TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmesinde Merkez Bankası’nın yüzde 36 yılsonu enflasyon tahmininin gerçekleşemeyeceğini, iç talebin hâlâ çok şiddetli olduğunu ve Maliye politikalarının TCMB politikalarını desteklemesi gerektiğini söyledi.
Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından “2024 yılında Türkiye Ekonomisi” konferansında konuşan Altınsaç, Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerinin gerçekçi olmadığını Mayıs’ta yüzde 73’ün üzerinde enflasyon beklediklerini, yıl sonu hedefinin de yüzde 36’nin üzerine olacağını söyledi. Merkez Bankası’nda yeni yönetim değişikliğinin ardından başa geçen Fatih Karahan, geçtiğimiz hafta enflasyon raporunu açıklamış, 2024 yılı sonunda yüzde 36 enflasyon tahminini değiştirmemişti.
Türkiye ekonomisinin içinden geçtiği süreci değerlendiren Altınsaç: “2015-16’dan sonra başlayan bir ivme kaybı mevcut, enflasyonda kontrol kaybı da mevcut. Aslında 2020’den sonra artmış gibi gözükse de süreç aslında 2013-14 başlarına dayanmakta. Çok fazla politika uygulamasında, yeni yöntemler denendi. Geçmişte aslında global temada geçerliliği olan artık global temada geçerliliği kalmayan yöntemler geç bir şekilde uygulanmaya başlandı. Türkiye’de bunların kayıpları oldu, maliyetleri oldu, enflasyonda da kontrolü kaybettik. Bu süreç kademe kademe göz göre göre gerçekleşti,” dedi.
Merkez Bankası hedefi gerçekleşemez
Altınsaç, geçen yılın ikinci yarısından itibaren uygulanan politikalarda seçimlerin ardından U-dönüşü olduğunu, yeniden geleneksel politikalara dönüldüğünü belirtti. Altınsaç, bu U-dönüşünün etkisiyle Türkiye’nin CDS’lerinin 300 puanın altına indiğini belirtti.
Altınsaç, Mayıs ayında yüzde 75-80 bandında bir enflasyon beklediklerini yıl sonuna doğu bu enflasyonun düşeceğini beklediklerini dile getirerek, “ama Merkez Bankası’nın hesapladığı kadar bence olmaycak,” dedi. Altınsaç:
“Merkez Bankası’nın tahmini gerçekleşmeyecek, çünkü içeride talep hâlâ çok şiddetli. Sahadan da takip ediyoruz. Ocak ayında Aralık ayında göre daha yüksek bir talep var. Servis enflasyonunda yaşadığımız hareketlilik maalesef iç talebin en azından Merkez Bankası’nın hesapladığında daha güçlü olduğunu ve olabileceğini gösteriyor. Bu noktada sadece Merkez Bankası’nın politikaları yeterli değil. Maliye politikalarının buna daha fazla destek vermesi gerekiyor. Adımların zamanında gelmesi gerekiyor. Bana kalırsa geçen yılın Temmuz ve Ağustos ayları kaybedildi. Hızlı bir şekilde daha güçlü bir faiz artışı olmalıydı.
Ancak biz bunu kademeli yaptık, faiz artışını kademeli yapınca da risk alıyorsunuz. Yön doğru ama eksikler mevcut. Sadece para politikası faizi ile enflasyon kontrolü yapabileceğimiz bir dönemde değiliz. Daha derin ve detaylı politikalara ihtiyaç var. Reel sektöre baktığımızda son sanayide son 10 yıldır bir verimlilik artışı yok. Dolayısıyla esas konu TL’nin seviyesi değil. İsterseniz kuru 45 TL yapın verimlilik yoksa başarılı olamazsanız, bir süre sonra yine sarmala girersiniz.”
QNB: yıl sonu enflasyon yüzde 45
QNB Finansbank Ekonomik Araştırmalar Bölümü’nün Şubat ayı için yayımladığı Ekonomik Görünüm raporunda, enflasyonun yıl ortasında yüzde 70 civarında zirve yaptıktan sonra düşüşe geçerek yıl sonunda yüzde 45 olmasını bekledikleri belirtildi.
QNB tarafından verilen günlük ekonomi bülteninde de çarpıcı bir bilgi yer aldığını belirten Kerim Rota, raporun Merkez Bankası’nın piyasa katılımcıları anketi ile tüketici eğilimi arasında farkı çok net gösterdiğine dikkat çekti.
Rapora göre piyasa anketindeki enflasyon beklentisi 30’lar seviyesindeyken tüketici eğilimi anketi bu beklentiyi yüzde 70’ler seviyesinde gösteriyor.
Rota, “Bu da TCMB itibar açığının piyasa katılımcılarından ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu beklentilerin geri gelmesi için alınacak daha çok yol var. 2018-2023 arasında uygulanan politikaların verdiği zarar korkunç,” ifadelerini kullandı.
MB Başkan Yardımcısı Akçay’dan önceki yönetime sert eleştiri: “bağlantılar kopmuş”