Türkiye’nin dört bir yanından, gece yarısı otobüslere binerek, 81 ilden, büyük bir coşkuyla yollara düşen EŞİK Platformu gönüllüsü kadınların istikameti Ankara idi. Ankara’da onları bekleyen kızkardeşleriyle ve kadın vekillerle 3 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde buluşup, bir kez daha eşitlik ve özgürlükten vazgeçmeyeceklerini seslendirdiler.
EŞİK temsilcisi Hülya Gülbahar’ın sözleriyle, aslında yeni bir şey de yapılmıyordu. Kadınlar, eşitlik ve özgürlük için, Osmanlı Meclis’i Mebusan’ından beri Meclislere gelip eşit temsil istiyorlardı. Cumhuriyetin 100. yılında da, kadınları bir araya toplayan, Meclisin vekillerine ve Türkiye’ye duyurmak istedikleri şey de bu “kaygıları” idi.
Hülya Gülbahar, eşitlik ve özgürlükten yana olan Milletvekilleri ile birlikte Meclis’te gerçekleştirilen basın toplantısında kadınların kaygılarını şu şekilde ifade etti:
“Kaygılıyız, çünkü bu Meclisi oluşturan seçimlerde kadın erkek eşitliğine karşıt söylemler neredeyse seçim kampanyalarının merkezine oturdu. Kız çocuklarının eğitim hakkından, kadın sanatçıların sanat yapma, kadın sporcuların spor yapma, kadınların sokaklarda özgürce dolaşabilme, kadınların belli mesleklerde çalışabilme gibi, en temel hakları bile tartışmaya açıldı. Hastanelere bile kadın erkek kriteri getirilmeye çalışıldı. Bunlar Türkiye’nin Talibanlaşması yolunda atılmak istenen adımlar. Kadın cinsi ile erkek cinsini hayatın her alanında ayırmak ve mümkünse yanlarında erkek refakatçi olmadan sokağa çıkamaz hale getirmenin adımları. Türkiye’de bunu hayal edip, gerçekleştirmek isteyenler var. Bir de buna asla geçit vermeyecekler var.”
Eşik Platformu gönüllüleri aslında uzun süre önce yaklaşan tehlikeyi sezmiş, iktidarın Anayasa ve Medeni Yasa gibi temel yasaları değiştirmek istemesine karşı olduklarını, varolan yasaları uygulamayan, Anayasa’yı saymayan bir iktidarın Anayasa yapamayacağını; iktidarın, organize eşitlik ve laiklik karşıtı çevreleri arkasına alarak, bir bütün olarak kadın erkek eşitliğini ortadan kaldırmak niyetiyle hareket ettiğini her fırsatta dillendirmişti.
Eşik gönüllüleri, iktidar mensuplarının, seçimler sonrasında ardı ardına yapılan açıklamalarla da, söylemlerini hızla yasalaştırarak kalıcı hale getirmek için süreci başlattığını; kadınları toplumdan izole ederek, itaatkar ev köleleri konumuna hapsetmek, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi yasaklanabilir bir fikirmiş gibi suç haline getirmek niyetini net olarak ortaya koyduklarını düşünüyorlar.
“Aileyi koruma” adı altında kadınların ve çocukların baskı ve şiddete mahkum edildiği reisli bir aile modelinin tüm topluma dayatılmakta olduğuna; nafaka hakkı, boşanmanın hızlandırılması, aile arabuluculuğu, karma eğitim, 6284 sayılı şiddet yasasının tartışmaya açılması ile toplumdaki eşitlik fikrinin dolayısıyla kadınların hayatları ve emeklerinin değersizleştirmeye çalışıldığına inanıyorlar.
81 ilde yapılan aile çalıştaylarında, milyonlarca kadını temsil eden bağımsız kadın örgütlerine ve Baroların çoğuna söz verilmezken, kadınları “aile” dışında yok sayan anlayışın temsilcisi Diyanet İşleri Başkanlığı ve kimi illerde ilahiyat fakülteleri gibi dini kuruluşlara başrol verilmesini de bu tehlikenin işaretleri olarak görüyorlar.
İşte bu nedenle EŞİK, 3 yıldır, “Yasalara dokunmayın, uygulayın” diyor. Çünkü mevcut iktidar anlayışının her dokunduğunda var olanı da bozduğunu düşünüyor.
Bu gidişe dur demek için de; amasız fakatsız, hiçbir gerekçe öne sürmeden toplumsal muhalefetin tüm kesimlerinin ve muhalefet partilerinin ortak bir karşı duruş sergilemesi gerektiğini düşünen Eşik gönüllüleri, yeni yasama yılının ilk gününde Meclis’ten, laikliği çekinerek savunan ya da sözünü etmeyen tüm toplumsal kesimleri, tüm kadınları, laiklik ve eşitlikten yana tüm milletvekillerini eşit ve özgür bir gelecek için göreve çağırdı.
Bu çağrıya destek olan Milletvekillerinin kararlılık içeren mesajları basın toplantısı ardından, Meclis Genel Kurulu’nda devam etti. İzleyici localarına alınan Eşik gönüllüleri, birer dakikalık konuşma hakkı alan kadın milletvekillerince selamlandı ve şu konuşmalar Genel Kurul’da yankılandı:
Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca:
“Bu mecliste toplumsal cinsiyet eşitliğini kavramını öcüleştirip, kadınların hayatları ve tüm kazanımları üzerinden protokoller yapıp, seçim propagandalarında kadın haklarını hedefe koyup meclise giren vekiller var, kadınları aile dışında bir varlık saymıyorlar, çocuk yaştaki evlilikleri meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Bu mecliste çok eşli vekil var. Erkek çok eşliliğini meşrulaştırmak istiyorsunuz dememizin canlı kanıtı olarak seçilmiş adeta.
Haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz, bu sesi her yerde duyacaksınız.”
Yeşiller ve Sol Gelecek Milletvekili Perihan Koca:
“Artık şüpheli kadın ölümlerinde en sık rastladığımız olgu yüksekten düşerek gerçekleşen ölümler. Nedense binalardan düşenler hep kadınlar oluyor. Bizim tüm bu yüksekten düşme vakalarında intihar yalanına inanmamız isteniyor. Kadın cinayetlerini faili meçhule çeviren bu ölümler etkin bir şekilde incelenmelidir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığından beri kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Çünkü kadın cinayetlerini sürekli teşvik eden erkek devlet bu cinayetlere göz yumuyor.
Ama bu erkeklik ittifakına karşı biz kadınlar varız. Buradayız. Bugün meclis genel kuruluna gelen Eşik platformundan kadınlar da burada, hoş geldiler.”
Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Yeşil Sol Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş:
“EŞİK Platformu üyelerini selamlıyoruz. İyi ki varlar, iyi ki birlikte mücadele ediyoruz. Kadın mücadelesi ve kazanımlarına göz diken bu iktidar başarıya ulaşabilir mi? Asla ulaşamaz.
İktidarın kadın düşmanı politikaları devam edecek gibi görünüyor. Erkek devletin ve erkek aklın temsilcileri, kadınların iradesinin ne kadar güçlü olduğunu anlamıyor, anlamak istemiyor. Bizler birer nesne değil, özneyiz. Kazanılmış haklarımıza göz dikenler, aile çalıştayları yapanlar, yeni medeni yasa hazırlıklarıyla uğraşanlara şunu söylüyoruz, karşınızda bu toplumun yarısı olacak, bizler olacak, kadınlar olacak ve buna geçit vermeyeceğiz.”
CHP Milletvekili Gülcan Kış:
“İstanbul sözleşmesinden çıkılmasına, medeni yasada, anayasada kadını yok sayan anlayışa karşı kadınlarımız omuz omuza mücadele veriyor. Medeni kanunu yok etmek, Anayasa’dan kadını silmek isteyenlere karşı, Eşitlik ve Özgürlük mücadelesi veren kadınlarımızın sesini bir kez daha Genel Kurul’dan duyurduk. Kadınlar hayatlarından, haklarından, hayallerinden vazgeçmeyecek!”
CHP Milletvekili Ayça Taşkent:
“Bugün Eşik Platformu bizlerle Meclis’teydi. Bu vesileyle kadın haklarına dair omuz omuza büyüttüğümüz mücadelemizin sesini bir kez de Meclis kürsüsünde dile getirdik: Bütün mücadelemiz evrensel hukukun güvencesi altında, eşit, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için!”
CHP milletvekili Sibel Suiçmez:
“Sayın Adalet Bakanı 31 Ağustos’ta aile hukukunu sil baştan ele alacağız, Sayın Cumhurbaşkanı da Meclis açılış konuşmasında yeni bir anayasa yapacağız, dedi.
Onlar deyince kadınlar “durun, siz ki yasalara, anayasaya uymuyorsunuz, anayasa yapamazsınız, Medeni kanunu değiştiremezsiniz” diye ayağa kalktılar.
Bugün Eşik’ten kadınlar Meclisimizdeler. Onlara selam olsun.
Bizlere kadın dayanışmasının bütün farklılıkların üzerinde olduğunu göstermek ve güçlendirmek için bir dönemeçte olduğumuzu hatırlatmak üzere buradalar.
Bizlere, kadın erkek eşitliğinin demokrasinin ön koşulu olduğunu hatırlatıyorlar.
Yüzlerce yıla dayanan mücadelenin sonucu elde edilen kadın haklarını korumanın bu ülkenin tüm kadınlarına, kızkardeşlerimize ve ninelerimize ve geleceğimize borcumuz ve tarihsel sorumluluğumuz olduğunu hatırlatıyorlar.”
CHP Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu:
“Cumhuriyetimizin 100.yılını tamamlarken, gençler umutsuz, kadınlar kaygılı, çocuklar okullarda aç. Bütün bu yakıcı sorunlar dururken, bir avuç gerici, Taliban zihniyetli çıkar grupları her gün kadınlara ve haklarına saldırıyor. Artık kadının okumasına, çalışmasına, doğurmasına, kılığına, adına kadar fütursuzca yapılan bu sözlü ve fiili saldırılar hiç kuşkusuzki siyasetten güç alıyor.
Kadın düşmanlarına sesleniyoruz, “Hodri meydan!” meclisteki çoğunluğunuza güvenmeyin, dışarıda ülkenin yarısını oluşturan ve haklarını savunan kadınlar var.”
Meclis’te görüşmelere geçildiğinde yine Eşik Platformu’nun katkılarını da içeren, CHP Grubunun verdiği, “Normatif düzenlemeler ve uygulamalarla kadınlar aleyhine ayrımcılıkların araştırılması önergesi” üzerinde söz alan muhalefet partileri temsilcileri kadının eşitlik ve özgürlük temelindeki hakları üzerinde uzlaşan konuşmalar yaptı.
CHP Grup önerisinin gerekçesini açıklayan, Aliye Timisi Ersever’in arkasından söz alan Saadet Grubundan Serap Yazıcı Özbudun, İyi Parti Milletvekili Selcan Hamşıoğlu, Yeşil Sol Parti Milletvekili Özgül Saki, öneriyi destekleyen konuşmalar yaptılar.
Tek aleyhte konuşma, Ak Parti Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’ten geldi. Ak Parti iktidarı döneminde kadın haklarında çığır açtıklarını iddia eden bir konuşma yaptı. Ama bu konuşma, Dünya Ekonomik Forumu’nun 146 ülkeyi içeren Küresel Cinsiyet Farkı 2023 raporunda, Türkiye’nin 129.sırada yer aldığı gerçeği ile tutarlı değildi.
Beklendiği gibi, CHP Grubunun önerisi, Cumhur İttifakı’nın oylarıyla reddedildi.
“Yeni bir ittifak kurmak zorundayız. Varoluşumuzu tehdit edenlere karşı çok güçlü bir kadın ittifakı kurmak zorundayız. Çünkü bu ülkedeki kadınların, kız çocuklarının hayatını karartmayı kendine ‘dava’ bellemiş bir güruhla karşı karşıyayız ve biz durdurmadıkça durmaya hiç niyetleri yok!” diyen TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in sorusu ile bitirelim sözleri:
“Soralım kendimize; Şimdi ne yapacağız?”
Anayasa’da, Medeni Kanun’da, 6284’te değişiklik yaparak kadınların canıyla kazandığı hakları bizden söküp almalarına izin mi vereceğiz? Yoksa omuz omuza durup her kuruma, her köşeye sinen erkek egemen bu düzene karşı topyekun mücadele mi edeceğiz?
Bugün ikincisini seçenlerle TBMM’de bir aradaydık. Bu dayanışmada emeği geçen başta Eşik Patformu olmak üzere tüm kurumlara, ülkenin dört yanından kalkıp gelen tüm kadınlara ve kendi siyasi geleceğini değil kız çocuklarının geleceğini düşünerek kadın dayanışmasından ödün vermeyen tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ederim.”
İçişleri Bakanlığı'nın tartışmalı bir kararla Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum ataması,…
Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…