Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Hasan Cemal ve siyasete atılan gazeteciler

Yazar: Murat Yetkin / 21 Nisan 2023, Cuma / Oda: Hayat

Fotoğrafta Hasan Cemal aleyhine açılan bir davada ifade vermek için İstanbul Adliyesinde görülüyor.

Gazeteci büyüğümüz Hasan Cemal 10 Nisan’da Yeşil Sol Parti’nin milletvekilli adayı olduğu kesinleştiği gün T24’te yazdığı yazıyla 54 yıllık meslek hayatını kapattığını söyledi; bunu Twitter üzerinden de duyurdu.
Makalesinde şunları söyledi:
• “Böylece 54 yıldır çok severek yaptığım gazeteciliği, içim acıyarak da olsa, noktalıyorum. Şimdi de doğrudan elimi taşın altına sokarak, Türkiye’nin zincirlerini kırmasında bir rol üstlenmek istiyorum. Seçilirsem, gazeteciliğe başladığım Ankara’ya, 54 yıl sonra bu sefer siyasetçi olarak döneceğim.”
Hasan Abi seçilirse muhtemelen en yaşlı üye olarak yeni Meclis’in açılış oturumunu yönetecek, geçici TBMM Başkanı sıfatıyla.
Siyasete girdikten, milletvekili ya da parti yöneticisi olduktan sonra da düzenli köşe yazarlığına, düzenli TV programlarına devam eden, hatta medya patronluğuna soyunan gazetecilere rastlanıyordu.
Hasan Abi bu kararı neden almıştı?

Hasan Cemal’in yanıtları

Daha seçilip seçilmeyeceği belli olmadan, aday gösterildiği gün gazetecilik sayfasını neden kapattığını sordum; şunları söyledi:
• “Çünkü ikisi bir arada olmaz, olmamalı. Diyelim hem bir partinin milletvekilisin, ya da yetkili pozisyondasın hem de köşe yazarlığı yapıyorsun. Kendi partini eleştirebilecek misin? Eleştirsen de inandırıcı olacak mı? Partini eleştirdiğinde köşeni o partinin iç kavgalarına alet etmiş olmayacak mısın örneğin?
• “Bunu Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeniyken uyguladım. Nadir (Nadi) Bey’in özellikle üzerinde durduğu bir konuydu. Milletvekili seçilen köşesini bırakmalıdır ilkesine sahip çıktı. O dönem rahmetli Mümtaz Soysal’ın Millyet’te köşesi vardı ve 1991’de SHP’den milletvekili seçilmişti. Aydın (Doğan) Bey de düzenli köşe olmaz demiş. Bizdeki bazı yazar arkadaşlar Cumhuriyet’e istemişlerdi. Ama ben Nadir Bey’in ilkesini hatırlatarak Mümtaz Hoca’ya olmaz demek zorunda kaldım.
• “Siyasetçiysen, milletvekiliysen artık işin siyaset. Bir de öğrendiğim kadarıyla milletvekili maaşı gayet iyi. Hem oradan hem buradan gelir olmaz. Biz eleştiriyoruz iki, üç yerden maaş alanları. Aynı durumda olmamız yakışık almaz.”

İkisi bir arada olmamalı

Hem siyasette aktif yer alıp hem kitap yazabilirsiniz, isteyen alır okur. Siyasi pozisyonunu kullanıp başka koşullarda basılıp satılmayacak kitabını yayınlatmak için ricacı arayanları bunun dışında tutuyorum.
Ya da -artık dijital teknoloji izin veriyor- kendi YouTube kanalınızı ya da blogunuzu açıp Meclis kürsüsünün dışında da siyasi ya da ne bileyim kültürel faaliyetinizi orda sürdürebilirsiniz. İsteyen açıp izler, bunu yapanlar var. Nispeten başarılı olan da var, boyunun ölçüsünü alan da. Bir medya markasının çatısı altında yapmadıkça sorun yok.
Gazetecilikte yapabilecekleri siyasette yapabileceklerinden hâlâ fazla olduğuna inananlar gazetecilikte kalmalı. Artık siyasette ülkeye ve halka daha fazla faydası dokunacağına inananlar da gazetecilik sayfasını kapatmalı. Hasan Cemal’in dediği de bu.

Düzenli ve sık olmamak kaydıyla batısa “op-ed” denilen, yorum sayfalarına telif ücreti talep etmeden yazı göndermeyi bunun dışında tutuyorm. TV programlarında siyasetçi kimliği ile görüş bildirmekse zaten konumuz dışında, o siyaseti ilgilendiren bir durum.
Medya-siyaset ilişkilerinin kirlenmesinden söz ederken bir ayrıntısının da bu iç içe geçmişlik olduğunu görmek gerekiyor. Önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkasına batırmanın zamanı geldi.

Doğrusu budur

Siyasete atıldıktan sonra gazetecilik sayfasını başarıyla kapatanlara örnek olarak CHP Milletvekili Utku Çakırözer’i gösterebilirim. Lekesiz bir gazetecilik geçmişiyle siyasete girdi ve o sayfayı kapadı. Enerjisini doğru bildiği siyasi, faaliyette harcarken insan hakları, ifade özgürlüğü ve medya sorunlarının çözümü için çaba gösteriyor.
Dolayısıyla bu bahiste doğrusu Hasan Cemal’in yaptığıdır. TİP’ten milletvekili adayı olan İrfan Değirmenci ve AK Partiden milletvekili adayı olan Şebnem Bursalı da öyle yaptılar. Siyasete girip gazetecilik defterini kapatan ve ismini anamadığım diğer meslektaşlar beni bağışlasın.
Bu yazıyı yazmaya oturmadan 10Haber sitesinde Nuray Tarhan’ın haberini okudum, Hürriyet Matbaacılık İstanbul, İzmir ve Antalya’daki matbaalarını hurda fiyatına satarak piyasadan çekilmiş. Hürriyet’in amiral gemisi olduğu benim önce Kanal-D’da, sonra Ankara temsilcisi olarak on yıl Radikal’de, Genel Yayın Yönetmeni olarak 8 yıl Hürriyet Daily News’ta çalıştığım bir zamanlar Türkiye’nin en büyük medya grubunun siyasi baskılarla Doğan Grubundan Demirören Grubuna geçtikten sonraki safahatı sadece kitaplara değil doktora tezlerine konu olacaktır ilerde.
İyi bayramlar dilerim.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Aydın Doğan, Cumhuriyet gazetesi, Demirören, hasan cemal, Hürriyet, İrfan Değirmanci, Şebnem Bursalı, TBMM Başkanı, tıp, Utku Çakırözer, Yeşil Sol Parti

OKUMAYA DEVAM EDİN

HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı: Gelecek vaadeden bir adım mı?
Bu da oldu: Frankfurt Kitap Fuarı dijital ortamda
Elli milyon doz aşı en iyi ihtimalle ne getirir?
  • Yeni bir dönemin eşiğinde: Barış, sadece silahların susması değildir14 Mayıs 2025
  • Bir zamanlar Hacettepe Üniversitesi: sessiz direniş ve hafıza14 Mayıs 2025
  • Rusya-Ukrayna: 15 Mayıs İstanbul hala kesinleşmedi. Putin ne yapacak?13 Mayıs 2025
  • PKK’nın fesih kararı ve hükümetin yanıtlaması gereken sorular13 Mayıs 2025
  • Toplum Terörsüz Türkiye sürecinden habersiz: Araştırma12 Mayıs 2025
  • PKK kendini fesih ve silahlı mücadeleye son kararı açıkladı12 Mayıs 2025
  • Özel: Silah bırakılmasını bekliyoruz. Erdoğan: Müjdeleri alacaksınız10 Mayıs 2025
  • Yasakla koruyup baskıyla şekillendirerek yönetmeye çalışmak10 Mayıs 2025
  • Kürt sorununa PKK’nın silahsızlandırılması yoluyla çözüm kapısındayız9 Mayıs 2025
  • Avrupa Birliği ile Türkiye’nin yeni ilişki dinamiği: güvenlik9 Mayıs 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP