İnsan böyle durumlarda ben demiştim demek istemiyor ama daha geçen hafta Kriptopara piyasalarında yeni Çiftlik Banklar yolda diye yazdıktan sonra 22 Nisan’da Thodex hadisesi patladı.
Haberlere göre Kriptopara borsası Thodex 21 Nisan gecesi tüm işlemleri durdurdu. Kurucusu Faruk Fatih Özer bu borsada işlem yapan ve bakiye bulunduran herkesi sistem dışına çıkardı. Sonra da 390 bin kullanıcının 2 milyar doları bulduğu söylenen tüm bakiyesini kendine aktararak 19 Nisan’da yurt dışına çıktığı anlaşıldı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı. Özer’in Thodex aracılığıyla İngiltere, Azerbaycan, Tayland ve Myanmar’dan bitcion yatırımcılarıyla çalıştığı bilgisi var. Son olarak mesaj yayınladı, “şahsım olarak yurtdışında yatırımcılarla görüşme yapıyorum, döneceğim” dedi.
Detayına baktığımıza bu hadise Çiftlik Bank’a olduğu kadar esasen İmar Bankası krizine daha çok benziyor.
Mağdurların bir kısmı Çiftlik Bank’taki gibi kendilerini uyanık görerek sanal dünyaya bir koyup bin alma hevesinde olanlar Thodex ne olduğuna, sahibi Özer kim olduğuna, piyasa deneyimi bulunup bulunmadığına bakmadan, yapılan büyük reklam kampanyalarına kanarak tüm paralarını bu borsaya emanet etti.
Oltaya gelmelerinden hükümet de sorumlu
Mağdurların büyük kısmı ise Thodex’e İmar Bankası’nın “Her zaman yüksek faiz” sloganına benzeyen bir olta ile yakalandılar.
Thodex bir süre önce Doge Coin adlı popüler bir coini piyasanın yüzde 30 altında bir fiyattan satmaya başladı. Fiyatı yükselmekte olan bu popüler coini almak isteyen bilinçli bilinçsiz pek çok yatırımcı Thodex’e akın etti. 24 saat içinde 500 milyon dolardan fazla Doge coin satıldı.
Bazı bilinçli kullanıcılar son birkaç gündür, Doge Coin satmaya çalıştıklarında Thodex’in buna izin vermediğini forumlarda yazsalar da hiçbir devlet kurumu bu duruma müdahil olmadı. Yani aslında bakarsanız bu kriz göz göre göre geldi.
Bu krizde hızlı ve emeksiz para kazanma iştahında olanlar kadar hükümetin de sorumluluğu var.
Özellikle Thodex’in kurucusu Özer ile fotoğraf veren hükümet yetkilileri, halkın bu borsaya güvenmesini kolaylaştırıcı rol oynarken kriptopara piyasaları ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapmadıkları için çifte kabahatliler. (Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “şahsı” tanımadıklarını, başka heyetlerin arasında makamına geldiğini söylediler.)
Hükümet, düzenleme adı altında geçen hafta ilan ettiği kısıtlayıcı, Türk girişimcisinin önünü kesip mağduriyeti önlemeden sadece devletin daha çok vergi almasına ve insanların yurtdışında kumar oynamasını engellemeye çalışan güdük düzenlemeler çıkarttığı için, hatta üç kat kabahatli.
Öncelik kriptopara için yasal düzenleme
Peki, düzenleme derken neyi kast ediyoruz? Kriptopara piyasaları yasaklanıp yatırım yapanlar cezalandırılmalı mı? Türk kripto borsaları kapatılmalı mı?
Asla. Bunlar düzenleme değil, Türkiye’nin geleceğini baltalamak olur.
Yapılacak şeyler aslında basit. Hükümet bu konuda gerçek uzmanlarla bir araya gelmeli ve onların liderliğinde yasal düzenlemelere gitmeli. Bu yasal düzenlemeler için ABD gibi hem serbestlikten ödün vermeyen hem de mağduriyetleri önleyici önlemler peşinde olan ülkeler de örnek alınmalı.
İlk yapılması gereken de kriptoparanın gerçekten para olduğunu kabul etmek ve buna göre yasal mevzuat geliştirmek olmalı. Borsalar sürekli denetlenmeli, Thodex gibi şaibeli coin alım satımları yapanlara hemen detaylı inceleme yapılmalı. Türk borsaların dünyaya açılmaları teşvik edilmeli, yapıları güçlendirilmeli. Üniversitelerde ve hatta liselerde kripto paralarla ilgili müfredat oluşturulmalı.
Tüm bunları da kriptoparaların merkezsizlik ve gizlilik ilkelerinden ödün vermeden yapmalı.
Zor ama imkânsız değil.
Umuyorum hükümet kolay yoldan tüm bu piyasalara zincir vurmaya kalkmak yerine zor ama ülkemizi geleceğe taşıyacak yolu tercih eder.