Altılı Masa 5 Ocak’ta yaptığı 9 saatlik toplantı ardından yayınladığı uzun ortak bildiriyle 2023 seçimleri için oyun planını açıklamış oldu. Öncesinde iktidar kanallarından gelen “dağılıyorlar, son toplantıları” propagandasına rağmen şimdiye dek yayınladıkları içi en dolu bildiriyle altı muhalefet lideri ortak aday çıkaracaklarını ve aday belirleme çalışmalarına başlayacaklarını da ilan etmiş oldular.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ev sahipliğinde yapılan 5 Ocak toplantısına kadar durum şuydu: İktidarın adayı var, oyun planı yoktu. Muhalefetinse ne adayı ne oyun planı vardı. Şimdi muhalefetin bir oyun planı var, adayı yolda. İktidarınsa adayı var, oyun planı belirsiz.
İktidarın oyun planını nasıl ve neden henüz kesinleştirmemiş olduğuna birazdan geleceğim. Ama önce dünkü Altılı Masa bildirisinden (tamamı bu bağlantıdan okunabilir) çıkan muhalefet oyun planını anlamaya inceleyelim.
İşte Altılı Masa oyun planı
1- Türkiye’de ilk defa seçimi kazanması halinde ne yapacağını hükümet programıyla ilan eden bir koalisyon ilanıyla çıkılacak. 30 Ocak’ta ilan edileceği duyurulan “Yol Haritası” ve “Ortak İlkeler Metni” bu anlama geliyor.
2- İktidarın karşısına ortak adayla çıkılacak, ortak aday belirlenmesi için liderler düzeyinde çalışma başlayacak. Liderlerin aday belirleme planını, 30 Ocak’taki açıklamaya son dokunuşları yapmak için 26 Ocak’ta buluşmalarından itibaren yürürlüğe koyacakları anlaşılıyor.
3- Altılı Masa, eğer (yeni seçim yasasının yürürlüğe gireceği 6 Nisan öncesinde yapılmayacaksa) seçimin normal tarihi olan 18 Haziran’dan önce yapılmasına karşı. Yani AK Parti seçimi 6 Nisan’dan sonra ama 18 Haziran’dan önce yapmak için Meclis’e getirirse, Meclis’te üyeleri bulunan CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Deva Partisi ve Saadet Partisi ret oyu verecek. Bunu ilk kez birlikte söylemiş oldular.
Erdoğan’ı HDP ya da feshe zorlamak
4- Böylelikle Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, seçimi 18 Haziran’dan erkene almak için TBMM’den karar çıkartmak istiyorlarsa ya mecburen HDP’nin kapısına gidecekler ya da Erdoğan, Meclis’i feshederek erkene alacak. Bu hem Erdoğan’ın seçimi 18 Haziran’daki ilk turda alamayacağı endişesinin itirafı olacak hem de Erdoğan’ın fesih halinde aday olamayacağı tartışmasını alevlendirecek.
5- Lakin 5 Ocak’ta Anayasa Mahkemesince Hazine gelirleri durdurularak, MHP’nin başvurusuyla açılan kapatma davasına bir adım daha yaklaşan HDP’nin kapıları AK Parti-MHP ittifakına hangi koşullarla açık olacak? Öte yandan Medyascope’ta Ruşen Çakır’a verdiği mülakatta Altılı Masayı HDP ile müzakereye çağırması, HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’ın görüşmeye hazır oldukları beyanını bir adım ileriye taşıyor.
6- Altılı Masa’nın alternatifli seçim takvimi çalışmasını da yaptığını anlıyoruz. Altılı Masa hazırlıklarını Erdoğan’ın Şubat’tan itibaren seçim düğmesine basabileceği üzerine yapmış görünüyor.
7- Milletvekili seçimlerinde ortak aday çıkarılabilecek iller için çalışma başlatılıyor.
8- Ve Altı Parti sandık güvenliği için de ortak seferberlik ilan etmiş görünüyor.
İktidar oyun planını neden kesinleştiremiyor?
Öncelikle, iktidarın 2023 seçim oyun planını henüz kesinleştiremediğini nereden mi anlıyoruz?
Aslında 2022 güz aylarında, anketler toparlanma gösterdiği sıralarda AK Parti yönetiminde seçimi 18 Haziran’dan erkene alma hazırlığı siyasi kulise yansımaya başlamıştı. Yükselen anketler dahi Erdoğan’ın ilk turda yüzde 50+1 eşiğini aşıp seçimi almasının riskli olduğunu gösteriyordu. Muhalefetin de ilk turda alamayacağını hesap ediyorlardı. Böylelikle 2 Temmuz’da yapılacak ikinci turda şansı daha da zorlaşacaktı. Çünkü hem muhalefet cephesi karşısında birleşebilirdi hem de ek zorluklar vardı. Bunların başında Haziran ortasından itibaren 26 Haziran’da başlayacak Hac için Suudi Arabistan’a gidecek -çoğunluğunun AK Partili olacağı var sayılan- seçmen kaybı geliyordu. 16 Mayıs’ta okullar kapanacak, ardından üniversite sınavları ve 28 Haziran-1 Temmuz arasında Kurban Bayramı gelecekti. Buna asgari ücret, memur ve emekli maaş artışlarının etkisinin Haziran’a kadar eriyeceği de ekleniyordu.
7, 14, ya da 21 Mayıs tarihleri o zamanlar konuşulmaya başlandı.
İlk dönüş Erdoğan’dan geldi
Ancak Erdoğan da Bahçeli ısrarla duyumları reddediyor “Seçim 18 Haziran’da” diyor bir yandan da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu üzerinde, adeta oyun planını ona göre yapacakları algısını doğuran “adaylığını açıkla” baskısı kuruyorlardı.
Erdoğan bu kesin söylemden ilk kez “Seçim zamanında, 18 Haziran’da yapılacak” kesinliğindeki söylemini 18 Aralık 2022’de Hatay’da gençlerle buluşmasında döndü. Bir gencin sorusu üzerine “Şimdi tüyo için acele etme. Çünkü Cumhur İttifakı olarak oturup bir dertleşelim. Sonra tüyoyu değil size gerçeği veririz” dedi. Demek ki belli değildi.
Kılıçdaroğlu’nun 26 Aralık’ta “6 Nisan’dan önce erken seçime evet oyu veririz, sonrasına hayır” demesi 28 Aralık’ta kendisine sorulduğunda TBMM Başkanı Mustafa Şentop “6 Nisan’dan önce seçin kararı alınmasını beklemiyorum” dedi; yetki meclis ve Cumhurbaşkanında diye ekledi.
29 Aralık’ta Bahçeli elinde 99 beyaz gül demetiyle Erdoğan’ı ziyaret etti, Erdoğan’ın hazırlattığı MHP amblemli pastayı kestiler, durum değerlendirmesi yaptılar.
Oyun planını değiştirme sancısı
Bu görüşme sonrası AK Parti’nin -önceden da rakip adaya bağlı geliştirilen, dolayısıyla belirsizlik içeren oyun planını değiştirme sancısının başladığını gördük.
30 Aralık’ta AK Parti TBMM Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, Erdoğan-Bahçeli buluşmasında 30 Nisan’da seçim kararı alındığını yalanladı, henüz kesin karar olmadığını, ama 14 Mayıs’ın konuşulan tarihler arasında bulunduğunu söyledi.
1 Ocak’ta AK Parti Genel Yardımcısı Hamza Dağ ilk kez Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanının Meclis’i fesih” yetkisini dile getirdi.
2 Ocak’ta Bahçeli “Erken ya da zamanında, biz hazırız” diyerek Erdoğan’ın “Cumhur İttifakıyla dertleşme” dediği 29 Aralık toplantısının sonucunu dışa vurdu. Aynı gün AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik “vatandaşlarımızın seyahatte olabilmesi nedeniyle tarihin az geriye çekilmesi” çalışmasından söz etti.
Dönüş 5 Ocak’ta, tam da Altılı Masa toplantıdayken Erdoğan’dan gelen “seçim tarihini birazcık öne çekeceğiz” beyanıyla tamamlandı.
Erdoğan oyun planını değiştirmek zorunda kalmıştı ama yenisi henüz yoktu.
Altılı Masa sallandı ama devrilmedi
AK Parti’nin 2019’da seçimle CHP’ye kaybettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını, Ekrem İmamoğlu’na yüklenerek ele geçirme ve böylece Cumhurbaşkanlığı seçiminde avantaj sağlama planını da sanırım son gelişmelerle çöpe atması gerekiyor iktidar bünyesindeki birilerinin.
Altılı Masa’nın 5 Ocak bildirisinde İmamoğlu’na açık ve ortak destek vermesi, ayrıca bundan böyle muhalefetin elindeki belediye başkanlıklarına karşı yapılacak hamlelere karşı açık tavır alması Cumhur İttifakının İstanbul’a İYİ Parti lideri Meral Akşener’in deyimiyle “çökme” planını zora soktu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İmamoğlu yerine kayyum ataması, ya da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın İmamoğlu’na siyaset yasağının üst mahkemelerde onaylanması için siyasi baskı girişimi söz konusu olursa, onların da ters tepeceğini gösteriyor.
Muhalefet İmamoğlu kriziyle sallandı ama bunu güçlenerek atlatmış görünüyor.
Kılıçdaroğlu’nun “Başörtüsü yasası” önermesi sayesinde Erdoğan’ın gole çevirme fırsatı gördüğü Anayasa değişikliğini de -CHP’nin laik, cumhuriyetçi seçmenini hayli öfkelendirse de aşma niyeti dünkü bildiriden anlaşılıyor. AK Parti de 400 oyla işi Meclis’te bitirmek istediğine göre metinde değişiklikler mümkün olabilir.
Erdoğan’ın muhtemel hamleleri
Erdoğan’ın oyun planını acilen değiştirme ihtiyacı başka alanlarda da karşımıza çıkıyor.
Memur ve emekli maaşlarına “müjde” diye açıkladığı yüzde 25 zam oranını ertesi gün 30 olarak ve sanki tepkiler sonucu değil de gönlünden kopmuş gibi yükseltmesi bir örnek. Daha önce yıl içinde zammın yenilenmesinden söz etmemişken önce altı ay, son olarak da Mart ayında ve tamamen seçim rüşveti niteliğinde yenileme sözü vermesi buna eklenebilir. Karadeniz doğal gazı ve yeni silah sistemleri gibi propaganda silahları belki çekirdek kitlesinin kaçmamasını sağlayabilir ama Rusya’nın baskısıyla Suriye’yle barışması ve sığınmacılar konusunda muhalefetin baskısıyla attığı geri adımlar ters de tepebilir.
Ama Erdoğan yirmi yıldır iktidarda hem muhalefetin hatalarını hem de kendi siyasi öngörüsünü kullanarak kalabildi. Erdoğan’ın şapkasından hala birkaç tavşan çıkarma potansiyeli var ve muhalefetin yapabileceği en büyük hata onu hafife almak olacaktır.