Erdoğan, Kurum tercihiyle stratejik adımını attı, şimdi sıra Özel’de

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan “Yeniden İstanbul” hedefini Murat Kurum’a emanet ederek stratejik adımını attı. Kurum, anketlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını CHP’li Ekrem İmamoğlu’ndan alma ihtimali en yüksek görünen aday adayı değildi. Örneğin, MetroPoll anketinde İmamoğlu’na en yakın görünen AK Partili isimler Selçuk Bayraktar ve Ali Yerlikaya idi. CHP İmamoğlu’nu yeniden aday gösterdiğinde ilk ortaya atılan isim olan önceki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ise İmamoğlu’nun 15 puan gerisinde olduğu görünüyordu.

Öyleyse Erdoğan’ın Kurum tercihinin stratejik bir adım olduğunu söyleyebiliriz.

İşin kolayına kaçıp “Kazanırsa Erdoğan kazanmış, kaybederse Kurum kaybetmiş olacak” diye yorumlamak da mümkün elbette. Bir önceki seçimde İmamoğlu’nu, o zaman düşman gördüğü, şimdi dost saydığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi’ye benzetip “Ya Binali ya Sisi” demişti ya; işte öyle. Ama işin kolayına kaçmazsak Kurum tercihinin, açıklanan diğer 25 belediye başkan adayıyla birlikte değerlendirerek stratejik bir adım olduğunu görmek gerekiyor.

Kurum: teknokrat siyasetçi

47 yaşındaki Murat Kurum, siyasete gözünü Erdoğan ile açan kuşlaktan.

AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında 26 yaşında, yeni evli bir inşaat mühendisi olarak şantiyelerde çalışan Kurum’un yükselişi 2005 yılında Toplu Konut İdaresinde (TOKİ) uzman olarak işe girmesiyle başladı; lisans üstü eğitimini kentsel dönüşüm alanında yapmıştı. Erdoğan, 2006’da Kurum’u TOKİ İstanbul Avrupa Yakası sorumluluğuna getirdi. Kurum 2009’da TOKİ ortaklığındaki Emlak Konut Genel Müdürlüğüne atandı; 2018’de ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına.

Resmi özgeçmişinde Bakanlığı döneminde 356 bin sosyal konut inşasının tamamlandığı yazıyor ama yabancılara arazi satışının kolaylaştırılması yasa ve toplamı Belçika büyüklüğündeki, kamu arazilerinin özelleştirildiği yazmıyor.

Kurum, tam da Erdoğan’ın istediği üzere kendi seçmen tabanı olmayan, verilen işi en yüksek verimle yapmaya çalışan bir teknokrat siyasetçi. Erdoğan’ın teknokrat bakanlardan sonra teknokrat belediye başkanları  dönemini açmasının parlak bir örneği.

Her şeyiyle İstanbul’a yüklenecek

Bütün enerji ve zamanıyla İstanbul’a yüklenecek olan tanımıyla, adaylık sonrası ilk konuşmasında, seçildiği takdirde verdiği söz dolayısıyla Kurum’u kast etmiyorum. Kurum zaten bu güveni verdiği için -ve ekonomik kriz nedeniyle sıkıntı çeken inşaat sektörü başta, iş dünyasının desteğini aldığı için- Erdoğan tarafından tercih edildi.

Bütün gücüyle İstanbul’a yüklenecek olan Kurum seçilsin diye 31 Mart gününe dek siyasi, idare, ekonomik bütün gücünü odaklayacak olan Erdoğan.

Bunu 7 Ocak’ta açıkladığı toplam 26 belediye başkan adayı profilinden de çıkarabiliyoruz.

26 adayın 16’sı mevcut belediye başkanlarından oluşuyor. Aralarında Bursa, Balıkesir, Denizli, Erzurum, Kocaeli, Ordu gibi büyükşehirler var. Burada verilmek istenen, “Siz ne yapılacağını biliyorsunuz. Beni fazla uğraştırmayın. İşim başımdan aşkın olacak” türünden bir mesajdır. Erdoğan’ın işi gerçekten bir yandan ekonomik durum, diğer yandan ciddi dış politika sorunlarıyla başından aşkın ama 31 Mart’a dek bunların arasında İstanbul da olacak.

Sıra Özel’in adımında

Eğer kazanırsa Kurum AK Parti’nin yeni prensi sayılmalı. Kaybederse TBMM Çevre Komisyonu Başkanı görevine devam eder Erdoğan uygun görürse.

Soru, Erdoğan’ın İstanbul’u yeniden almak için neleri göze aldığı. 2019’de MHP lideri Devlet Bahçeli’yle yaptıkları gibi seçim tekrarı yenilgisi almamak için İmamoğlu’nun ve CHP’nin önüne önceden düşünülen engeller var mı?

Erdoğan, Kurum tercihini açıklamadan önce CHP lideri Özgür Özel “Kazanacak aday bulamıyorlar” diyordu. Şimdi Erdoğan, “Kazanacak aday Kurum” demiş oldu.

15 Ocak’ta da Ankara Büyükşehir Belediyesi için CHP adayı Mansur Yavaş’ın karşısına çıkaracağı ismi açıklayacak; İzmir dahil diğerlerini de.

Şimdi sıra CHP’de. Özel geçen hafta bazı büyükşehir adaylarını daha açıklayacaktı; İmamoğlu da İstanbul ilçe adaylarını. İkisi de olmadı. Bu hafta, 14 Ocak’taki “Anayasal darbe girişimine” karşı miting ve 15 Ocak’ta Erdoğan’ın Ankara açıklaması öncesinde Kurum hamlesine karşı bir hamle gelecek mi CHP’den.

Siyaset ısınıyor.