Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde milletvekili adayı yapmak için “yıpranmamış isimler aradığı” haberleri 1 Eylül’de başkanlık ettiği AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı ardından çıktı. Erdoğan’ın “yıpranmamış” isim derken neyi kast ettiği açık değil. Acaba adı para-pul işlerine karıştığı açığa çıkan isimler mi “yıpranmış” sayılıyor? Ama öyle olsa, örneğin Erdoğan tarafından görevden alınan önceki Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında CHP, İYİ Parti ve HDP tarafından verilen TBMM soruşturması önergeleri AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmezdi, yolsuzluk iddialarını ortaya çıkaran bürokratlar cezalandırılmazdı. Mesela AK Parti milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu hangi kategoride?
Aynı MYK toplantısından kayda düşülebilecek bir diğer bilgi de “listeler için 6 ay var” demesi. Bu, listelerin YSK’na verilmesi için 6 ay var demek, bizi Şubat sonu, Mart başına getiriyor. Seçim o zaman ilan edilirse, 60 gün kuralına göre Erdoğan’ın bu söylemi, seçimlerin Haziran yerine Mayıs’ta yapılabileceği tahminlerini güçlendiriyor. Daha önce söylediği Ocak-şubat aylarında toparlanma vaadiyle örtüşüyor.
Para bas, maaşına zam yap, oy gelsin
Toparlanma derken bol para basıp maaşlara gerekirse yüzde 100 zam yaparak işçinin, memurun, emeklinin gözünü paraya doyurma planı var. Hükümetin vatandaşın cebine koymayı planladığı paranın göz doyurması önemli; karnını eskisi kadar doyurmasa, ısıtmasa, otobüse, dolmuşa eskisi gibi yetiştirmese de olur. Ancak bunu yaparken enflasyonu da düşüreceğini vaat etmiş Cumhurbaşkanı. Hem piyasadaki parayı çoğaltıp hem enflasyonu düşürmek gerçekten Türk Ekonomi Modelinin mucizesi olur.
Erdoğan 2 Eylül’de İstanbul’da AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Kurulu toplantısında “yıpranmamış isim” mevzuuna girmedi. Belki de kimsenin üstüne alınmasını istemedi.
Onun yerine bolca moral pompalayan bir konuşma yaptı. 2023, 2053, 2071 hedeflerini tekrarladı. Başarılarını sıralama zirvesinde Türkiye’nin kendi önderliğinde, demokrasi ve ekonomide dünya üst ligine yükseldiği vardı.
Şimdiden “kazandık” gazetesi basmak
Zaten kitlenin beklediği de böyle bir konuşmaydı ki İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe Erdoğan’a hayali bir gazetenin birinci sayfasını hediye etti. “2.Yüzyıl” adlı hayali gazete seçimlerin bir gün sonrasını anlatıyordu.
Manşette “Büyük Türkiye Kazandı” haberi vardı. Birinci sayfadaki diğer üç haber de “Erdoğan’ın 16. Galibiyeti, Zafer İlk Turda Geldi”, “Ayasofya Cami’nde şükür namazı” ve “6’lı masa paramparça” başlıklarını taşıyordu. Çok alkış aldı. Erdoğan’ın memnuniyeti de yüzünden okunuyordu.
Aynı gün yayınlanan MetroPoll anket sonuçlarında AK Parti CHP’nin 10 puan ilerisinde görülüyordu; Ağustos ayında AK Parti ve HDP’de toparlanma CHP ve İYİ Parti’de zayıflama saptanmıştı.
Yıpranmamış isimler nereden gelecek?
Erdoğan’ın ilk kez Cumhurbaşkanı seçildiği 2014’ten bu yana izlediği bir kadrolaşma çizgisi var. Davadan çok lidere bağlılığı öne çıkaran, siyasete gözünü Erdoğan ile açmış bir kuşağı öne çıkarmaya çalışıyor. Yani yıpranmamış isimler genç kuşaktan gelecek. Ama son zamanlarda asıl fire de davaya değil lidere bağlı isimlerden çıkıyor; iş bitirme ve kestirmeden gitme arzusu baskın geliyor belki de. Yani “yıpranmamış” ile genç, “eskimemiş” kuşak kastediliyorsa, daha eskimeden yıprananların Sedat Peker’e malzeme sağladığı da görülüyor.
AK Parti bardağına dolu taraftan bakanlar bunu “Erdoğan’ın safra atma operasyonu” olarak görüyor.
Burada önemli bir sorun var: feda edilenlerin konuşup konuşmayacakları, kamuoyuna, muhalefete iç bilgiler verip vermeyecekleri. Ya da haklarında soruşturma mı açılacağı yoksa sus payı ile maaşa mı bağlanacakları? Tabii AK Parti-MHP iktidarı 2023’te devam ederse.
Çünkü 2019 yerel seçimlerinden sonra, “iç muhalefet” görünümlü ses yükselten nice AK Partilinin bakan yardımcılıklarından kamu kuruluşu yönetim kurulu üyeliklerine getirilerek susturulduğuna tanık olduk. Vatandaşın vergileriyle AK Parti’yi bir arada tutma operasyonu da diyebilirsiniz isterseniz.
Seçimin meydan muharebesinin İstanbul’da geçeceği belli. Bakalım Kabaktepe’nin vizyonu gerçek olacak mı?