AK Parti iktidarından bir süredir 18 Haziran 2023 seçimlerini öne alma işaretleri geliyor. Bunun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ve AK Parti’nin TBMM çoğunluğunu yitirmemesi bakımından birazdan sayacağım bazı sakıncaları sıralanıyor; Mayıs hatta Nisan ayına çekilebileceği tartışılıyor. Ancak siyaset kulisindeki hava muhalefet partilerinin iktidarın bu planını bozup seçimin öne alınmasını engellemeye çalışacağı yönünde.
AK Parti’nin seçimi öne aldırmasının iki yolu var. Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’i fesih kararı alması. Bu durumda Erdoğan’ın Anayasa’nın 116’ıncı maddesine 2017 halkoylamasıyla eklenen bir maddeyle yeniden aday olması üzerindeki tartışmayı kaldırabilir. Ancak bu durumda muhalefet partilerinin “Tek adamın kendi siyasi ikbali için Meclis’i feshettiği” temasıyla propaganda yapacakları kesin gibi.
İkinci yol, Meclis kararı. Erdoğan’ın bunun için 360 oya ihtiyacı var, ama burada Meclis aritmetiği engeli var.
Meclis hesapları karışık
Gerçi MHP lideri Devlet Bahçeli “Seçim zamanında” diyor ama Erdoğan’dan gelen bu talebi reddetmesi zayıf ihtimal. AK Parti (286) ve MHP (48) oylarının toplamı 334. BBP’nin 1 oyunu da katarsak 335. Yani 360’a ulaşmaya 25 oy var.
AK Parti bu durumda muhalefet partileri ve bağımsızlardan oy devşirme çabasına, onun için de pazarlıklara girişmek zorunda kalabilir. AK Parti’nin MHP engelini aşıp 57 sandalyesiyle HDP’yi yanına alması ise -çok büyük tavizler vermediği takdirde- hemen hemen imkânsız görünüyor.
AK Parti’nin grubu olmayan partiler ve bağımsız milletvekillerini cezbetmesinin onlara milletvekili olma garantisi vermekten geçtiğini düşünsek bile bu durumda toplam 18 üye var. Bunlardan dördü ise (2 Demokrat, 1 Deva, 1 Saadet olmak üzere) Altılı Masa üyesi. 4 üyesiyle TİP’in de Erdoğan’ın değirmenine su taşıyacağı beklenmemeli.
Yani seçimi öne almak istiyorsa AK Parti’nin ya HDP’nin ya da CHP ya da İYİ Parti’nin kapısını çalması gerekiyor.
Öne çekme ve engelleme gerekçeleri
Peki, muhalefet partileri Erdoğan’ın kendi siyasi çıkarına göre şimdi de seçim tarihiyle oynamasına izin verecek mi?
Son günlerde muhalefetin önemli isimleriyle yaptığım görüşmelerden aldığım izlenim, AK Parti’nin seçimi 18 Haziran’dan öne çekme önerisini Meclis’e getirmesi durumunda planlarının suya düşebileceği yönünde. Muhalefet iktidarın “seçimden kaçma” propagandası yapma ihtimalini de göze almış ve hazır görünüyor.
İktidarın seçimi öne çekme önerisini muhalefetin reddedeceğini bile bile Meclis’e getirmeme ihtimali var; bu durumda seçim 18 Haziran’da, zamanında yapılacaktır.
Çünkü muhalefet, iktidarın seçimi öne çekme niyeti altında şu gerekçelerin yattığı kanısında:
– AK Parti dış politika manevralarıyla beklediği kaynaklarla seçim musluklarını açsa, asgari ücret artışı, EYT, Rusya’nın desteğiyle enerji faturasını kısma gibi adımların etkisinin birkaç ay içinde paranın alım gücü kaybıyla birlikte seçime de etkisini yitireceğinin farkında. O yüzden işi Haziran’a bırakmak istemiyor,
İkinci tur endişesi
– Bu koşullar altında 18 Haziran’da, yani zamanında yapılacak seçim AK Partiyi Meclis’te zayıflatacağı gibi, Erdoğan’ın ilk turda seçilmemesini getirebilir.
– Cumhurbaşkanlığı seçimi İkinci Tura kalırsa 2 Temmuz’da yapılacak. Eğer o da değiştirilmezse, okulların 16 Haziran’da kapanması öngörülüyor. 28 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında ise Kurban Bayramı var. Yani AK Parti seçmen kitlesinin bir kısmı Hac ziyareti, memleket ziyareti, tatil gibi nedenlerle sandığa gitmeyebilir. Muhalefet cephesi ise Erdoğan’a karşı her durumda sandığa gitme azmini 23 Haziran 2019 İstanbul belediye seçim tekrarında gösterdi,
– O nedenle seçimi, ikinci tur yapılacaksa bunun 16 Haziran’da okullar kapanmadan önce yapılacağı şekilde öne çekme senaryoları konuşuluyor. 28 Mayıs, 21 Mayıs, 14 Mayıs senaryoları bu amacı taşıyor. Ekonomik adımların etkisinin o zamana da kalmayacağını hesaplayanlar ise daha erken tarihleri, örneğin Ramazan’ın sonuna doğru, ertesi gün Kadir Gecesinin kutlanacağı 16 Nisan tarihini dolaşıma sokuyor.
Aday kim tartışması kadar önemli
Özetle, AK Parti içinde Erdoğan’ın ilk turda seçimi alamama ihtimalinden kaynaklanan ciddi bir endişe var. Bu endişe MHP’ye de seçim ikinci tura kalırsa AK Parti’nin İYİ Parti ya da HDP’ye yönelme ihtimali rahatsızlığı olarak yansıyor.
Altılı Masa liderleri Erdoğan’ın karşısına çıkaracakları adayı, AK Parti ve MHP seçim kararını alama dek açıklamamaya kararlı. Bu durum aslında AK Partiyi de zor sokuyor. Çünkü seçimi öne alıp almayacaklarına göre muhalefetin adayını öğrenip ona göre kişiye özel karşı propaganda çalışmasına başlayacaklar.
Muhalefet de bunun farkında. İktidarın muhalefeti adayını açıklamaya zorlamasına karşılık o da iktidarı -sessiz kalarak- önce öne alıp almama kararına zorlamak istiyor.
Sanırım muhalefetin adayı tartışmasıyla seçimi öne alma tartışmasını birlikte düşünmenin zamanı geldi.