İranlı kadınlar, yıllardır sadece rejimin değil, savaşın, sessizliğin ve erkek egemen düzenin karşısında dimdik duruyor. 2025 Haziran’ında Ortadoğu yeniden sıcak bir savaşın eşiğindeyken, İranlı kadınlar ve kadınların mücadelesi bir kez daha tarihin en çetin sınavlarından birini veriyor. Bu satırları yazarken aklımda yalnızca onların öfkeleri değil; cesaretleri, yalnızlıkları ve inatları da var. Hem geçmişin yükünü, hem
Neyin ilk olduğunu açıklamam gerekiyor. İlk defa siyasi İslamcıların devrim, ya da zor yoluyla yönetimi ele geçirdiği bir ülkede Şeriat yönetimi kurulmuyor, “devletin dini İslâm” yazılmayacak. Tabii geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın 13 Mart’ta imzalayıp yayınladığı anayasa taslağı kabul edilirse. Bunun yerine Cumhurbaşkanının dini İslâmdır hükmü var. Bir orta yol arayışı olduğu anlaşılıyor. Suriye nüfusunun çoğunluğu