İsviçre’nin Davos şehrinde 15 Ocak’ta toplanan 54’üncü Dünya Ekonomik Forumuna (WEF) sunulan 2024 Küresel Risk Raporu ekonomi ve siyasetin hem yakın hem de orta vadedeki en büyük 10 riskini gösteriyor. 2024 Küresel Risk Raporu’nun en çarpıcı yanı önümüzdeki 2 yıl ve 10 yıllık sürelerde ekonomi ve siyaseti tehdit eden risklerin çoğunluğunun mali ya da güvenlik kaynaklı değil, doğa ve teknoloji kaynaklı olarak gösterilmesi.
Orta vadede küresel ekonomiyi tehdit eden ilk dört madde de çevre kaynaklı. Sırasıyla; hava koşullarındaki aşırı değişiklikler, Dünya sistemindeki hassas değişimler, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşleri ile doğal kaynak yoklukları. Bu da dünya ekonomisine yön verme iddiasındaki Forumun tehdit algılamasının değiştiğini ve çok daha somut ve yakın tehlikelere odaklandığını gösteriyor.
Öte yandan Covid-19 pandemisinin dünyayı kasıp kavurduğu 2020’deki riskler raporunda da yer verilmeyen salgın hastalık riskinin bu raporda da yer bulmaması önemli bir eksiklik.
Yakın vadede en önemli risk: dezenformasyon
İki yıl olarak alınan yakın vade için en büyük risk olarak küresel plandaki yanlış ve çarpıtma bilgi (misinformation and disinformation) yayılması gösteriliyor. Bunun hükümetlerin (özellikle de yani işbaşına gelen hükümetlerin) ve kurumların meşruiyetine zarar verdiği yorumu yapılıyor. Yanlış ve çarpıtma bilgi (10) yıllık orta vade risk analizlerinde de 5’inci sırada.
Yakın vadede ikinci büyük risk olarak sayılan hava koşullarındaki aşırı değişimler, orta vadede en büyük risk sayılıyor. Yani sadece doğal felaketler nedeniyle yol açtıkları can kaybının yanı sıra, tarımsal ürün kaybı gibi yıkıcı sonuçlar taşıyan iklim değişimlerinin giderek dünya ekonomisini daha çok tehdit etmesi bekleniyor.
Yakın vadede üçüncü sırada ise Türkiye’de de ciddi sorunlar arasında sayılan toplumsal kutuplaşma bulunuyor. Rapora göre, toplumsal kutuplaşma orta vadedeki 10 büyük risk arasında da 9’uncu sırada.
Yapay zeka fırsat mı değil mi?
Rapordaki en ilginç yanlardan birisi, yapay zekâ uygulamalarının ekonomilerin verimli işleyişi için fırsat oluştururken küresel planda ekonomik, toplumsal ve siyasal ortam için riskler arasında sayılması. Raporda seçilmiş baş ekonomistler arasında yapılan bir ankette, yapay zekânın yüksek gelir düzeyi olan ekonomilerdeki üretkenliği artıracağı konusunda neredeyse tam fikir birliği (yüzde 94) bulunurken düşük gelirli ekonomilerde bu hemen hemen yarıya (yüzde 53) düşüyor. Yani yapay zekâ uygulamalarının zengini daha zengin yapacağı tahmin edilmiş.
Bu yılki Davos toplantısı şimdiye dek “en karışık jeopolitik ortamda yapılan toplantı” olarak tanımlanıyor. İkinci yılını doldurmakta olan Rusya’nın Ukrayna savaşı ve artık 100 günü geride bırakıp Orta Doğu’ya yayılma eğilimi gösteren Gazze Krizi bu duruma örnek olarak veriliyor.
Raporda yer verilen bir başka ankette katılımcıların yüzde 54’ünün yakın vadede önemli istikrarsızlık ve bir ölçüde küresel felaket beklentisinde olduğu, yüzde 30’unun ise daha vahim çalkantı beklentisinde olduğu anlaşılıyor. Daha karamsar olanların oranı 10 yıllık orta vadede yüzde 63’e yükseliyor.
İşte Dünya Ekonomik Forum 2023-2024 raporuna göre kısa ve orta vadede küresel ekonomik düzeni etkileyecek 10 büyük risk.