Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son bir iki aydır ilmek ilmek ördüğü yeni imaj çabası yine kadınlar kayasına çarptı. Tartışma Erdoğan, Fikri Sağlar’ın türban konusunda söylediklerine tepki gösteren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında duran CHP Parti Meclisi’nin başörtülü üyesi Sevgi Kılıç’a atfen “almış yanına vitrin mankeni” demesiyle çıktı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Kendi partisinden olursa hiçbir sorun yok, başka bir partiden olursa vitrin mankeni. Ya biraz sesini kes ya. İnsanlara hakaret etmekten vazgeç” cevabı verdi ve kadınlardan “özür dilemeye” çağırdı. #ÖzürDileErdoğan etiketi 1 Ocak gecesi Twitter’de “Trend Topic”, yani en çok bahsedilen konu oldu. Ancak asıl yenir yutulur cinsten olmayan çıkış İYİ Parti lideri Meral Akşener’den geldi. Akşener “Ülkemizde son 1 yılda, 386 kadın katledilmişken” dedi; “Çıkıp utanmadan kadınlara hakaret edeceğine, git önce görevini yap, kadınların güvenliğini sağla.”
Akşener’in çıkışı sadece Erdoğan’ girmek istemeyeceği bir alana itmekle kalmadı, aynı zamanda tartışmayı kadın cinayetleri konusuna da çekti.
Akşener’in kadın cinayetleri vurgusu
Akşener’in “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” maskesiyle kameralar karşısına geçmesi kadın siyasi lider olarak açık tutumunu da sergiliyordu. Hatırlanacağı gibi bazı İslamcı cemaat, parti ve gruplar, bir süre önce kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin iptalini isteyerek Erdoğan’ı 2011’de attığı imzayı geri çekmeye çağırmıştı. Ancak toplumdan -AK Parti bünyesi ve Erdoğan’ın aile çevresi dahil- gelen tepkiler üzerine Erdoğan bu adımı atmamıştı. Kadın cinayetleri ve taciz olayları yeniden can yakmaya başlayınca konu gündemde yeniden yükselmişti. Bir günde üç kadının öldürüldüğü sırada Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “Hiçbir meslek ya da hedef, aile olmaktan, ya da anne olmaktan daha önemli kabul edilemez” demesi kadın derneklerinin tepkisine yol açmıştı.
Akşener’in böyle bir dönemde kadın cinayetlerini hatırlatması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 18 yılı geride bırakan iktidarına rağmen hala kadınların sorunlarını yalnızca türban meselesiyle tartışmasına da yanıt niteliği taşıyor.
Bir konu daha var.
Akşener bu çıkışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davetiyle katıldığı törenin ardından yaptı.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’den birlik mesajı
Tören, Eminönü-Alibeyköy tramvay hattının hizmete açılışı nedeniyle düzenlenmişti. 2020 Mayıs ayında Ramazan Bayramı münasebetiyle bir araya gelen beşli, bu defa 2021’in ilk günü yine bir arada kameralar karşısındaydı. Yani, Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İYİ Parti’nin son zamanlarda hedefe konulan İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu.
Tören, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Akşener’in “evine dönmesi” çağrısının yankıları sürerken düzenlenmişti. Kılıçdaroğlu’nun, Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş’i ziyaret etmesinin yol açtığı tartışmaların dumanı henüz üzerinde tütüyordu. Ve tam tören öncesinde Fikri Sağların Halk TV’de “karşıma türbanlı hâkim çıkarsa adaletine güvenemem” çıkışı gelmişti. Anlaşılan, Kılıçdaroğlu’nun vakit geçirmeden konunun üzerine gitmesi ve Erdoğan’ı artık milletin kıyafeti üzerinden siyaset yapmayı bırakmaya çağırması yerinde olmuştu.
Erdoğan ve Bahçeli’nin, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in arasını açarak Millet İttifakını dağıtma çabasının şimdilik sonuçsuz kaldığının göstergesiydi de beşli fotoğraf.
Erdoğan’ın yeni imaj zorlaması
Erdoğan bir süredir kendisine yeni bir imaj oluşturmaya çalışıyor. Aslında fotoğraflardaki yüz ifadesine ve vücut diline bakacak olursanız kendisinin çok umurunda değil ama muhtemelen propaganda ekibinin önerisiyle yapıyor bunları. Senfoni Orkestrası konserine gidiyor, evden çıkarken engelli köpek Leblebi ile vedalaşma fotoğrafları medyaya veriliyor, Ahmet Davutoğlu halktan kopmakla eleştirince fırından ekmek alıyor, bakkalda meyve suyu içiyor.
Belki de kitle iletişimi ve propaganda ekibi, böylelikle belki 2019 yerel seçimlerinde kötü kaybettikleri şehirli, eğitimli, merkez sağa yakın seçmenin kalbini “müziksever Erdoğan”, “hayvansever Erdoğan”, “mütevazı Erdoğan” imajlarıyla geri kazanacağını düşünüyor.
Erdoğan bu kalıplara sığamıyor
Oysa Erdoğan bu kalıplara sığamıyor, gelemiyor. Sanatçılara siyasi rakiplere karşı daha etkili olabildikleri için değer verdiğini, Hazreti Muhammed’in bir şairi Kureyş kabilesine ok atmaktan çok zarar vermesi nedeniyle övmesi örneğiyle gösteriyor örneğin. Sözcü gazetesinin okunmaması çağrısında bulunuyor ve hemen ardından Basın İlan Kurumu gazeteye soruşturma başlatıyor. Ya da son örnekte gördüğümüz gibi “senin türbanlın-benim türbanlım” ayrımına gidebiliyor. Erdoğan’ın çekirdek taraftarı da onu bu yüzden seviyor zaten.
Kadın hakları siyasetçilerin mayınlı arazisi artık, bu konuya özen ve saygı göstermeyenin işi zor.
Akşener’in Erdoğan’a yanıtı bu nedenle azımsanacak gibi değil.
(*) 02 Ocak 2021 saat 11.54’te güncellendi.