Türk Lirasındaki değer kaybı sağlık alanını da etkiliyor. Sağlık örgütleri kur krizi ve hammadde sıkıntısı yüzünden ilaç ve tıbbi malzeme teminatında zorluk yaşandığını belirtti. Artan enflasyon karşısında çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen sağlık çalışanları ise mecliste sağlık personelinin özlük haklarını ilgilendiren düzenlemenin geri çekilmesi üzerine greve gitmeye hazırlanıyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yaptığı açıklamada sağlıkçıların 15 Aralık’ta acil servisler dışında bir gün iş durduracağını duyurdu.
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, YetkinReport’a verdiği mülakatta sağlıkta özelleştirme ve dönüşüm programıyla birlikte sağlık çalışanlarının maaşlarının geriye götürüldüğünü, artan enflasyon karşısında sağlık çalışanlarının maaşlarının yetersiz kaldığını belirtti.
Bulut, “Meclise haklarımızda iyileştirmeyle ilgili bir yasa tasarısı geldi. Taleplerimizi karşılamıyordu ancak bir zam öngörüyordu. Meclis genel kurulunda bu yasa geri çekildi. Seçim öncesinde zam varmış gibi bir algı yaratıldı ancak tasarı rafa kalktı. Bunu protesto etmek amacıyla greve gidiyoruz,” dedi.
Bulut, sağlıkçıların taleplerini şöyle sıraladı:
“Ücretlerde Ekim ayı itibariyle yüzde yüzelli iyileştirme; doktorlar için 7200, sağlık çalışanları için 3600 ek gösterge; bir yıl için 120 gün yıpranma payı, fiili hizmet zammı, geçerliliği olan bir şiddet yasası ve Covid 19’un meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz.”
Kasım ayında TTB Sağlık Bakanlığı’na bu taleplerini iletmek amacıyla Istanbul’dan Ankara’ya yürümüştü.
Tasarı Mecliste geri çekildi
TBMM’de görüşülen torba yasa içerisinde sağlık çalışanlarına maaş ek ödeme ve ek gösterge içeren kanun tasarıları de bulunuyordu. 6 maddelik teklif yeniden düzenlenmek üzere torba kanundan çıkarıldı. Muhalefet partileri yeni bir kanun teklifinin hazırlanması için teklifin sağlık komisyonunda görüşülmesini talep etti.
Teklif sağlık personeli tarafından yalnızca hekimleri kapsadığı için eleştirilmişti. Yapılacak düzenlemenin tüm sağlık çalışanlarını kapsaması için bir çalışma yürütülecek. Düzenlemenin bütçe görüşmelerinin ardından gündeme gelmesi bekleniyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Mecliste Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine görüşmeler sürerken yaptığı açıklamada sağlık çalışanlarının özlük haklarında iyileştirme taleplerinin karşılanması için “sınırlı bütçe ve sınırsız fedakarlıkla” çalıştıklarını ifade etmişti.
Koca, “Sağlık çalışanlarının özlük hakkı konusunda ortak iradeyle adım atmalıyız demiştik. Desteğinizin son noktaya kadar devam edeceğine inanıyorum.” demişti.
Kur krizi, ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı
Türk Lirasındaki hızlı değer kaybı ve artan enflasyon sağlık alanını da etkiledi. Sağlık örgütleri 650 ilaca ulaşım olmadığını bazı ameliyatların yapılamadığını aktarıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca mecliste yaptığı açıklamada bu iddiaları yalanladı. Koca, “Türkiye’de ilaç bulunamadığı haberlerinin somut gerçekle ilgisi yoktur. Somut gerçek Türkiye’ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz feryadıdır,” dedi.
Geçtiğimiz günlerde TTB ikinci başkanı Ali İhsan Ökten Anka haber ajansına verdiği mülakatta Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alacağını temin edemeyen 14 bin medikal firmasının 6 Aralık’ta kamu üniversite hastanelerine ürün vermeyi durdurduğunu, bu sebeple özellikle ortopedi ameliyatlarının yapılamaz noktaya geldiğini açıklamıştı.
Türk Eczacıları Birliği Kasım ayında yaptığı açıklamada yaklaşık 650 ilaçta teminat sıkıntısı çekildiğini belirtmişti. Dünya Gazetesi’nden Yasemin Salih’e konuşan Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel ise Türkiye’de ilaçların yüzde 60’ının ithal edildiğini, yerli ilaçların ise yüzde 75 hammade ithal bağımlılığı olduğunu açıklamıştı.
Türk Eczacılar Birliği BBC Türkçe’ye verdiği mülakatta ilaç fiyatlandırmasında belirlenen sabit kur ve gerçek kur arasında makas arttıkça piyasada bulunamayan ilaç sayısının da artacağını belirtti. Birlik yetkilileri, ilaç şirketlerinin zarar etmemek için ilaç vermediğini ancak bunun yanında “hammadde sıkıntısı, artan maliyet, üretim bantlarındaki plansızlık ve Pandami sürecinin yarattığı etki”nin de teminatta sıkıntı yarattığını belirtti.
Bir yılda bin sağlık personeli yurtdışına göçtü
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Meclis’te yaptığı konuşmada 2021 yılında 1270 hekimin yurt dışına gitmek için başvurduğunu açıkladı.
Hekimlerin yoğun bir şekilde yurtdışına gitmek için belge aldığına dikkat çeken Şeker,
“2012’de sadece 59 hekim yurt dışına gitmek için başvurmuşken bugün, 2021’de, daha yıl bitmemişken 1.270 hekim, yani her gün 4 hekim, yurt dışına gitmek için başvuru yapıyor; böylesi bir durumda sağlığımızı nasıl koruyacağız?” dedi.
Şeker sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cerrahpaşa, Çapa ve Hacettepe Tıp Fakülteleri yıllık toplam 1.133 kişiyi mezun ediyor ama biz 1.270 hekimi yurt dışına kaptırıyoruz. Bunlar da yetişmiş ve Türkiye’nin en nadir bulunan hekimleri. Hekimleri tutacak iyileştirmeleri mutlaka yapmamız gerekiyor. On iki, on üç sene eğitim alan bir uzman hekim 850 dolar emekli maaşı alacak diye kıyamet koptu. Hâlbuki ‘İlim, itibar görmediği; sanat, takdir edilmediği yerden göç eder’ demiş İbni Sina. Sağlığımızı göz göre göre kaybediyoruz ama bir şey yapmıyoruz.”
- Son güncelleme 13 Aralık 2021 saat 11:13