14 Mayıs seçimlerinde beklenenin üzerinde oy alarak siyasi kampanyaların merkezine yerleşen ve ardından dağılan ATA İttifakı’nın lokomotif partisi Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri için Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.
Bir haftalık görüşme trafiğinin ardından 24 Mayıs’ta Zafer Partisi Genel Merkezi’nde bir araya gelen Özdağ ve Kılıçdaroğlu, toplantılarının ardından basın açıklaması yaptı.
Özdağ, ikinci tur seçimlerde Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini belirterek seçmenlere de CHP liderine oy verme çağrısı yaptı.
Özdağ, “”Değerli yurttaşlar anne ve babalarınızdan aldığınız Türkiye’yi çocuklarınıza devretmek istiyorsanız, Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmasını istemiyorsanız, kızınız sokağa çıktığı zaman endişelenmek istemiyorsanız, akşam saat 21.30’da oğlunuzu köşedeki bakkala güven içinde yollamak istiyorsanız, 28 Mayıs’ta 13 milyon sığınmacıyı vatanına yollayacak politikaya destek verin ve Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verin. Bu Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmamasının tek yolu” ifadelerini kullandı.
Ümit Özdağ’ın kararı
Ümit Özdağ AK Parti ile yaptıkları görüşmede sığınmacıların geri gönderilmesi ile ilgili anlaşmaya varamadıklarını belirterek, destek kararının arkasında sığınmacılar olduğunun altını çizdi.
Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi tarafından kurulan ATA ittifakının cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın birinci tur seçimlerde yüzde 5 oy almasının ardından ittifak bileşenleri siyasi görüşmelerin odağına yerleşti.
Oğan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı verirken Adalet Partisi lideri Vecdet Öz, Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından Millet İttifakı’nı destekleme kararı verdiklerini açıklamış, ATA ittifakının dağıldığı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Oğan 2 milyon 700 bin oy alırken, ATA ittifakının lokomotifi olan Zafer Partisi 1 milyon 300 bin oy aldı. Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasındaki oy farkı ise 2,5 milyon.
Bu sebeple, ittifak oylarının nasıl bölüneceği, hem AK Parti ile hem de CHP ile görüşmelere başlayan Ümit Özdağ’ın tercihi merak ediliyordu.
Bakanlık pazarlığı tartışması
Kılıçdaroğlu ile ilk görüşmesinin ardından bir mutabakat metni üzerinde görüştüklerini söyleyen Özdağ, anlaşma işareti vermiş, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda “içişleri bakanlığı” ihtimalinden bahsederek tartışmalara sebep olmuştu.
Özdağ ortak açıklamadan önce sosyal medya hesabından CHP Gençlik Kolları’nın paylaşımını alıntılayarak, “Size Zafer Partisi’ndeki şablonları da verelim. Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım” demişti.
Öncelikle elinize sağlık gençler. Size Zafer Partisi’ndeki şablonları da verelim. Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım. Ancak sadece Suriyeliler değil Türkiye’yi dünyanın lunaparkı zanneden, kadınlarımıza cariye muamelesi yapan, sokaklarımızı uyuşturucu cennetine… https://t.co/9yjtiKTT3d
— Ümit Özdağ (@umitozdag) May 24, 2023
Özdağ’ın bu paylaşımı Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi arasında varılan anlaşmanın bakanlıklar içerdiği iddialarına sebep oldu.
İsmini açıklamayan CHP kaynaklarına göre Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını kazanması durumunda İçişleri Bakanlığı’ndan ayrılacak afet ve göç ile ilgili bir bakanlık kurulması gündeme geldi.
CHP tarafından bakanlık pazarlığı iddiaları reddedildi.
Mutabakat metni imzalandı
Basın açıklamasında söz alan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, iki parti arasında 7 maddeden oluşan bir mutabakat metni imzalandığını belirterek, “Türkiye’nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşup daha sağlıklı bir yol yürümesi açısından her bir Genel Başkana, her bir siyasi partiye sorumluluklar düşüyor,” dedi.
Kılıçdaroğlu metnin hazırlanması için görüşme trafiği olduğunu sonucunda anlaşmaya varıldığını belirtti. Cumhurbaşkanlığını kazanması halinde tekrar görüşeceklerini belirten Kılıçdaroğlu “Slogan da fena değil ‘Birleşe birleşe kazanacağız” dedi.
Metinde, “sığınmacıların en geç bir yıl içinde ülkelerine gönderilmesi, Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile 66. maddede yer alan Türk Vatandaşlığı tanımının korunması” şartlarının yanı sıra “Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir” maddesi de yer aldı.
Protokolün kapsamı, “Bu protokol, Zafer Partisi ile Millet İttifakı Bileşenleri arasında, Cumhurbaşkanlığı İkinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsamaktadır” şeklinde belirlendi.
CHP ile Zafer Partisi arasında imzalanan protokolün 7 temel ilkesi şöyle:
- Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
- 1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.
- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
- Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir.
- Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.
- Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
- Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır.
HDP ve Yeşil Sol Parti toplandı
HDP ve Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu ve Özdağ arasında imzalanan protokoldeki kayyım maddesi üzerine durum değerlendirmesi yapmaya karar verdi.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre, HDP ve Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu ve Özdağ’ın kayyım uygulamalarının devamına ilişkin maddeyi de içeren protokolü imzalaması üzerine durum değerlendirmesi yapmaya başladı.
Protokoldeki “Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir” ifadesini ve bu ifadenin yaratacağı sonuçları değerlendirecek olan HDP ve Yeşil Sol Parti yöneticilerinin bir açıklama yapıp yapmayacağına ilişkin bilgi verilmedi.
Yeşil Sol Parti, cumhurbaşkanlığı seçimin ikinci turunda ilk turda olduğu gibi Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıklamıştı.
Cumhurbaşkanlığı yarışından muhalefete yönelik eleştiriler yönelterek çekilen Muharrem İnce’nin de liderliğini yaptığı Memleket Partisi’nin Merkez Yönetim Kurulu’nu toplayacağı ve ikinci tur için bir açıklama yapacakları belirtildi.