Türkiye’nin farklı bölgelerinden ve farklı çalışma alanlarından 300’e yakın sivil toplum örgütünün üye olduğu Denge ve Denetleme Ağı’nın (DDA) 2023 seçimleri için hazırladığı “Gözümüz Demokraside” kampanyası ve Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılı vizyonu kapsamında; Aralık-Nisan 2023 tarihleri arasında Türkiye’nin 15 ilinde 400’ü aşkın katılımcıyla düzenlediği Demokrasi Atölyeleri’nin sonuç raporu bir lansmanla açıklandı.
DDA, Gözümüz Demokrasi’de çerçevesinde düzenlediği Demokrasi Atölyeleri ile Türkiye’nin farklı illerinden farklı düşünen vatandaşların nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediklerini hayal etmeleri için ortak alanlar sağlayarak; katılımcıların, hayali siyasi partiler kurarak ve müzakere ederek aktif şekilde yaşamlarını etkileyen sorun alanlarını tespit etmelerini ve çözüm önerileri geliştirmelerini teşvik etmiş.
Türkiye’de kutuplaşmanın aşılması ve aktif vatandaşlık bilincinin geliştirilmesi için vatandaşlara bir araya gelme fırsatı sunan Denge ve Denetleme Ağı’nın raporu çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Atölye çalışmasına katılanların: yüzde 42’si erkek, yüzde 58’i kadın; yüzde 69’u üniversite mezunu, yüzde 24’ü lise mezunu, yüzde 7’si ilkokul/ortaokul mezunu; yüzde 68’i 17-33 yaş aralığında. Yani çoğunluğu genç, eğitimli, kadınlardan oluşan bir katılımcı profili ile karşı karşıyayız.
Toplam 400 kişi bireysel olarak yaptıkları çalışmalarda toplam 2690 konuyu Türkiye’nin öncelik vermesi gereken sorunları olarak belirlemişler. Sorunlar listesinin ilk sırasını ekonomi almış. Katılımcılar arasında “ekonomi” başlığı 678 kez belirtilmiş. Bu başlığı haklar ve eğitim sistemi takip etmiş.
İlginçtir ki bu eğitimli, çoğunluğu genç kitle açısından: “Güvenlik” başlığı en az dile getirilen konulardan biri olmuş. Halbuki, seçim döneminde muhalefet partileri ekonomi üzerinden propoganda yapmaya çalışırken, güvenlik endişesinin öznesi haline getirilen söylemlere muhatap oldu ve yaratılan ekonomik yıkıma rağmen iktidar iktidarını sürdürebildi.
Siyasi partilerin, toplumun hangi kesimleri için nelerin daha öncelikli olduğunu ayırt etmesi ve izleyeceği politikayı belirlemesi açısından bu tür çalışmalar gerçekten çok önemli.
Ekonomik sorunların altında dile getirilen en önemli başlığın “İşsizlik” olduğunu görüyoruz. Geçim sıkıntısı, yoksulluk, yolsuzluk, gelecek kaygısı, belirtilen diğer sorunlar arasında.
Katılımcılar tarafından haklar konusu da ön plana çıkan ana başlıklar arasında yer almaktar. Haklar ana başlığı altında en önemli sorun toplumsal cinsiyet sorunları olarak tanımlanmış.
Gençlerin sorunları, çocuk hakları, engelli hakları, hayvan hakları dile getirilen diğer başlıklar olmuş.
Toplumsal cinsiyet ile ilişki sorunların öne çıkmasında, özellikle kadın örgütlerinin yarattığı sinerjinin ve farkındalık çalışmalarının etkisi olduğu düşünülebilir. İronik olan ise, seçim sonuçlarından anlaşıldığı şekliyle, kadınların kazanılmış haklarına göz dikenlerin iktidara gelebileceği endişesinin yine kadınların çoğu arasında yeterince karşılık bulmadığı gerçeği. Demek ki bu alanda daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.
Atölye katılımcıları arasında özgürlükler konusu da öne çıkmış. Söz konusu özgürlükler olduğunda en fazla belirtilen sorunlar, düşünce özgürlüğü, medya bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü olmuş.
Bu sıralama katılımcıların gözünden ülkemizdeki özgürlük sorununun daha çok düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilişkili olduğunu göstermekte.
Atölyelere katılanlar, demokraside en fazla dinin siyasallaşmasını sorun olarak belirtmişler. Katılımcıların laiklik ile ilgili kaygıları da bu başlık altında dile getirilmiş.
Öte yandan siyasette katılım eksikliği sorunu olduğu belirtilirken, siyasetçilerin halka yabancılaştıklarını ve kararlarında halkı göz etmediklerini; hem ülkede hem de partilerin içlerinde demokrasinin yeterince gelişmemiş olduğunu vurgulayanlar da çoğunlukta.
Bireysel bildirimler yanında grup çalışmalarında da benzer sorunların dile getirildiği çalışmada “Göçmenler, Çevre ve İklim Sorunları, Sağlık Sistemi” gibi hayatın her alanında yaşam kalitesine yönelik sorunlar da dile getirilmiş.
Katılımcıların sorunlara getirdiği çözüm önerilerinin bazıları şu şekilde kayda geçmiş:
Ekonomi:
• Bireylerin gelir düzeylerinin yükseltilmesi,
• Sosyal devletin güçlendirilmesi ve vergi adaletinin sağlanması
• İşsizlik sorununun çözülmesi için gençlerin ve kadınların istihdamının teşvik edilmesi
• Sanayi üretiminin geliştirilmesi
• Tarımsal kalkınmada devletin aktif rol oynaması
Haklar:
• İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesi,
• 6284 sayılı kanunun kapsamının genişletilmesi
• Yaşamın her alanında ayrımcılığa son verilmesi ve gereğinde pozitif ayrımcılık yapılması
• Kadınların karar alma mekanizmalarına dahil edilmeleri
• Haklar başlığı altında anayasada yapılacak düzenlemelerle insan haklarının ve canlı haklarının koruma altına alınması
• İnsan haklarının ihlal edilmesine karşı yaptırımlar getirilmesi
• Hayvan hakları konusunda da iyileştirmeler yapılması
• Gençlerin ve çocukların haklarının korunması
• Çocuk işçiliğine son verilmesi ve çocuk koruma sisteminin iyileştirilmesi
Eğitim Sistemi:
• Okulların altyapılarının iyileştirilmesi
• Öğretmenlere hak ettikleri gelirin sağlanması
• Müfredatların güncellenmesi
• Eşitsizliği gidermek amacıyla temel eğitimin ücretsiz olması
• Özel/devlet ayrımının azaltılması
• Okullara ulaşımın ücretsiz olması
• Okullarda ücretsiz yemek verilmesi
• Üniversitelerin özerkliği,
• Üniversite sayısının azaltılması
• Pratik eğitime odaklanılması
Diğer
• Liyakatsizliğe son vermek amacıyla adil atama kriterlerinin oluşturulması
• Mülakat sisteminin kaldırılması ve atamaların denetlenmesi
• Başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geri dönülmesi
• Seçim sisteminin daha demokratik hale getirilmesi
• Denetleme kuruluşlarının güçlendirilmesi
• Bütün vatandaşların eşit haklara sahip olması
• Azınlıkların anadillerinde eğitim alabilmesi
• Eğitim politikalarının kapsayıcılığını arttırılması
• Afet Bakanlığı’nın kurulması
• İmar affının yasaklanması ve yapı denetim faaliyetlerinin arttırılması
• Göç Bakanlığı’nın kurulması
• AB Geri Kabul Antlaşmasının feshi
• Sınır güvenliğinin sağlanması
“Bütün bu sorunları tespit eden ve bazılarını paylaştığım çözüm önerilerini sunan bir parti seçim kazanır mı?” diye sordu, sunumu yapan Emre Erdoğan.
Salondan “Hayır” sesleri yükseldi.
Çünkü, çok kısa bir süre önce, ekonomi, özgürlükler, liyakatsizlik gibi kavramlar üzerinden iktidarı eleştiren muhalefet bileşenleri seçimi kazanamamıştı.
Gözümüz Demokraside kampanyasının raporunu dinlerken, seçim sürecinde, Ankara’nın Sincan İlçesinde alandaki durumu hatırladım.
Ekonomi kötü dediğinizde, “şükretmeyi bilmiyorsunuz, önemli olan vatan toprakları” diyerek, güvenlik endişesini öne çıkaran; kadın hakları denildiğinde, artık sorun olmayan başörtüsü konusundaki geçmiş travmaları tekrarlayan; sığınmacılar demeye kalktığınızda, “bizim yapmayacağımız işleri onlar yapıyor, ekonomimize katkıları var” diyerek rahatsız olmadığını iddia edenleri.
Demem o ki, Denge ve Denetleme Ağı’nın bu değerli çalışmasına katılanların belirlediği sorunların ve önerdikleri çözümlerin, toplumun çoğunluğunca ortaklaşılmadığı sürece kutuplaşma devam edecek ve bu kutuplaşmadan yararlanan siyasetçiler kaderimizi çizmeye devam edecek.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…
Suriye'de Esad rejimini deviren harekatın hazırlığının bir yıldan fazla bir süredir yapıldığı, Türkiye’nin, ABD’nin ve…