Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler Barış Gücü ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) güçleri arasında yaşanan arbedeyi Barış Gücü’nün “fiziki müdahalesi” olarak değerlendirdi ve “bizim açımızdan asla kabul edilebilir bir durum değildir,” dedi.
21 Ağustos’ta gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Erdoğan, “Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik alanındaki topraklara yönelik fiziki müdahalesi bizim açımızdan asla kabul edilebilir bir durum değildir,” dedi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Pile Köyü’nde yaşayan Kıbrıs Türk’ünün kendi vatan topraklarını ulaşımını engellememek ne hukukidir, ne insanidir. Barış Gücü, gerek köylülere yönelik fiziki müdahalesi, gerekse müdahale sonrası yaptığı talihsiz açıklamalarla tarafsızlığına gölge düşürmüş, zaten yaralı olan itibarını daha da zedelemiştir.”
“Komşularımızla ilişkilerimizi karşılıklı olarak güçlendirmeye ve aramızdaki pürüzleri gidermeye çalıştığımız bir dönemde yapılan bu müdahaleyi kesinlikle iyi niyetli bulmuyoruz.”
“Garantör bir devlet olarak, ara bölge başta olmak üzere Ada’daki emrivakilere ve hukuksuzluklara rıza göstermeyeceğimiz bilinmelidir.”
“Mücadelemiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eşit egemenliği ve eşit uluslararası statüsü tüm dünya tarafından teyit edilene kadar sürecektir.”
Yol çalışmalarıyla başlayan gerginlik
Adadaki gerginlik KKTC’nin, BM Barış Gücü kontrolündeki tampon bölgede yer alan Pile köyüne götürmek istediği yol çalışmaları ile başladı.
19 Ağustos’ta BM Güçleri, izinsiz olduğunu belirterek, başlatılan yol çalışmalarını durdurmak istedi. Bunun üzerine KKTC güçleri ile Barış Güçleri arasında arbede yaşandı. KKTC güçlerinin BM aracını buldozer ile yoldan kaldırdığı görüntüler basına yansıdı.
Arbedenin ardından KKTC, BM, GKRY taraflarından yapılan karşılıklı açıklamalarla gerginlik tırmandı.
Pile köyü, KKTC ile GKRY’i birbirinden ayıran 180 km’lik tampon bölgenin hemen gündeyinde yer alıyor. KKTC’ye seyahat etmek isteyen Pile köyü sakinleri önce İngiliz üslerindeki bir kontrol noktasından, sonra da KKTC kontrol noktasından geçmek durumunda. Bu sebeple, Pile Köyündeki Kıbrıslı Türkler bir süredir KKTC’ye seyahatlerini kolaylaştıracak bir yol talep ediyorlardı.
BM, yapılacak 11 km’lik yolun yarısından fazlasının kendi yönetimi altındaki topraklar içinde kaldığını söylüyor ve inşaatın izinsiz olduğunu savunuyor.
Türk tarafı ise yol çalışmasının insani bir yardım olduğunu belirtiyor ve BM’nin GKRY’nin benzer bir yol talebine olumlu yanıt verdiğini, buna izin verilmemesinin “tarafsızlığa aykırı” bir tutum olduğunu belirtiyor.
KKTC: İnsani Yardım, GRKY: Statükoyu ihlal
KKTC yönetimi, yol çalışmalarının devam edeceği konusunda kararlı olduklarını vurguluyor. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumartesi günü yaptığı açıklamada,”Bu yolu tamamlamaya kararlıyız” dedi.
BM ile yalanan gerginliği insani yardıma müdahale olarak tanımlayan KKTC’ye Türkiye de destek veriyor.
GKRY ise yol çalışmalarını “statükoyu ihlal” ve “bölgeye yasa dışı yollarla girme girişimi” olarak tanımlıyor.
GKRY Hükümet Sözcüsü Konstandinos Letimbiotis, KKTC’nin Pile-Yiğitler yolunun tamamlanması için başlatacağı çalışmalarla “Pile bölgesindeki statükoyu ihlal etme girişiminde bulunduğunu” iddia etti.
Yazılı açıklama yapan Letimbiotis, Türk tarafının Pile çevresindeki ara bölgede yeni oldu bittiler yaratmaya ve Yiğitler köyünü askeri kulübeyle bağlayacak bir yol inşa etmek için bölgeye yasa dışı yollarla girmeye çalıştığını iddia etti.
BM: “Barış Gücüne saldırı”
BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki faaliyetlerini yürüten UNFICYP 19 Ağustos’ta yaptığı açıklamada BM Barış güçlerinin yetkisiz inşaat çalışmalarını engellemek için yasal görevlerini yerine getirdiğini belirterek, durumu tehdit olarak tanımladı.
UNFICYP, “BM Barış Güçlerinin güvenliğinin tehdit edilmesi ve BM mülküne zarar verilmesi, uluslararası hukuka göre kabul edilemez ve ciddi suçlardır,” denildi.
UNFICYP Sözcüsü Alim Siddique iKıbrıs Haber Ajansı’na 20 Ağustos’ta yaptığı açıklamalarda ara bölgede yeniden çalışma yapılmasını önlemek için gerekirse harekete geçebileceklerini belirtti.
Siddique, 20 Ağustos sabahı bölgede sakinliğin hakim olduğunu ve çalışmaların yeniden başlayacağına dair herhangi bir belirti olmadığını da sözlerine ekledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de arbedeyi “saldırı” olarak nitelendirdi ve “şiddetle kınadığını” ifade etti.
Başkan, “Kıbrıslı Türk personel tarafından @UN_CYPRUS barış gücü askerlerine yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum. BM barış güçlerine yönelik tehdit ve saldırılar kabul edilemez” dedi.
Görüşmelere gölge düşürebilir
Türkiye’yle Yunanistan arasında Şubat depremlerinin ardından yakınlaşma döneminin ardından, Kıbrıs müzakerelerin yeniden başlaması gündemde. Eylül ayında New York’ta Kıbrıs’la ilgili bir görüşme yapılması bekleniyor.
Bu gerginliğin görüşmelere gölge düşürebileceği değerlendiriliyor.
Ayrıca, Rusya’nın KKTC’de yaşayan vatandaşlarına konsolosluk hizmeti sunmak için bir temsilcilik açacağını açıklaması da Kıbrıs konusundaki dengeleri değiştirebilecek bir gelişme olarak yorumlanıyor.
Rusya’nın hamlesi Kıbrıs Türklerine tanıma değil, Rumlarına uyarı