İki terörizm uzmanının Twitter hesaplarını izlemesem dikkatimden kaçacaktı. Biri Türkiye’den, TOBB ETÜ öğretim üyesi Nihat Ali Özcan, diğer ABD’den, Georgetown Üniversitesi öğretim üyelerinden Bruce Hoffman. İkisi de The Washington Post’un 28 Ocak’ta ikinci sayfasında yayınladığı haberde kullanılan fotoğrafın alt yazısında ABD Özel Kuvvetlerinin yasadışı PKK’ya (SDG, YPG filan demeden, kendi adıyla PKK’ya) askeri eğitim verdiğini yazmasına dikkat çekmiş.
The Washington Post ABD başkentinin siyasi nabzını en iyi tutan gazetelerden. Yazı aslında ne Suriye ne IŞİD ne de PKK ile ilgili. Haberin başlığı şu: Özel Kuvvetlerdeki Kadınlar Tam Entegrasyon Emrine Rağmen Engellerle Karşılaşıyor”. Haberde ABD Özel Kuvvetlerde görevli kadın asker ve subayların karşılaştıkları cinsel ayrımcılık ve tacizler anlatılıyor. Haberde yukarıda gördüğünüz, geçtiğimiz Eylül ayında Suriye’de çekildiği anlaşılan fotoğraf kullanılmış, altına da aynen şu yazılmış:
“ABD kuvvetleri PKK, Kürdistan İşçi Partisi’ne Eylül’de askeri eğitim verirken. ABD’nin seçkin askeri birliklerindeki kadınlar yıllar önce Özel Kuvvetlere verilen entegrasyon emrine rağmen hala engellerle karşılaşıyor.”
Bruce Hoffman Twitter hesabında “Bugünkü Washington Post’un ikinci sayfasındaki şu fotoğrafa bakın” diye yazmış; ABD Özel Kuvvetleri gerçekten -1997’den bu yana ABD Dışişleri Bakanlığının yabancı terörist örgütler listesinde yer alan bir grup olan PKK’ya “askeri eğitim mi veriyor”??? Bunun YPG ya da SDG içindeki Kürt güçler olduğunu düşüyorum/umuyorum.”
Nihat Ali Özcan ise, Hoffman’ı alıntılayan bir başka güvenlik uzmanının, Hudson Enstitüsünden Michael Doran’ın tvitini RT yapmış. Doran da şunu yazmış: “Washington Post bir Kinsley Gafı yapmış. YPG (ki aslında PKK) hakkında doğruyu söylemiş ki gazete Amerikan yetkililerinin çizgisi uyarınca normalde bunu saklamayı tercih ediyor.”
Amerikan siyasetinde Kinsley Gafı deyimi, bizde eskilerin “tevilli ikrar” dediği, şimdi hukukta “kaçamaklı doğrulama” denen, doğruyu söylemeyi kastetmeden doğruyu söylemiş olma anlamında kullanılıyor. İsterseniz “Allah söyletmiş” de diyebilirsiniz.
Belki de uzmanların bu uyarısı yüzünden gazete internet sayfasında, kâğıda bastığı bu fotoğrafı değiştirmiş, yerine Pentagon binası fotoğrafı koymuş.
İşin geçmişi var.
ABD Başkanı Barack Obama, 2014 Eylül-Ekim aylarında daha yeni Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Tayyip Erdoğan’la yaşadığı şiddetli görüş ayrılığı sonrası Suriye’de IŞİD’e karşı NATO müttefiki Türkiye değil, PKK’nın Suriye kolu PYD ve onun silahlı gücü YPG ile işbirliğine gitme kararı almıştı.
Ortada ciddi bir sorun vardı: ABD Bill Clinton döneminde, 1997’de PKK’yı terör örgütü ilan etmişti. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’da Yunanistan’ın Kenya Büyükelçiliğinden çıkartılarak yakalanması ve Türkiye’ye getirilmesi de bir CIA-MİT ortak operasyonuyla mümkün olmuştu. Kongre’ye sunulan ABD istihbarat raporlarında PYD ve YPG’nin PKK’nın Suriye kolu olduğu açıkça yazılıyor, tartışılıyordu. Pentegon, Dışişlerinin açıkça terörist saydıkları ve kayıtlarında kızıl yıldızlı, Marksist-Leninist bir örgüt olarak geçen PKK ve uzantılarıyla işbirliği için Kongre’den para alamazdı.
Bunun üzerine Obama’nın IŞİD’le mücadele koordinatörü Brett McGurk ve Özel Kuvvetler Komutanı Raymond Thomas’ın aklına bir cinlik geldi. PKK’lıları çağırdılar, isminizi değiştirin dediler. Thomas yıllar sonra Aspen Forumunda “Ertesi gün Suriye Demokratik Güçleri ismiyle çıkageldiler” dedi, “Bir de “demokratik” ismini eklemişlerdi”; izleyiciler gülüştü.
ABD yetkililerinin PYD/YPG’yi PKK’dan ayırma siyasetini hala tekrarlıyor olmaları da ilginç. Bunun PKK’yı de Türkiye’yi de etkilemediği açık. Ama Almanya’dan İsveç’e kadar, PKK lobilerinin etkili olduğu Avrupa demokrasilerinde yankı bulduğu ve Türkiye’nin karşı “PKK’ya karşıyız, YPG, SDG ayrı” söylemine malzeme olduğu ortada. Bugün İsveç’in Rusya korkusuyla yaptığı NATO başvurusunda yaşanan sorunlar bunu gösteriyor. Faşist bir politikacının Kuran yakma kışkırtması da üstüne geldi ama İsveç’in NATO başvurusunu buzdolabına kaldırmasının altında Rusya tehdidinden çok PKK’nın İsveç’i karıştırma ihtimalinden çekinmesinin payı da var. Onlar da Türkiye’ye karşı -gerçek hayatta karşılığı olmayan- “PKK başka YPG, SDG başka” söylemine tutunmaya çalışıyor.
The Washington Post’ın PKK militanlarına ABD Özel Kuvvetleri tarafından askeri eğitim verildiği “tevilli ikrarı” acaba ABD’nin Suriye siyasetinde bir değişikliğe yol açar mı? Bunu iddia etmek için elde yeterli veri yok ama ABD’nin Suriye siyasetini daha uzun süre devam ettiremeyeceği, Vietnam’dan, Irak’tan, Afganistan’dan çekildiği gibi Suriye’den de bir noktada çekilmeye karar vereceği söylenebilir.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önemli gündem maddeleriyle toplanıyor. Kabine gündeminde Suriye'deki son…
Geçen hafta sonu gazeteci Nevşin Mengü aleyhine bir mülakatı nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltına alındı, adli…
Şam Ravda Meydanı, 15 Aralık 2024, Türkiye’nin Şam Büyükelçiline 12 yıl aradan sonra, ay yıldızlı…
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…