

Türkiye, Suriye’ye askeri destek vermeye hazırlanırken SDG’yi de özerklik hamlesine kalkarsa müdahale etmekle uyarıyor. Arşiv fotoğrafı Şara’nin Türkiye ziyaretinde Erdoğan tarafından kabulünden.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları 23 Temmuz’da Suriye’nin Türkiye’den askeri destek istediğini duyurdu. Bakanlık geçen hafta İsrail destekli Dürzi direnişi ve çatışmalar sürerken, Şam’ın talebi halinde Ankara’nın yardıma hazır olduğunu söylemişti. Bakanlık kaynakları aynı açıklamayla SDG’yi de özerklik taleplerinden vaz geçip Ahmed Şara yönetimiyle yaptıkları entegrasyon anlaşmasına uymaya çağırdı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 22 Temmuz’da, Dürzi çatışmasını kast edip, adını vermeden SDG/YPG’ye “Kaostan otonomi, bağımsızlık çıkarmaya” çalışmaları halinde Türkiye’nin bunu milli güvenliğine “doğrudan tehdit” olarak algılayıp “müdahale edeceğini” söylemişti.
DEAŞ’la mücadele, SDG’yi uyarma
Askeri kaynaklara göre Suriye’nin Türkiye’den talepleri iki başlık altında toplanıyor:
• Savunma kapasitesinin güçlendirilmesi: Suriye’nin savunma kapasitesi zaten 13 yıllık iç savaşla çok zayıflamıştı. Kalan da Beşar Esad’ın devrilmesi sürecinde İsrail tarafından imha edildi. İsrail, Suriye’nin her köşesini hiçbir engelle karşılaşmadan vurabiliyor. İki ülke aslında bir süredir “eğitim, danışmanlık ve teknik destek” çalışmalarına başlamıştı. Şimdi Suriye’nin önceliklerine göre teçhizat desteği de başlayabilir.
• “Başta DEAŞ olmak üzere” tüm terör örgütleriyle mücadele: Türkiye daha önce SDG/YPG’nin özellikle ABD’yle ilişkilerdeki kozu olan DEAŞ (IŞİD) esir ve ailelerinin tutulduğu El Hol ve benzeri kampların koruma ve idaresinde Şam’a yardım etmeye hazır olduğunu söylemişti. Türkiye diğer yandan SDG’yi Şam’ın egemenliğini kabule, YPG’yi de PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine silah bırakmaya çağırıyor.
Rusya-İran yerine Türkiye
Suriye’nin Türkiye’den askeri destek istemesi, Türkiye’nin ABD’yle Suriye’yi bir arada tutmak gibi bir ortak zemin bulduğu bir dönemde gündeme geldi.
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, daha bir gün önce, yani Fidan’ın Türkiye’nin “müdahale” ihtimalinden söz ettiği 22 Temmuz günü, İsrail’in “bölünmüş bir Suriye” görmek istediğini, dolayısıyla Suriye’deki azınlıkların “birlikte ve merkezi oldukça güçlüyüz diyecek kadar akıllı olduğunu” düşündüğünü söylemişti.
Türkiye’nin Suriye’ye askeri destek vermesi Ortadoğu’daki dengelerin hızla değiştiğinin de bir göstergesi. Esad’ın başında olduğu Baas rejimi, Aralık 2024’te yıkılana dek Rusya ve İran istihbarat ve askeri yapılarını hükümette kalmak amacıyla ülkeye çağırmıştı. Şimdi Şara yönetimindeki geçici rejim, Türkiye’yi desteğe çağırıyor.
Bu gelişmenin SDG’yi ve İsrail’i rahatsız etmesi beklenebilir. Ama daha geniş, Doğu Akdeniz planında Mısır ve Yunanistan’ın tutumları da izlenmeli.


