiye’deki kanun ve kurallara ters düşen uygulamalarına tepki olarak da anlaşılacak.
Akkuyu: geleceği ne olacak?
Erdoğan hükümeti açısından zor bir durum. Rosatom’un Türkiye’ye getirmekte olduğu para, aşağı gidişi bir nebze durduracak, zaman kazandıracak gibi. Öte yandan Rusların Akkuyu santralinde hiç Türk ortak istemediği ve nükleer enerji teknolojisi transferi de yapmadığı ortaya çıkıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı Türkiye’yi Rusya’ya enerji bağımlısı haline getirdiği eleştirisinde bulunuyor.
Akkuyu, Rusya’nın kendi toprakları dışında inşa ettiği ilk nükleer santrali. Tamamlandığında dört reaktöründen her biri 1200 megavat enerji üretecek, bu da Türkiye’deki üretimin yüzde 10’una eşit olacak. Türkiye ilk iki birimin elektriğinin yüzde 70’ini, üç ve dördüncülerin ise yüzde 30’unu 12,35 dolar-sent’ten (bugün 2 lira 21 kuruş) almayı taahhüt ediyor.
Kulis’te, İçtaş olayının ortaya çıkışı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Enerji Bakanı Fatih Dönmez ve IC Holding yetkilileriyle de görüştüğü, işin bu noktaya gelene kadar halının altına süpürülmesine kızıp ipleri eline almaya karar verdiği konuşuluyor. Bu durumda bütün kararların Cumhurbaşkanının elinde toplandığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bir sonucu.
Akkuyu’da taşlar yerinden oynamış durumda. Bakalım rapor ne gösterecek?