Devletin tepesinde oynanan oyunun sonu, epeydir beklendiği gibi oldu. Hukuka aykırı ve hükümsüz bir dizi işlem ve karardan sonra, başkan vekillerinden Bekir Bozdağ’ın başkanlık ettiği, Türkiye Büyük Millet Meclis’nin (TBMM) 30 Ocak 2024 günlü birleşiminde, ilgili tezkere okunarak, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Can Atalay Dosyası: Olaylar ve sorumlular
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili olarak seçilen Can Atalay’ın tutukluluğunun devam etmesi ile ilgili yeniden hak ihlali kararı verdi. Mahkeme, Atalay’ın tahliye edilmesi için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Anayasa Mahkemesi, 21 Aralık’ta toplanan Genel Kurul’da TİP Milletvekili Can Atalay hakkında daha önce verilen hak ihlali kararının yerine
Anayasa Mahkemesi (AYM) milletvekili seçildiği halde Gezi Davasında hapis cezasının onanması gerekçe gösterilerek tahliye edilip TBMM’ye katılamayan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Atalay’ın bireysel başvurusunu Ekim’de karara bağlayan Mahkeme, 5’e karşı 9 oyla aldığı kararla, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” hakkı ile “kişi hürriyeti ve güvenliğinin” ihlal edildiğini belirledi. AYM,
MetroPoll araştırma şirketinin Temmuz sonu itibarıyla yaptığı Türkiye’nin Nabzı anketinde vatandaşlara “Verdiği oydan pişman olan var mı?” sorusu da yöneltildi. Anket sonuçlarına göre, yanıt verenlerin yüzde 22,8’, yani her beş kişiden biri, 14-28 seçimleri üzerinden henüz iki ay geçmiş olmasına rağmen verdiği oydan pişmanlık duyuyordu. Üstelik verdiği oydan pişman olan seçmenler arasında iktidar ve muhalefet
Gazeteci büyüğümüz Hasan Cemal 10 Nisan’da Yeşil Sol Parti’nin milletvekilli adayı olduğu kesinleştiği gün T24’te yazdığı yazıyla 54 yıllık meslek hayatını kapattığını söyledi; bunu Twitter üzerinden de duyurdu. Makalesinde şunları söyledi: • “Böylece 54 yıldır çok severek yaptığım gazeteciliği, içim acıyarak da olsa, noktalıyorum. Şimdi de doğrudan elimi taşın altına sokarak, Türkiye’nin zincirlerini kırmasında bir
27 gün sonra sandığa gidiyoruz. Seçim ittifakları arasındaki mücadele de ittifaklar bünyesindeki hareketlenme de artıyor. İttifakların bünyesindeki partiler de birbirlerine karşı son manevralarına başladı, ince hesaplar yapılıyor. Manevralara gelmeden ve hazır hesaplardan söz açmışken MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son hesabından söz etmemek olmaz. Hatırlayanlar olacaktır, Bahçeli 2009’da MHP’nin 40’ıncı yılında iktidar formülünü şöyle açıklamıştı: •
Türkiye İşçi Partisi (TİP) lideri Erkan Baş 1979 Batı Berlin Doğumlu. Soğuk Savaşta Batı Almanya’ya yerleşen yüzbinlerce Türk’le aynı kaderi paylaşan, Yugoslavya’dan iş bulmak için Batı Berlin’e göç eden Boşnak bir ailenin çocuğu. Erkan Baş ve ailesi, Osmanlı’nın son döneminden itibaren Türkiye’ye hicret eden binlerce Rumeli Müslümanı gibi Almanya’dan İstanbul’a geldi. Bayrampaşa’ya yerleştiler, orada büyüdü.
Partilerin YSK’ya teslim ettiği milletvekili aday listelerinde ilk göze çarpan bir ortak özellik var. O da listelere son şeklini veren parti liderlerinin ideolojik tercihlerden ve duygusallıktan uzak, reel politika ve stratejinin gereklerine göre davranmaya çalıştıkları. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyasetinde ideolojiyi değil politikayı esas aldığını, politikanın gereği olan iktidar hedefi için ideolojinin ikinci
Aslında sadece CHP lideri ve muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener için geçerli değil bu zor karar. İttifak partilerinin 14 Mayıs seçimlerine ortak milletvekili listeleriyle girip girmeyeceği AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP lideri devlet Bahçeli için de geçerli. Bahçeli’nin MHP’nin ayrı listeyle seçime gireceğini söylemesi ardından
- 1
- 2