Categories: Siyaset

İsrail’in operasyon tehdidine Ankara’dan sert yanıt: Sonuçları olur

Şin Bet başkanı Ronen Bar (solda) ve İsrail Savunma Kuvvetleri IDF Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, Şin Bet özel operasyonlar komuta odasında görülüyor, 27 Ekim 2023. İsrail’in kamu yayıncısı Kan tarafından yayınlanan kayıtlarda Ronen Bar’ın “Kabine bize bir hedef belirledi: Hamas’ı ortadan kaldırmak. bunu Gazzede, Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da nerede olursa yapacağız,” dediği duyuluyor. (Foto: Şin Bet)

İsrail’in “Hamasçılar Gazze’den Türkiye’ye kaçarsa orada da bulup ortadan kaldırız” tehdidine Ankara’dan sert yanıt geldi. Anadolu Ajansı’na konuşan istihbarat yetkilileri, Türkiye topraklarında yürütülecek yasadışı operasyonların “ciddi sonuçları olacağının” İsrail makamlarına iletildiğini bildirdi.

İsrail İç Güvenlik Servisi Şin Bet’in başkanı Ronen Bar, İsrail’in TRT’si Kan’da yayınlanan demecinde Türkiye, Lübnan ve Katar’ın adını vererek, her yerdeki Hamas üyelerinin peşine düşeceklerini söylemiş, “Kabine bize bir hedef belirledi: Hamas’ı ortadan kaldırmak. Bu bizim Münih’imiz. Bunu Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da; her yerde yapacağız” demişti.

Anadolu Ajansına konuşan yetkililer, “Muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını” anımsatarak, “Hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini” vurguladı.

Bu, hali hazırda Hamas üzerinden gerilen Türkiye-İsrail ilişkilerinde ciddi bir tırmanışa işaret eden bir çıkış. Bar, Hamas ile olan savaşını Türkiye topraklarında da sürdüreceğini söylemiş oluyor. Lübnan, Katar ve her yerde diyor ama bizim açımızdan Türkiye’yi hedef almış olması önemli.

Peki “Bizim Münih’imiz” ne anlama geliyor? Mesajın satır aralarında neler var?

İsrail’in Gazze saldırılarına Erdoğan’dan sert yanıt: Netahyahu Miloşeviç gibi

Mesajı çözmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün söylediği sözleri hatırlatmakta fayda var.

Erdoğan, 4 Aralık’ta İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nde yaptığı konuşmada da Erdoğan Netanyahu’yu tekrar Gazze kasabı olarak nitelendirdi ve Srebrenitsa katliamı dahil Boşnaklara yönelik soykırım girişimi ve savaş suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanırken ölen Sırp lider Slobodan Miloseviç’i hatırlattarak, “Netanyahu bir savaş suçlusu olmasının ötesinde kesinlikle Gazze kasabı olarak aynı Miloseviç nasıl yargılandıysa, yargılanacaktır,” dedi.

Erdoğan sözlerinin ardından Gazze’nin yeniden imarı ile ilgili hazırlıklardan da bahsediyor ama esas önemli bulduğum bir cümle daha sarfetti:

“Netanyahu, meselenin Gazze veya Ramallah olmadığını, yayılmacı hedefler peşinde koştuğunu kameralar önünde bizzat ifşa etti. Dolayısıyla bugün, Gazze’yi ve Filistin’i savunmak demek, Kudüs’le birlikte Mekke’yi, Medine’yi, İstanbul’u savunmak, Şam’ı, Beyrut’u, Bağdat’ı ve diğer İslam nbeldelerini savunmak demektir […] İslam dünyası olarak Gazze’nin tek bir karış toprağıını dahi işgalci İsrail’e bırakmamak hepimizin boynunun borcudur.”

İslam ülkelerinin ne kadar birlikte davrandığını biliyoruz ancak Erdoğan “bunu birlikte halletmemiz lazım” diyor.

Tırmanan gerilim

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in başındaki Bar’ın açıklamaları son günlerde İsrail ve Türkiye arasında Hamas nedeniyle giderek tırmanan gerilimin son halkası olarak tanımlanabilir.

Erdoğan’ın Netanyahu hakkındaki sözleri ve giderek daha da sertleşen açıklamalarının ardından iki gün önce İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Mesajında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığının İngilizce hesabını etiketleyerek hitap eden Cohen, “Hamas-IŞİD terör örgütü bir sonraki gün Gazze’de var olmayacaktır. İsrail’in güvenliği ve bölge sakinleri için daha iyi bir gelecek yaratmak adına Gazze’yi Hamas’tan kurtaracağız. Siz @trpresidency henüz bertaraf edilmemiş ve Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini ülkenizde ağırlayabilirsiniz,” demişti.

Açıklamanın hemen ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Öncü Keçeli de Cohen’e cevaben bir mesaj yayımladı ve “İşgalci bir gücün, sivil nüfusa yönelik hunharca saldırıları hiçbir şekilde meşru müdafaa olarak kabul edilemez,” dedi. Mesajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.

İstail Dışişleri Bakanının “Kaçan Hamaslı teröristlerini siz alın” demesinden iki gün sonra, Şin Bet’in başkanı Bar “Biz hedef belirledik, ister Türkiye’de ister nerede olursa olsun tek tek hepsini ortadan kaldırtacağız” diyor. Türkiye’de güvenlik sistemi, istihbarat birimleri yokmuş gibi gelip burada operasyon yapabileceklerini söylemeleriyle İsrail, Türkiye’yi neredeyse tehdit eder bir konuma ulaştı.Tırmanış budur.

Münih 1972

Gelelim Münih ile ne denmek istediğine.

1972 yılında 4-5 Eylül tarihlerinde Münih’te oynanan olimpiyat oyunlarında Filistinli bir silahlı örgüt olan Kara Eylül örgütü Olimpiyat Köyünü basıyor ve İsrail olimpiyat takımı üyesi 11 kişiyi öldürüyor. Ardından İsrail’in dış istihbarat servisi olan Mossad, yıllar içinde Münih Olimpiyat Köyü baskınına Kara Eylül örgütü adına katılan tüm militanları hepsini tek tek öldürüyor. (Münih Katliamına Kara Eylül militanı olarak katılan, daha sonra ASALA’nın kuruluşunda yer alan uluslararası terör eylemcisi Agop Agopyan takma isimli Haruryun Toıkaşyan bunun dışındadır. Agopyan’ı MİT’in MOSSAD’ın öldürdüğü iddialarına rağmen, ASALA içindeki liderlik nkavgasında öldürüldüğü iddiası daha güçlüdür.)

Bar, mesajında, “bizim Münihimiz” derken 7 Ekim’de Hamas militanlarının İsrail’e saldırarak çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 1200 kişiyi öldürmesinden bahsediyor. Buna hangi devlet olsa tepki gösterirdi ancak İsrail’in yaptığı kendini savunmanın da missillemenin de boyutlarını çok aştı soykırım girişimi şiddetinde bir katliamda çoğu kadın ve çocuk olmak üsere öldürülen Filistinliler 16 bine ulaştı.

Gazze’deki katliam hemen durdurulmalı. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği  “Vurun ama sivilleri de sakının diye timsah gözyaşları döküyorlar.Netanyahu’nun Filistinlileri Gazze’den tamamen çıkarmak, orayı insansızlaştırmak niyeti bir olgu. Buna seyirci kalınmaması gerekiyor.

Türkiye ve İsrail arasındaki Hamas geriliminin nereye kadar tırmanacağını ise bekleyip göreceğiz.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Beklenmedik görüşme: Bahçeli Beştepe’ye çıkıyor

Yeni anayasa, Gezi Tutukluları ve siyasette "normalleşme" tartışmalarıyla birlikte Ankara'da baş döndürücü bir görüşme trafiği…

4 saat ago

Ayasofya’dan sonra Kariye Kilisesi de yeniden cami

Ayasofya'dan sonra Kariye Kilisesi de yeniden müzeden camiye çevrilerek 6 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uzaktan…

5 saat ago

Sinan Ateş dosyasında bir kilit soru: 06 AT 5021 plaka kime ait?

Gazeteci Asuman Aranca’nın T24’te yayınladığı bir haber, Sinan Ateş cinayeti davasında iddianamesindeki önemli bir eksiği…

7 saat ago

Öğretmenler eğitimde şiddete karşı iş bırakıyor

İstanbul'da bir eğitimcinin uzaklaştırma almış bir öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülmesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 68…

1 gün ago

Özgürlükler kalesi Türkiye’den ABD’deki üniversitelere üzülmek

Üniversite fikrinin temelinde aramak, araştırmak yatar. Bunun yapılabilmesi için soru sormak gerekir, hoşa gitmeyen aykırı…

1 gün ago

DEM Parti’nin üç “normalleşme” ölçüsü: ilki Kobani davası

AK Parti’nin başlattığı yeni Anayasa girişimine muhalefetten en açık desteği veren Halkların Eşitlik ve Demokrasi…

2 gün ago