Son birkaç gündür Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aldığı tek iyi haber MİT’in ABD-Rusya-Almanya arasında bağladığı, son zamanların en kapsamlı insan takası oldu. 31 Temmuz’da Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinden başlayarak hem aldığı haberler hem de aldığı kararların tamamı Ankara’da işlerin iyi gitmediğinin kanıtı gibi.
Erdoğan idaresinin canını sıkan kararların ikisi Anayasa Mahkemesi’nden geldi.
İlki Can Atalay’ın Milletvekilliğini düşüren Yargıtay Kararının geçersizliğini söyleyen Gezi Davası Gerekçeli Kararının 1 Ağustos’ta Resmî Gazetede yayınlanması oldu. İkincisi de İletişim Başkanlığının bazı yetkilerini Anayasa’ya aykırı bulan kararının gerekçelerinin 2 Ağustos’ta yayınlanması oldu.
Haberin Anayasa Mahkemesi’nin “X” hesabından yayınlanması, Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Haniye’nin taziye mesajını paylaşıp silmesi ve öncesinde Türkiye’nin Instagram erişimini kapatmasının üstüne gelince ciddi bir sorun ortaya çıktı.
AYM sitesine girilemez oldu. AYM ve Dezenformasyon Merkezi bunu internet trafiği yoğunluğuna bağladıysa da bu AYM’nın X hesabındaki bildirimi de kaldırmasını açıklayamadığı için inandırıcılıktan uzaktı.
Instagram yasağı, Haniye yası
Erdoğan, ya da onun adına ekibinin son günlerde aldığı tartışmalı kararlardan 2 Ağustos’u Haniye için yas günü ilan etmekle Instagram yasağı getirmek birbiriyle bağlantılı.
Kararın gerekçesi olarak Instagram’ın Haniye ardından yayınlanan taziye mesajlarına sansür uygulaması gösteriliyor. Mark Zuckerberg yönetimindeki Instagramın bu sansür uygulamasını ifade özgürlüğüne aykırı bulan idare, milyonlarca instagram kullanıcısının ifade özgürlüğü kısıtlamış oldu.
Önemli sayıda ülke tarafından terör örgütü kabul edilmesine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kurtuluş savaşçısı ilan edilen Hamas lideri için yas ilan edilmesine siyasette sınırlı da olsa tepki geldi; işin ucunda muhtemel trol saldırısıyla durduk yerde Siyonist ilan edilmek de vardı.
İşin iletişim boyutunda, Altun’un Haniye mesajı üzerine Anayasa Mahkemesinin X hesabından yapılan duyurunun sunumu sanki Altun’a cevap gibi algılanınca ortalık karıştı.
Daha sonra, AYM internet sitesinin erişilemez hale gelmesiyle silinen mesaj, “İletişim Başkanlığının Basın Özgürlüğü ve İfade Özgürlüğüne Müdahale Etmesine İmkân Tanıyabilecek Kuralların İptali” başlığını taşıyordu.
Ankara’da güç mücadelesi
Gelişmeler üzerine Dezenformasyon Merkezi iki ayrı mesajla AYM sitesinin erişime kapatıldığı ve AYM kararlarının İletişim Başkanlığı faaliyetini kısıtladığını yalanladı.
Yargı ve idarede iç kavga algısının yaygınlaşması boşuna değil.
İşin ilginç yanı AYM üyelerinin çoğunun artık Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde atanmış isimlerden oluşması. Bu kararların alındığı tarihlerde Zühtü Arslan’ın hala AYM Başkanı olduğu dönem hariç. Şu anda AYM üyelerinden (Abdullah Gül döneminde atanan) ikisi hariç tamamı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde, kendisi ya da TBMM’deki AK Parti-MHP çoğunluğunun oyuyla atanmış isimler.
Yargı ve idaredeki karışıklık algısının bir ucunda AYM-Yargıtay zıtlaşmasında somutlaşan yargı bünyesindeki çekişme diğer ucunda idare içindeki güç mücadelesi bulunuyor.
Fonda ise son haftalarda -dikkatleri ekonomik krizden dağıtacak- dış politika başarısı haberlerinin azalması var. Son olarak Erdoğan’ın Gazze’yi ve İsrail’i hatırlatarak Libya ve Karabağ’a asker gönderme benzetmesi, Azerbaycan Savunma Bakanı tarafından yalanlandı.
Erdoğan Papa Francis’e telefon ederek Paris Olimpiyat oyunları açılışındaki LGBT+ görüntülerini ve İsrail’in Gazze’deki katliamına dur demesini istedi; Haniye suikastını şikâyet etti.
MİT operasyonu imdada yetişti
O yüzden diyorum, son hafta içinde Erdoğan’a iyi haber veren tek kişi MİT Başkanı İbrahim Kalın oldu.
MİT’in uzun süren gizli diplomasi sonrasında 1 Ağustos’ta son yılların en geniş kapsamlı insan takası operasyonuna Ankara’da ev sahipliği yapması, ABD, Rusya ve Almanya arasında koordinasyonu sağlayarak 7 ülkeden 26 kişinin ülkelerine dönmelerini sağlaması önemliydi. Takas edilenler arasında Aralarında Rusya’nın tutuklayıp casuslukla suçladığı Amerikalı gazeteci Evan Gershkovich ve Almanya’da tutuklu Rus gizli servisi FSB’nin istihbarat subayı Vadim Krasikov gibi isimler vardı.
Açıkçası bu kadar sıkıntılı gelişme arasında Erdoğan’a ilaç MİT operasyonu hükümetin son günlerde çok ihtiyaç duyduğu bir dış politikası başarısı için açıkçası imdada yetişti, ilaç gibi geldi.
ABD Başkanı Joe Biden Erdoğan’ı aradı, teşekkür etti, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin aradı teşekkür etti mesela.
Ama bu durum Ankara’da yargı ve idaredeki iç çekişmelerin giderek daha görünür hale gelmesini engellemiyor.