Yunanistan Başbakanı Kryakos Miçotakis,16-17 Mayıs tarihlerinde Vaşington’a önemli bir ziyaret gerçekleştirdi. Yunanistan ile gelişmelere genelde büyük ilgi gösteren medyamızda, bu ziyaret fazla yankı bulmadı. Herhalde, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvurularına ilişkin alevlenen tartışmalar yüzünden olmalı. Oysa Miçotakis’in Yunanlılarca “tarihi” olarak nitelenen bu seferki Amerika ziyareti, öncekilerden oldukça farklı, protokol açısından görkemli ve zengin içerikliydi.
Aslında bu ziyaretin Yunanistan’ın Osmanlı’dan bağımsızlığını kazandığı 200’üncü yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde, 2021 yılında yapılması arzulanıyordu. Ancak pandemi buna cevaz vermedi. Dolayısıyla ziyaret iki yıllık bir hazırlığın ürünü.
Miçotakis’in Vaşington programı
Miçotakis Vaşington’da bulunduğu iki gün içerisinde Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’yle görüştü. Başkan Joe Biden tarafından Beyaz Sarayda kabul edildi. Konuk başbakanların Amerikan Kongresine hitap etmeleri usulden olmadığı halde, Senatonun ve Temsilciler Meclisinin ortak toplantısında konuşma yaptı. Programdaki tek eksiklik Miçotakis onuruna resmi bir yemek verilmemesi olarak görülüyordu. Bu boşluk da hem Başkan Biden hem Temsilciler Meclisi Başkanı tarafından verilen iki ayrı resepsiyon ile doldurulmak istenmiş. Kongredeki temasların bu derece içerikli olmasında şüphesiz gerek Temsilciler Başkanı Pelosi’nin gerek Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez’in Yunan lobisinin ağırlıklı isimleri arasında yer almasının etkisi büyük. Belli ki Yunanistan lobisi de iyi çalışmış.
Başbakan Miçotakis de Vaşington’a eli boş gitmedi. Vaşington’a hareketinden bir önceki hafta geçen yıl ABD ile imzalanan Savunma İşbirliği Anlaşması parlamento tarafından ezici çoğunlukla onaylandı. ABD’nin Girit’e göndermek istediği 500 personel ile F-35 ve F-16’ların konuşlanmasına izin verileceği belli oldu.
Türkiye ile Yunanistan arasında 7/10 dengesi
Bakanlıktaki görevime “Savunma İşbirliği ve Uygulaması” dairesinde başlamıştım. Dairenin en önemli iştigal sahası ABD ile askeri ilişkilerdi. 1980 yılında imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması’nı (SEİA) müzakere eden heyette de en genç diplomat olarak yer almıştım. O tarihlerde Amerika, Türkiye ile Yunanistan’la ilişkilerinde bir denge politikası izlemeye özen gösterirdi. Bu dengenin uygulamadaki parametresiyse 7/10 oranıydı. Amerika’nın iki ülkeye verdiği FMS (yabancı askeri satışlar) kredileri ve hibe yardımları bu oran esas alınarak gerçekleştirildi. Artık, bu dengeden eser kalmadığı gibi, ibre bütünüyle Yunanistan’dan yana döndü.
1 Mart 2003 Irak tezkeresinin TBMM’de reddedilmesiyle başlayan ABD’yle görüş ayrılıkları gittikçe derinleşti, ABD Türkiye’den uzaklaştıkça Yunanistan’a yaklaştı. Bugün geldiğimiz noktada Biden, iktidara geldiği 16 ay içerisinde neredeyse çevremizdeki tüm ülke liderleriyle Vaşington’da görüştü; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hariç.
Yunan hayranı Biden
Başkan Biden ve Başbakan Miçotakis’in Beyaz Sarayın girişinde tokalaşırken yaptıkları şakalaşmanın internetteki görüntüleri başka hiçbir söze ihtiyaç bırakmadan Biden’ın Yunan hayranlığını gösteriyor.
Biden kendisini “Bidenepulos” olarak tanıtınca, Miçotakis parmağıyla önce kendisini sonra Biden’ı, işaret ederek, “Miçotakis, Bidenakis “diye itiraz ediyor. Biden da “Bu daha doğru” diyor. Siz hangi dengeden bahsediyorsunuz?
İçerideki görüşmelerin paylaşılan fotoğraflarına da bakacak olursanız, sanırsınız yıllardır bir araya gelmemiş bir aile toplantısı, eşler, çocuklar, kahkahalar gırla gidiyor.
Miçotakisin kongredeki konuşması
Miçotakis’in Kongre’de konuşmasını kim yazdıysa ustaca kaleme alınmış. Okuması 40 dakika süren konuşmada tek bir kelime Türkiye lafı geçmiyor. Türkiye’ye yapılacak F-16 satışlarından, Ege’deki uçuşlardan söz edilirken bile Türkiye adı kullanılmamış. Ama okuduğunuzda neredeyse her cümle de Türkiye’nin hedef alındığını anlıyorsunuz.
Miçotakis bol bol demokrasi, insan hakları, Yunan-Amerikan dostluğu edebiyatı yapmış. 1821 Yunan isyanının Amerikan Bağımsızlık Savaşından esinlenerek başladığını da ilk bu konuşmadan öğrendim. Tabii kendi içerisinde çelişkili bilgiler de yok değil. Barışçıl çözümlerden, iyi komşuluktan ilişkilerden bahsederken bir hafta önce askeri makamlar arasında yürütülen güven artırıcı önlemler toplantısını Yunanistan’ın iptal ettiğini es geçmiş. Bir kaç bin Ukraynalıyı kabul ettik diye övünmesi de biraz gülünç kaçmış. Umarım bu konuşmayı tam 12 defa (kürsüde yer alan Pelosi ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris dahil) ayağa kalkarak alkışlarla kesen Kongre üyeleri Türkiye’nin 10 senedir 5 milyon Suriyeli misafir ettiğinin farkındadır.
Yunan solu ne diyecek?
Yunanistan Başbakanının ABD ziyareti, özellikle de Kongre’de gördüğü itibar beklenildiği gibi iktidar yanlısı Yunan medyasınca zafer çığlıklarıyla karşılandı. Ama Türkiye’ye F-16 satışına onay vermeye hazırlanan kongrenin alkışlarla Yunanistan’ın gönlünü almaya çalıştı diyenler de yok değil. Tabii bu Kongre’nin Biden bastırsa bile Türkiye’ye F-16 satışına nasıl onay vereceği de ayrı bir soru. Bazı yorumlarda ise Yunanistan’ın bu ziyaretle “İsrailleştiği” öne sürülüyor.
Benim bildiğim Yunanistan’da, sol gelenekten gelen köklü bir damar vardır. Avrupa’da en fazla sokak gösterileri, Paris’ten sonra, Atina’da yapılır. Orak çekiçli flamasıyla, koridorlarında hala Enternasyonal çalan Genel merkeziyle, Sovyet yanlısı tek Marksist Leninist komünist Parti Yunanistan’dadır. Topraklarında Amerikan askerlerinin basmadığı bir metre yer kalmayan Yunan halkı, ABD’yle bu kadar kuzu sarma olmaya önümüzdeki seçimlerde nasıl bir tepki verecek? Bekleyip göreceğiz.