Hürriyet’in kıdemli siyaset yazarı Abdülkadir Selvi müthiş bir kulis haberi verdi: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmüş. Haber, muhalefet partisi genel başkanının, kendi partisinin belediye başkanıyla görüşmesi. Merak edilen konu, özellikle de İYİ Parti’den gelen son çıkışların ardından Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında bir adaylık kavgası çıkar mı? Çıkarsa bu CHP ve İYİ Parti arasındaki Millet ittifakını dağıtır mı?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran da Sabah gazetesindeki analizini bu konuya ayırmış. “Elbette Akşener, adaylık ihtimalini tümüyle sıfırlamadı. Adayın kim olamayacağını belirlemede hâlâ asıl güç Akşener’in elinde” diyor. Duran, Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olduğunu da yazmış.
Emin olun konuştuğum CHP’liler, hatta İYİ Partililer CHP’nin adayıyla AK Partililer kadar ilgilenmiyor. CHP’lilerin ve İYİ Partililerin çoğunluğu için adayın Kılıçdaroğlu mu, İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı, hatta Meral Akşener mi olacağı ikinci planda geliyor; onlar için en önemlisi Erdoğan’ın gitmesi.
Bu yakın ilgi neden?
Peki neden AK Parti cenahı CHP adayıyla CHP’lilerden çok ilgileniyor?
Birinci yanıt: ya ne yapsınlar, CHP adayıyla ilgilenmeyip neyle ilgilensinler?
Merkez Bankasının 2021 yılında 30 milyar Lira zarar ettiği haberiyle mi ilgilensinler? Yoksa 2021 başında, yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 12,2 olarak belirleyen Merkez Bankasının yıl sonunda tahminini neredeyse iki katına, yol sonu enflasyon tahminini 23,8’e yükselttiğiyle mi?
CHP adayıyla ilgilenmeyip Erdoğan’ın AK Parti grubuna Kılıçdaroğlu’nun “yapmamam gerekirdi” özeleştirisinde bulunduğu el hareketine karşı yeterince tepki göstermeme fırçası çektiğini mi yazmalarını bekliyoruz.
Yoksa hapisteki HDP önceki eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın Erdoğan’a “beni iki saat serbest bırakın, miting yapalım, bir kişi az toplayan siyaseti bıraksın” çağrısıyla mı ilgilensinler? Hava fotoğraf ve hava haritacılık hesapları Kılıçdaroğlu’nun Mersin mitinginde en az 44 bin, Erdoğan’ın Siirt mitinginde 6,500 kişi tahmin etmesine rağmen Cumhurbaşkanının “Emniyet bana benimki kalabalık bilgisi verdi” diye kanıt göstermesini. (Allah aşkına! Ne diyecekti Emniyet?)
CHP adayıyla ilgilenmeyip de…
CHP adayıyla ilgilenmeyip de örneğin hayat pahalılığıyla mı, ilgilensinler de başlarını belaya soksunlar. yetmeyen asgari ücreti mi yazsınlar? Sözcü’de Deniz Zeyrek bir AK Partili siyasetçiyle konuşmayı aktarmış yazısında. Anketçilerin gelip soru sordukları kendi mahallesindeki esnafa sonra gidip o da sormuş. Esnaf AK Parti dediğini söylemiş. AK Parti adına önemli görevler üstlenmiş siyasetçi “Verecek misin?” diye üsteleyince esnaf “Vermeyeceğim” demiş. Peki neden öyle demiş? Cevap: “Akşam dükkânı polis mi bassın?”
AK Parti vekilleri, il, ilçe başkanları seçim zamanı seçmen içine nasıl çıkacaklarını düşünüyorlar kara kara.
Tabii bir nedeni daha var sabah akşam Millet İttifakı adayıyla ilgilenmelerinin.
CHP’nin, daha doğrusu Millet İttifakının adayı belli olmadan oyun planı kuramıyorlar.
Erdoğan’ın rakibi belli olmadıkça strateji geliştiremiyorlar. Çünkü Kılıçdaroğlu olursa başka oyun planı kuracaklar, belki bütün riskini göze alıp mezhepçilik yaparak, İmamoğlu olursa başka, Akşener ya da Yavaş olursa başka.
Rakip belli olmadan oyun planı kuramıyorlar
Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Anadolu’nun her köşesine gönderdiğini söylediği ekiplerin nasıl faaliyet göstereceğini de Millet İttifakı adayının kim olacağı belirleyecek.
CHP’nin de İYİ Parti’nin de buna aslında hazırlıklı olması beklenir. Hatırlayalım, İmamoğlu’nun adaylığı seçime birkaç ay kala ilan edilmişti. O zamana dek beş-altı adayın adı dolaşıyordu kulislerde.
İmamoğlu’nun adı ortaya çıkınca Erdoğan, Başbakanlığını bitirip TBMM Başkanı seçtirdiği Binali Yıldırım’ı İstanbul Belediye Başkanı adayı ilan etmişti. Bu kontratak, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in geliştirdiği ittifak siyasetiyle başarısız kalmış, İmamoğlu İstanbul’u almıştı. Aynı şekilde, Ankara’da Mansur Yavaş’ın karşısına belki şansı olacak tek isim olan AK Partili Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yerine önceki Kayseri Belediye Başkanı ve bakanlardan Mehmet Özhaseki gösterilmiş, o oyun planı da başarısız olmuştu.
Millet İttifakı adayıyla bu yakın ilginin bir nedeni de yıpratma siyasetine bir an önce başlayabilmek. Hem CHP hem İYİ Parti saflarında bu tuzağa düşme işaretleri var. Hem iki belediye başkanının hem de iki liderin etrafındaki bazı ekiplerin muhtemelen grup çıkarlarından kaynaklanan telaşıysa AK Parti cenahının en önemli güvencelerinden.