CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masanın 2 Mart günü yapacağı toplantıda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak ortak aday konusun görüşülmesini kabul ettiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine ifade ettiğine göre, bu kararı almasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın ve diğer yetkililerin seçimin büyük ihtimalle 14 Mayıs’ta yapılacağı yolundaki açıklamaları etkili oldu.
YetkinReport’un edindiği bilgiye göre, Kılıçdaroğlu’nun çevresine seçimin 14 Mayıs’ta yapılması halinde kampanyaya az süre kalmış olacağı bu nedenle muhalefet adayını belirlemenin zamanının geldiğini söyledi. CHP lideri, Millet İttifakı ve Altılı Masa ortağı Meral Akşener’in 2 Mart toplantısında ortak adayın konuşulması önerilerine şimdiye dek mesafeli bakıyor, biraz daha beklenmesi gerektiğini söylüyordu.
Altılı Masa liderlerinin 13 Şubat’ta yapacağı ve Akşener’in o zaman da liderlik tartışmasını başlatmayı düşündüğü bildirilen toplantı 6 Şubat deprem felaketi nedeniyle 18 Şubat’ta sadece deprem gündemiyle yapılmış, siyasi konular 2 Mart’a bırakılmıştı.
Kılıçdaroğlu ve “kazanacak aday”
Ortak aday çerçevesinde en çok sorulan soru Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmayacağı, daha doğrusu Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul edip etmeyeceği. Altılı Masa üyesi Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, gazeteci Nevşin Mengü’ye Kılıçdaroğlu’nu “doğru aday” gördüklerini söylemişti. Bu konu açıldığında Kılıçdaroğlu’nun çevresine de renk vermediği ve kararın Masadaki liderlere ait olacağını söylediği bildiriliyor.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun, kendi adaylığı konusunda İYİ Parti’den gelen “kazanacak aday olmalı” çekincelerinden “Masadaki Genel Başkanların yeterince güçlü olmadığı algısına yol açması” gerekçesiyle rahatsız olduğu bildiriliyor. 25 Şubat akşamı TV100’de Uğur Dündar ve Mine Özbek’e konuşan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu kendisinin de “seçilebilecek aday” belirlenmesinden yana olduğunu söyledi. Altı lider 26 Ocak toplantısında ortak adayın “istişare, uzlaşı ve halkın tercihleri” doğrultusunda belirlenmesi üzerinde anlaşmışlar, bu ifade anket yöntemlerini de akla getirmişti.
CHP’den 2 Mart yetkisi
Kılıçdaroğlu 2 Mart toplantısı öncesi CHP’nin yetkili kurularının tam desteğini almak üzere bugün, 26 Şubat’ta parti genel merkezinde iki önemli toplantı düzenliyor. Bunlardan biri CHP Meclis Grubunun kapalı toplantısı olacak. Toplantıya deprem bölgesinde görevli CHP milletvekillerinin de video konferans yöntemiyle katılması öngörülüyor.
İkincisi toplantınınsa CHP Parti meclisi üyeleriyle yapılması öngörülüyor.
CHP’nin Genel Başkan Yardımcıları ve Meclis Grup Başkanlarından oluşan daha dar bir yönetim grubununsa 25 Şubat’ta Genel Merkez’de bir durum değerlendirmesi yaptığı öğrenildi.
CHP lideri böylece haftaya CHP kurullarından Altılı Masa’nın Erdoğan’ın karşısına çıkaracağı aday konusu dahil her konuda tam yetkili başlamayı planlıyor.
İYİ Parti cephesi
Diğer yandan Akşener’in 24 Şubat’ta Fox TV’de gazeteci İlker Karagöz’ün sorularını yanıtlarken CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nu hedef alması ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu aleyhine siyaset yasağına yol açacak hapis cezası verilmesi olayında CHP’li “kurmayların ahmakça” davrandığını söylemesi CHP yönetiminde rahatsızlığa yol açtı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun çevresine konunun büyütülmesinden yana olmadığı ve “eski olaylara takılıp kalınmaması” görüşünü ifade ettiği öğrenildi.
Akşener de 2 Mart toplantısı öncesi İYİ Partinin üst kurullarıyla danışma toplantısı yapacak ve bir anlamda masaya tam yetkiyle oturacak. Akşener 27 Şubat Pazartesi günü partisinin TBMM Grubu üyeleri, 1 Mart Çarşamba günü de Genel İdare Kurulu üyeleriyle toplanacak.
İYİ Partili liderinin Fox TV’de CHP yönetimine yönelttiği sert eleştiriler özellikle hükümet çizgisindeki medyada “Masa dağılıyor” yorumlarına yol açmıştı. Ancak İYİ Parti kaynakları Akşener’in aynı söyleşide aday açıklamak için henüz geç olmadığını, uzlaşma gerektiğini söylediğine dikkat çekiyor.
Karamollaoğlu sürprizi mi?
Bütün bunlar 2 Mart toplantısında adaylık ile birlikte partilerin milletvekili seçimleri ve (kazanmaları halinde) bakanlık dağılımı konusunda da gireceğini ve siyasi pazarlıkların açılabileceğine işaret ediyor. Nitekim Karamollaoğlu TV100’de (kazanmaları halinda) her ortağa en az bir bakanlık verileceğini, bunun ötesinin alınan oy oranına bağlı olacağını söyledi.
Altılı Masa kaynakları hem aday belirleme sürecini hem de -seçimi kazanmaları halinde” güç dağılımı pazarlıklarını rahatlatmak üzere Masa bünyesinde üçlü Muhafazakâr İttifak önerisini yeniden gündeme getirebileceğini öne sürüyorlar.
Karamollaoğlu daha önce liderliğini yaptığı Saadet Partisiyle, Ali Babacan liderliğinde DEVA ve Ahmet Davutoğlu liderliğinde Gelecek Partisi ile milletvekili de seçimine birlikte girip yüzde 7 barajını zorlayarak Meclis’e birlikte girmeyi önermişti. Öneri Babacan’ın anında reddiyle hayata geçirilememişti. Ancak böyle bir ittifakın AK Parti’den uzaklaşan ancak CHP bünyesinde oy kullanmak istemeyecek seçmene bir seçenek oluşturabileceği konuşuluyor.
Görülmek istemeyen gerçek: HDP
Aslında hem CHP hem İYİ Parti hem de diğer Altılı Masa liderleri, HDP’nin ve genel olarak Kürt seçmenin desteğini alacak adayın muhtemelen seçimi ilk turunda kazanma ihtimalinin yüksek olduğunu biliyor.
Ancak Akşener hem İYİ Parti içindeki koyu milliyetçi unsurlardan hem de AK Parti, MHP ve Zafer Partisinden gelebilecek eleştirilerin partisini yıpratmasından endişe ederek konuya girmek istemiyor. Akşener cephesinde “Kilit HDP’de diyenler İYİ Parti’nin önemini unutmasın” havası hakim. Kılıçdaroğlu, Akşener’i daha fazla rahatsız etmemek için Kürt seçmen konusuna doğrudan girmek istemiyor.
KONDA araştırma şirketi yöneticisi Bekir Ağırdır ise sadece Altılı Masa değil, ama HDP dahil “geniş muhalefetin” oy potansiyelinin yüzde 58-60 aralığında görüldüğünü söylüyor. Bu da HDP’nin oyunu alabilecek Altılı Masa adayının 14 Mayıs’ta yapılacak gibi görünen seçimde Erdoğan’ı yenip hem Cumhurbaşkanlığı hem de TBMM çoğunluğunu alabileceği anlamına geliyor.