Bundan tam 17 yıl önceydi. Bodrum’un Güvercinlik koyunda, ormanlar cayır cayır yanarken, hepimizin aklında tek bir umut vardı: “Bu topraklar yeniden yeşerecek, ormanlarımız tekrar can bulacak.” Ancak bu umut çok geçmeden yerini derin bir hayal kırıklığına bıraktı. Zira, söz verilen ağaçlandırma projeleri unutulmuş, yerine yanmış arazinin üzerine devasa bir otel dikilmişti. Yerinde gördüğümde, şaşkınlığım daha
Her şeye rağmen, ülke yönetimindeki çok kötü gelişmelere rağmen, ekonomiyi berbat edip enflasyonu azgınlaştırmamıza rağmen, turizmi yere seremedik, ama böyle giderse turizm iddiamızın da sonu gelir. Öyle değerli bir ülkemiz var ki, zarar vermek için ne yapsak da bizi yere düşürmüyor. Tarımı bitirdik, eğitimi tanınmaz hale getirdik. Yargıyı, savunmayı, güvenliği şişkin kadrolara rağmen zayıflattık. Sağlıkta
Yunanistan kuruluşundan itibaren Ege Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de Anadolu’ya doğru genişleme emel ve niyetinde olagelmiştir. Yunanistan’da hükûmetler önce Osmanlı Devleti’ne sonra da Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı “sinsice genişleme” [creeping jurisdiction] politikası uygulamışlardır. İki ülke ilişkilerinin tarihçesinde bir istisna teşkil eden “dostluk” dönemleri Yunanistan’ın Türkiye aleyhine attığı adımlar için müsait bir iklim oluşturmuştur. Filhakika Türkiye – Yunanistan