Başlığı okuyunca bazılarınızın aklınızdan geçeni tahmin edeyim: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan neden dikkatler İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, damadı Selçuk Bayraktar, ya da yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na aktif muhalefet eden Esenler Belediye Başkanı Tefvik Göksu yerine kimsenin aklına gelmeyen sürpriz bir isim çıkarmasın?
Haklısınız. Ama Erdoğan risk almayı seven ama riskleri hesaplayarak alan bir siyasetçi; çeyrek asırlık geçmişi bunun kanıtı.
İmamoğlu’nun 2019’da önüne çıkarılan ikinci seçim engelini aşıp açık arayla seçilmesi, hakkında açılan -siyaset yasağı dahil- davalar verilen hükümler, 2023 seçimlerinde muhalefetin aldığı yenilgiye ve CHP içinde kendisine karşı sürmekte olan kampanyaya rağmen hala ayakta olması onu gerçekten dişli bir rakip yapıyor. Gazeteci İsmail Saymaz’ın aktardığı kadarıyla MetroPoll anketinde İmamoğlu hâlâ İstanbul’da önde görünüyor. Aynı ankete göre, İmamoğlu’nun karşısına Bayraktar çıkarsa oy oranı yüzde 45-38, Yerlikaya çıkarsa 47-37 oluyormuş.
İsmi geçenlerin kuvvet çarpanlarını tahlil edelim.
Yerlikaya tahlili
Öncelikle söyleyeyim, Ali Yerlikaya’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP adayı Mansur Yavaş’ın karşısına çıkma ihtimali kalmadı gibi. Yakın çevresine göre “Olursa İstanbul olur”; tabii “Sayın Cumhurbaşkanının takdiri” diye ekleyerek. Yakın çevresi, İçişleri Bakanının adaylık görüşmeleri için programını seyrelttiği haberlerini teyit etmiyor. Örneğin valiler toplantısına rahatsız olan annesini görmek için Konya’ya gittiği için katılamadığını hatta aynı gün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la görüşmesini de ertelemek zorunda kaldığını aktarıyorlar. Bir adaylık görüşmesi de olmamış aynı kaynaklara göre.
Yerlikaya İstanbul’da 4,5 yıl valilik yaptı. İstanbul’u tanıyor. İçişleri Bakanlığına atandığından beri suç ve suçluyla mücadelede gösterdiği etkinlik vatandaşı memnun etti; bu en önemli kuvvet çarpanı.
İkincisi, Yerlikaya kendisini siyasetçi değil devlet görevlisi olarak tanımlıyor. Üçüncüsü, 29 Ekim, 10 Kasım gibi önemli günlerdeki sosyal medya paylaşımlarıyla laik, cumhuriyetçi kesimlerde de belli bir sempati topladı.
Öte yandan Erdoğan, son zamanlarda AK Parti iktidarına itibar getiren Yerlikaya yerine başka bir isim bulmak zorunda kalacak; bu da dezavantajı.
Bayraktar tahlili
Aynı dezavantaj Selçuk Bayraktar için de geçerli; yani başarıyla sürdürdüğü işi bırakma ihtimali.
Bayraktar, daha Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile evlenip “damat” olmadan önce mühendislikteki başarısını kanıtlamış, aile şirketleri olan Baykar’da insansız hava araçları üretimine başlamıştı. Yani şahsi hikayesi Erdoğan’ın damadı olması sayesinde başlamıyor.
Baykar üretimi İHA ve SİHA’lar, özellikle de TB-2 modeli Suriye, Irak, Libya, Ukrayna ve Azerbaycan’da kullanımıyla bölgesel siyasi dengelerin Türkiye lehine değişmesinde rol oynadı. Öncülük ettiği teknoloji festivali (Teknofest) ile binlerce gencin savunma sanayii başta olmak üzere ileri teknolojilerle ilgilenmesini sağladı.
Türk siyasetine göre genç sayılan (44) yaşta olması ve siyasete ilgisini saklamaması da bir başka kuvvet çarpanı. Aday olursa arkasında Erdoğan’ın tam desteğini bulacağı kuşkusuz. Öte yandan damat olduktan sonra şirketin kayırıldığını iddia eden basın kuruluşları ve gazetecilere açtığı davalar da özellikle merkez seçmen gözünde bir dezavantaj olabilir. Ancak bu durumun Bayraktar’ın anketlerde İmamoğlu’na karşı güçlü bir rakip olarak görünmesine engel olmadığı anlaşılıyor.
Fahrettin Koca’nın “helallik” istemesi
Başka açıdan bakılırsa Yerlikaya iç güvenlik Bayraktar da dış güvenliğe katkılarıyla öne çıkıyorlar.
Bu durum aslında 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın kazanmasında, yaşanan ağır ekonomik krize karşı iç ve dış güvenlik unsurunu öne çıkarmasını çağrıştırıyor.
Öte yandan Erdoğan’ın “Yeniden İstanbul” ve İBB Başkanı seçilerek siyasi yükselişine başladığı 1994 seçimlerini hatırlatarak fiilen başlattığı seçim kampanyasının merkezinde İstanbul’un neredeyse baştan aşağı yeniden inşasını öngören kentsel dönüşüm projeleri bulunuyor. Bu çerçevede iş çevrelerinin, özellikle inşaat sektörünün tercihi olan önceki Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un anketlerde gerekli desteği alamadığı görülüyor.
Aynı durum İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanı ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu için de geçerli. Göksu 2019’dan bu yana İmamoğlu’na epey baş ağrısına yol açtı. Ancak Göksu’nun da anketlerde öne çıkamadığı anlaşılıyor. Bu da kitle gözünde tanınırlık konusunu gündeme taşıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın TBMM bütçe sunum konuşmasının sonunda “helallik” istemesiyse Ankara’da dikkat çekti. Koca susuyor ama bunun bakanlığa veda olup olmadığı konuşuluyor.
CHP’de de bekleyiş sürüyor
Erdoğan belediye başkan adaylarını bu hafta sonundan itibaren açıklamaya başlayacağını duyurdu. Aralarında İstanbul BB adayı olup olmayacağı henüz belli değil. Erdoğan, İmamoğlu’nun karşısına Yerlikaya, Bayraktar, ya da “kazanacak” başka isim çıkarma arayışını sürdürürken, CHP’de İstanbul ilçe belediye başkan adayları için rekabet olanca hızıyla devam ediyor.
İmamoğlu’nun ilçe belediye başkanlarını tanıtım toplantısı 27 Aralık’ta yapılacaktı, ama 5 Ocak’a alındı. Bunda ilçe adaylarının belirlenmesinde İmamoğlu’nun teşkilat kadar hem Genel Başkan Özgür Özel, hem de önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşlerini alıp isimlerin parti içinde kırgınlıklara yol açmadan belirlenmesi kaygısının payı olduğu anlaşılıyor.
Öte yandan CHP’nin İzmir’de sürdürdüğü çalışmalarda Tunç Soyer isminin yeniden öne çıktığı, Soyer’e tepkili olan CHP seçmeninin dahi “ithal” diye niteledikleri “İzmir’den olmayan” aday belirlenmesine karşı Soyer etrafında toplanmaya başladığı bildiriliyor.