Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin yarattığı yıkım büyürken fay hatları üzerinde olan Türkiye’nin depreme ne kadar hazırlıklı olduğu tartışılıyor.
T24’ten Cansu Çamlıbel ile detaylı bir söyleşi yapan Jeolog Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Türkiye’de deprem yönetmeliğinin hazırlandığı fay haritasının yanlış olduğunu, bu harita üzerinden yapılan risk değerlendirmelerinin de hatalı olduğunu belirtti.
Kahramanmaraş depremiyle birlikte daha önce kabul gören bilimsel argümanların yanlışlandığını iddia eden İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Yaltırak, Marmara’da bir değil 4 tane fay hattı olduğunu, Maraş’ta üç deprem meydana geldiğini, “büyük deprem olması için uzun fay gerekir” tezinin çürütüldüğünü ifade etti.
Prof. Dr. Yaltırak, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ikinci depremde iki fay hattının kırıldığını, bu kırılmaların 7.7 büyüklüğünde hissedildiğini aktararak: “Burada Amanos segmenti 150 kilometre kadar kırıldı. Kuzeydeki Çardak segmenti de 110-120 kilometre kadar kırıldı. Halbuki birçok adama göre 110 kilometrelik fay 7.7 deprem yaratmıyor. Ama görülüyor ki iç içe geçtikleri zaman yaratıyormuş demek ki” dedi.
Yaltırak: Haritalar ve senaryolar yanlış
Yaltırak, “faydan uzak olunca etkisinin az olduğu” tezinin de yanlışlandığını belirterek, “Osmaniye’de, Adıyaman’da, Hatay’da gördünüz. Fayda uzaklıktan daha önemli olan fayın yarattığı enerjinin sizin bulunduğunuz zeminde yarattığı ivme. Deprem yönetmeliği diyor ki buradaki tasarım ivmesi budur, sen buna göre bina yaparsan güvende olursun” dedi.
“O zaman deprem yönetmeliği de sıkıntılı, doğru mu?” sorusuna Yaltırak, şöyle yanıt verdi:
“Deprem yönetmeliğinin dayandığı tehlike haritası tehlikeli bir harita. Çünkü o harita elmayı, armudu, eriği aynı yere atıyor ve bunların ortalama ağırlığını bir istatistik olarak alıyor. Sonra da senin karşına ayva çıkma olasılığı 2500 yılda bir diyor. Öyle bir sınıflama yapılamaz. Ülkenin deprem tehlike haritaları yanlış, haritalar üzerinden çalışılan senaryoları da yanlış.”
“İşte ben o yüzden diyorum ki; deprem tehlike haritaları olasılıksal tehlike haritaları olmaktan çıkartmalı.”