Hiç yapay zeka ile sohbet ettiniz mi?
Etmediyseniz üzülmeyin, artık sadece bir tık uzağınızda sizi bekleyen bir yapay zeka var.
Geçen hafta Çarşamba günü OpenAI CEO’su Sam Altman, ChatGPT uygulamasının genel kullanıma açıldığını ilan etti. Takip eden 5 gün içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşıldı. Bu sayının katlanarak artacağını düşünüyorum. Uzun zamandır hiç bir şey sosyal medyada bu kadar hızlı şekilde, yazılımcılar, araştırmacılar ve genel olarak teknolojide öncü insanlar arasında yayılmamıştı. Sonuç itibari ile bahsettiğimiz şey, Kim Kardashian’in son fotoğrafı ya da Messi’nin bir gol videosu değil, az da olsa emek gerektiren, verim alabilmek için sizin de bir şeyler katmanız gereken bir araç.
OpenAI’de de Elon Musk’ın parmağı var. Daha doğrusu vardı. OpenAI, Musk ile birlikte Sam Altman, Greg Brockman (Başkan) ve Ilya Sutskever (Araştırmanın Başı) tarafından kar amacı gütmeyen bir yapay zeka geliştirme laboratuvarı olarak, 11 Aralık 2015’te toplam 1 Milyar dolar bağış ile kurulmuştu. 2018’de Musk ayrıldıktan sonra ise STK’nın altında kar amaçlı bir firmaya dönüştü ve 2019 yılında Microsoft’tan 1 Milyar dolar yatırım daha aldı. Reid Hoffman Vakfı ve Khosla Ventures da diğer yatırımcıları. Musk 2018’den beri sadece bağış veren olarak projeyi destekliyor. Adam D’Angelo, Reid Hoffman, Will Hurd, Tasha McCauley, Helen Toner, ve Shivon Zilis gönüllü çalışan olarak firmaya başından beri destek oluyor.
DeepMind’in rakibi olan OpenAI’nın websitesinde firmanın amacının genel yapay zekayı insanların iyiliği için kullanılmak üzere geliştirmek olduğu yazıyor. Yapay Zeka derken de ekonomik açıdan en değerli işlerde insanlardan daha iyi performans gösteren ve tüm insanlığa fayda sağlayan yüksek düzeyde otonom sistemleri kastediyoruz diyorlar.
Bunun için birkaç farklı araştırma projeleri var. Kelimelerden yola çıkarak görseller yaratan DALL-E 2 ilk sansasyon yaratan projeleriydi. Sosyal medya kendilerince çok yaratıcı ya da şaşırtıcı buldukları DALL E 2 çıktılarını paylaşanlardan geçilmiyordu. Şimdi ise sırada ChatGPT var.
Ben de İstanbul’daki evinde, pencerenin önündeki bilgisayarı ile ChatGPT hakkında yazı yazan genç gazeteci betimlememe DALL E2’nin hem yağlı boya hem de futuristik tarzdaki geri dönüşlerini bu yazı ile birlikte paylaşıyorum. İkisini üretmesi 30 saniye sürmedi.
Şu anda bu projelerle her şeyi sınırsız şekilde yapabiliriz, artık yapay zekanın yapamayacağı şey yok diyemeyiz ama oraya doğru gittiğimiz aşikar. Hem Dall E 2’de hem de ChatGPT’de bir takım sınırlamalar araştırmacılar tarafından konulmuş olsa da henüz yapay zekanın bir fikri olabileceğinden bahsetmek için erken. En azından bize kullandırılan sürümlerinde. Fakat biz onları eğitmeye devam ettikçe ve yayıncıları yeni kabiliyetler ekledikçe insanlığa yakınsadığı da aşikar. Altman’a göre 10 yılda o noktaya varmak mümkün olacak.
ChatGPT’nin Şu anda yapabildiği olağanüstü şeyler arasında yazılımcılar için kodlarını kontrol etmek ve kendi çözümünü sunmak, lise ve üniversite sınavlarında sorulabilecek hemen tüm sorulara cevap vermek, istediğiniz bir marka için tanıtım metinleri yazmak, SEO başlıkları önermek gibi şeyler var. Ancak öğrenmesi en kolay dil hangisi, ya da dünya ekonomisi nasıl düzelir, ya da şu insan iyi bir insan mıdır gibi sorular sorduğunuzda ben muhakeme yapabilen bir yazılım değilim, OpenAI’ın eğittiği bir dil modeliyim yanıtını alıyorsunuz.
Aslında her yeni teknolojik eşik gibi hem ürkütücü hem de özgürleştirici.
Özgürleştirici çünkü düşünsel anlamda inanılmaz ufuk açıcı bir yaratıcı ortak gibi. Deneme yanılma yöntemi ile herhangi bir iş için mükemmel metne ya da görsele ulaşabilmenizi çok kolaylaştırıyor. İnsanoğlunun yaratıcılığında kesinlikle bir doping etkisi yaratabilir. Ayrıca istediğiniz bilgiye çok hızlı bir şekilde ulaşabiliyor ve Google’ın sunamadığı semantik ayrımlara girebiliyorsunuz.
Diğer taraftan bakarsak, elbette önümüzde yüzlerce cevaplanması gereken soru var. Özellikle insanoğlunun yeni teknolojileri öncelikle ve çok hızlı bir şekilde çeşitli zararlı faaliyetlerde kullandığını düşününce ürkütücü yanını hissedebiliyorsunuz.
ChatGPT gibi modellerle yaratılan eserlerin telif hakkı kimde olmalı? OpenAI, ChapGPT ve Dall E 2’i eserlerinden öğrendiği ve yeniden ürettiği sanatçı ve yazarlara telif ödemeli mi?
Fabrikadaki robotlar işçilerin, kendi kendini sürüş kabiliyeti olan araçların şoförlerin işlerini ellerinden alacağını yazdık, konuştuk, şimdi sıra yazarlar, yaratıcı ajanslar, görsel iletişimciler, yazılımcımlar, iç mimarlar gibi daha yaratıcı mesleklerde mi? Kendi kendine öğrenen yazılımları hangi kaynaklardan öğrendiğini kim belirlemeli? Bu modellerin kontrolü kimde? Hangi kötü amaçlarla kullanılabilirler?
Örneğin deep fake yazılımları ile birlikte çok kısa sürede x bir ülke liderinin söylemediği bir şey sanki gerçekten de oymuş gibi görsel ve yazılı kaynaklar üreterek sosyal medyada yayılmasını sağlayabilir ve x ülkesinde iç karışıklığa sebep olabilirler mi?
Bu soruları Elon Musk da sormuş olacak ki, anında ChatGPT’nin Twitter’dan öğrenmesini sağlayan anlaşmayı durdurduğunu açıkladı. Twitter’ın içerik kaynakları OpenAI’ye açıldığında kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu idi artık değil dedi.
Musk ve Altman yazışmalarında ChatGPT’nin OpenAI’nin gerçek bir yapay zekadan çok uzak olduğunu ama kısa bir süre içinde insandan ayırt etmenin imkansız olacağı yapay zeka projelerinin olgunlaşacağını söylüyorlar. İkisinin de hem fikir olduğu konu ise bunun insanlık için bir risk olduğu.
İnsanların tam olarak kontrol edemediği bir yapay zeka kendini dizginlemezse neler olabilir? Bu sorunun ucu açık ve insanların hayatlarını cennete çevirir ile Terminatör’deki SkyNet gibi insanların kökünü kurutur ya da Matrix’teki gibi insan çiftlikleri kurar arasında gidip gelen cevaplar vermek mümkün.
Kim bilir, belki de 2023’ten sonraki seçimleri bir yapay zeka kazanır.
MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…