Haziran ayında Rusya ordusuna karşı başlattığı ayaklanma ile gündeme gelen paralı asker grubu Wagner’in şefi Yevgeni Prigojin’e ait özel uçak 23 Ağustos’ta Moskova’nın kuzeybatısında düştü.
Interfax haber ajansının aktardığına göre Moskova ile St. Petersburg arasındaki Tver bölgesinde düşen uçakta seyahat ettiği belirtilen 10 kişinin cesedine ulaşıldı ve arama operasyonu tamamlandı.
Ancak Prigojin’in ölümü resmi makamlarca teyid edilmedi.
Rusya Federal Hava Taşımacılığı Ajansı, Wagner lideri Yevgeny Prigojin’in adını “düşen uçakta seyahat ettiği bildirilenler” listesine dahil etti. Prigojin’in Wagner’deki ikinci adamı Dmitry Utkin’in de yolcular arasında olduğu belirtildi.
Wagner bağlantılı Telegram kanallarından paylaşılan teyid edilmemiş raporlarda, Prigojin tarafından sıkça kullanılan Embraer Legacy 135 uçağının Rus hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğü iddia edildi.
Putin: “Ciddi hatalar yaptı”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Prigojin’in uçağının düşmesi hakkında ilk açıklamasını bir gün sonra yaptı. 24 Ağustos’ta konuşan Putin, elde edilen ilk verilerin Wagner üyelerinin uçakta bulunduğunu doğruladığını söyledi. Putin’in bu sözleri Prigojin’in ölümünü doğruladığı şeklinde yorumlandı.
Putin açıklamasında “Bu insanların Ukrayna’da Neo-Nazi rejimiyle mücadeleye yönelik ortak davamızda önemli bir katkı sunduğunun altını çizmek isterim, bunu biliyoruz ve unutmayacağız” diye konuştu ve Wagner liderinin “ciddi hatalar yaptığını” söyledi.
Putin, “Bildiğim kadarıyla dün daha yeni Afrika’dan dönmüştü. Orada bazı yetkililerle görüşmüştü. Kesin olan ise, bu sabah Araştırma Komitesi’nin başı, bana olayla ilgili ilk soruşturmayı başlattıklarını iletti. Soruşturma tam anlamıyla sürdürülecek ve nihayete erdirilecektir” dedi.
Prigojin’in Rus ordusuna isyanı
Paralı asker grubu Wagner’in başında olan Prigojin, Haziran ayında Rus ordusuna karşı başarısız bir isyana liderlik etmişti.
Ukrayna işgalinde kilit öneme sahip Wagner Grubu’nın özel askeri kuvvetlerinin Eylül ayındaki Bahmut harekatlarında ağır darbe alması ve binlerce askerin ölümünün ardından Prigojin Rusya askeri komutasını eleştirmeye başlamıştı.
23 Haziran’da yayınladığı video ile Putin’i doğrudan eleştirmekten kaçınan Prigojin, Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Silahlı Kuvvetler şefi Valery Gerasimov başta olmak üzere Rus Ordusunun üst kademelerini Wagner’e yeterli mühimmat sağlamamakla suçladı ve isyan başlattı.
Bir gün süren isyanın ardından anlaşma yapılmış, kendisi ile birlikte paralı askerlerin Belarus’taki bir kampa gitmesine izin verilmişti.
Wagner’in patronunun da önce Belarus’ta olduğu söylendi ancak, Prigojin Temmuz ayı sonlarında St. Petersburg’da Afrikalı liderlerin katıldığı Rus zirvesine katıldı.
İsyandan bu yana ilk kez bu hafta bir video yayımlayan Prigojin, Wagner’in binlerce savaşçısının bulunduğu Afrika’da bilinmeyen bir ülkede olduğunu öne sürdü.
Özel askeri birlikleri ile Libya ve Suriye olmak üzere Afrika’da da “vesayet savaşlarında” rus müttefiklerini destekleyen faaliyetler yürüten Wagner’in lideri, ayrıca internet üzerinden dezenformasyon üreten Internet Research Agency adında bir “troll fabrikasının” da arkasında.
Bu fabrika’nın ABD tarafından 2016 başkanlık seçimlerine müdahale etmek için kullanıldığı iddia edilmiş, bu iddia resmi kayıtlara yansımıştı. Bu konuda Sönmez Köksal’ın YetkinReport’ta yayımlanan yazısını buradan okuyabilirsiniz.
Hırsızlıktan, jejyonerliğe
Sovyet döneminin son yıllarında hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından neredeyse on yılını hapiste geçiren Prigojin, restoran işi ile servet kazandı ve Putin’in dikkatini restoranları ile çekerek, “Putin’in şefi” lakabını kazandı.
BBC’den Paul Kirby’nin aktardığı raporlara göre Prigojin 2014’ten bu yana 18 milyar dolardan fazla devlet ihalesi aldı.
Ukrayna işgalinde kilit önemde olan Wagner grubu için Prigojin geçtiğimiz Eylül ayında Rusya’daki hapishaneleri gezerek mahkumlara Wagner’e hizmet etmeleri karşılığında cezalarının hafifletilmesini teklif etmişti. Eylül’deki Bakhmut harekatında Bakhmut’ta deneyimsi, eski mahkumlar olmak üzere binlerce kişi öldü.
Kremlin, Prigojin’in isyanının Vladimir Putin’in iktidarına darbe vurduğu yönündeki iddiaları reddediyordu, ancak isyan Rusya’nın pek çok konuda elini zayıflattı.
Murat Yetkin’in Haziran ayındaki yazısını buradan okuyabilirsiniz: