

Nobel Barış Ödülünün ABD ablukası altındaki ülkesi Venezüella’da darbe için İsrail’den yardım isteyen Machado’ya verilmesine, ödülü kendisine bekleyen Trump bozuldu. Bu ödülün artık siyasi manipülasyon aracı, büyük bir yalan olduğu görülmeli. (Grafik: BirGün gazetesi)
ABD Başkanı Donald Trump kendisinden bekleneni yaptı: İsrail-Hamas ateşkesiyle sonuçlanan Gazze Planına 2025 Nobel Barış Ödülü verilmeyince. O zaten dünyaya barış gelsin diye yapmıştı, ödül umurunda değildi. Zaten ödülün verildiği Venezüellalı siyasetçi Maria Corina Machado kendisini aramış, daha önce ilan ettiği gibi ödülü Trump’a adamış, hatta vermek istemiş ama o istememişti.
Beyaz Saray sözcüsü ise daha komik bir açıklama yaptı ve Nobel Ödül Komitesini “siyasi davranmakla” suçladı. Nobel Barış Ödülünün zaten tepeden tırnağa siyasi manipülasyon olduğu Soğuk Savaş yıllarından beri ortada.
Nobel Komitesi Machado’ya ödülü “demokratik haklar için ve diktatörlüğe karşı mücadelesi nedeniyle verdiğini açıkladığı sırada Trump’ın görevlendirdiği ABD donanması Venezüella’yı ablukaya alımış, Cumhurbaşkanı Nicloas Maduro’yu devirmek için askeri yöntemleri devreye sokmuştu. Machado, tek adam yönetimi diye suçladığı Maduro’ya karşı ümidini ülkesini tek adam rejimiyle yönetmeye çalışan bir başka başkana, Trump’a bağlamıştı.
Nobel Barış Ödülüne Yakıştı
Sadece Trump da değil. Zamanında İsrail’in tek adamı olmaya çalışan, dünyanın büyük bölümünün Filistinlilere yönelim zulmü nedeniyle lanetlediği Binyamin Netanyahu’dan, Maduro’yu darbeyle devirmek için yardım istemiş, bir libero-faşist Machado. Nobel adına bir utanç diye başladım cümleye ama cümle ilerledikçe düşündüm ki, Nobel Barış Ödülünün ne büyük bir yalan olduğunu daha da açığa çıkaran bir tercih olmuş Machado.
Zaten Machado tercihi bir skandalla beraber duyuldu bu yıl.
Norvaç hükümeti ödül bahislerine hile karıştığı soruşturması açtı. Bir gün önce Machado’nun kazanma ihtimali yüzde 3,75 ile Trump’ın hayli altında iken, iki saat içinde yüzde 72,8’e yükselmiş, adı açıklanmayan bir kişi 65 bin dolarla rekor kırmış, kazananlardan birinin de bahis hesabını aynı gün açtığı ortaya çıkmıştı. Ya içeriden ya da ödülü alacağı söylenen Machado cephesinden bir sızma vardı. O da yakışır.
İmamoğlu Namına Büyük Gaf
Nobel Barış Ödülü Türkiye’de en çok tutuklu İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu adına, şimdilik bir başka sönük PR çalışması gibi duran “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” tarafından yapılan bir açıklamayla tartışıldı.
Machado’nun geçmişinden belli ki habersiz, çalışmamış birileri, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı namına, ülkesindeki tek adamı darbeyle devirmek için ABD ve İsrail’den açıkça yardım talebinde bulunan Machado’yu “yarının özgür ve demokratik toplumlarının teminatı” olup “Ödülle taçlandırılan mücadelesi” için “en içten duygularla” kutluyordu. Dahası, Machado’nun diktatörlükle mücadelesini “ilham verici” buluyor, Türkiye’de de demokrasi mücadelesinin aynı inanç ve kararlılıkla sürdürüldüğünü söylüyordu. Bu an başta, İmamoğlu’nu İstanbul’un başına her türlü siyasi baskıya göğüs gererek oy verip getiren milyonlarca seçmene ve aylardır sebatla dışarı çıkması için protesto mitinglerine katılan insanlara hakaret sayılmalı. İmamoğlu kimlerle çalışıyor böyle?
Erdoğan da Bu Hedefi Bırakmalı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da sık sık Nobel Barış Ödülüne aday gösterilir lafzen. Bence artık Erdoğan’ın gözüne girmek için onu Nobel’e layık gösterenler bu işi bıraksa iyi olur. Bu berbat seçim herkesin ayaklarını suya erdirmiş olmalı, kimsenin başını göğe erdirecek bir ödül olmadığı, siyasi manipülasyon aracı olduğu artık görülmeli.

