Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Kahramanmaraş depremlerinde askerin geç müdahale ettiği eleştirileri, bunun da can kayıplarını arttırdığı suçlamalarına yanıt verirken Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilk sarsıntıdan itibaren yaptıklarının bir dökümünü verdi.
Bu döküm askeri birliklerin 7,7 büyüklüğündeki ilk sarsıntının saat 04 .17’den itibaren neler yaptığının, yine “ceride” olarak adlandırılan askeri kayıt sistemine göre neler yaptığını söylüyor. Bu bakımdan tarihe kayıt düşüyor. “Asker kışladan çıkarılmadı” iddialarına sert tepki gösteriyor. Yine de kamuoyunun en çok merak ettiği soru, askeri birliklerin fiilen enkaz kaldırma çalışmalarına zamanlıca ve yeterince katılıp katılmadığı. Muhalefetin eleştirilerinde de öne çıkan konulardan biri bu.
Önce Akar’ın söylediklerine bakalım, sonra bu soruya dönelim.
Akar ve askerin deprem raporu
Akar raporuna göre, askerî açıdan olaylar şöyle gelişti:
04.17- Pazarcık depremi
04.30- MSB ve Genelkurmay askeri birliklerden rapor istedi. Ankara, Mamak’taki TSK İnsani Yardım Tugay Komutanlığına “Hazır ol” emri verildi.
04.50- Bölgedeki askeri birliklere komuta eden Malatya’daki 2’inci Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak görevinin başında, bölgedeki birliklerden ilk raporları almaya başladı.
05.00- MSB, Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarında Afet Acil Durum Kriz merkezi kuruldu.
05.10- Akar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı arayarak ilk raporunu verdi. Hatay’da bir yıkıntı altında 3 erin şehit olduğunu, kendisi ve komuta kademesinin Hatay’a “hareket edeceğini arz etti”, Cumhurbaşkanı “uygun buldu”.
06.00- İkinci Ordu birlikleri Kahramanmaraş, Malatya ve İskenderun’da AFAD’la arama-kurtarma koordinasyonuna geçti.
07.00- İki askeri ambulans uçağı Ankara, Etimesgut havaalanında harekete hazır hale geldi. TCG İskenderun, Bayraktar ve Sancaktar çıkarma gemilerine “seyre hazır” emri verildi
07.30- Doğu Akdeniz’deki iki firkateyn ve iki helikoptere İskenderun Körfezine hareket emri verildi. İnsani Yardım Tugayı Etimesgut Havaalanında harekete hazır hale geldi.
“AFAD’dan gelen talep doğrultusunda”
08.00- “AFAD’dan gelen talep doğrultusunda” personel, araç ve malzeme nakli için -pisti kapatan karın temizlenmesiyle- 3 adet A400M nakliye uçağı Kayseri’den Ankara, İstanbul ve İzmir’e hareket etti.
10.00- “Depremden kendisi de etkilenen” Antakya’daki 8’inci Komando Tugayı arama-kurtarma çalışmalarına başladı.
10.45- Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İnsani Yardım Tugayına bağlı Doğal Afet Arama ve Kurtarma Taburu ile birlikte Etimesgut’tan yola çıktı.
11.30- Hatay havalimanı pisti kullanılamaz duruma geldiği için Akar ve komutanlar İncirlik’teki 10’uncu Tanker Üs Komutanlığına indi, karayoluyla Hatay’a hareket etti.
13.00- İkinci Ordu komutanlığı ilk birlik takviyesini Gaziantep’in Nurdağı ilçesine yaptı.
13.24- Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi merkezli, 7,6 şiddetinde ikinci deprem meydana geldi. Akar ve heyeti bu sırada Hatay yolundaydı.
Akar, Hatay’a ulaşmalarını takiben “Hava ve Kara kuvvetlerinin” hem askeri birlikleri hem AFAD ekiplerini “istenilen noktalara” götürmek için yoğun çaba gösterdiğini söylüyor. Kurulan “hava yardım koridoruyla” deprem bölgesine malzeme götüren uçakların dönüşte depremzedelerin bölgeden tahliyesine başlamış.
Hava koridoruna dış askeri destek
Kurulan “deniz nakliye koridoruyla” İzmir, Antalya ve Marmaris’teki Aksaz deniz üssünden İskenderun’a “büyük iş makinaları ve personel” taşınmış. Bayraktar ve Sancaktar gemileri yüzer hastane rolüne geçmiş, hatta Bayraktar gemisinde bir depremzedenin doğurduğu ilk bebeğe Hatice Deniz adı verilmiş. Kahramanmaraş’ta kurulan sahra hastanesinde 82’si ameliyat olmak üzere 6 bin tedavi yapılmış.
Akar, “Hava yardım koridorunda şu ana kadar 65 uçak, 70 helikopter, İHA/SİHA’larla birlikte toplam 4 bin 662 sorti gerçekleştirildi” bilgisini de veriyor. Savunma Bakanı “ABD, Endonezya, Hollanda, Birleşik Krallık, Katar ve Norveç tarafından toplam 5 uçak ve 18 helikopterin tahsis edildiğini” ve “Türk Silahlı Kuvvetlerinin emrine tahsis edilen” bu araçların yardım, destek faaliyetlerinde kullanıldığını da söylüyor.
Aynı saatlerde sosyal medyada birileri 80 ülkeden gelen dış insani yardım ekiplerinin depremden istifade Türkiye’yi işgale geldikleri gibi uçuk senaryoları dolaşıma sürmekteydi. Oysa dış yardımı da içeren 4’üncü acil durum seviyesi çağrısını 6 Şubat’ın erken saatlerinde, AFAD Koordinasyon Merkezinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yapmıştı.
Akar’ın söylediği ve söylemediği
Bunların hepsi güzel. Akar özetle diyor ki “Biz Savunma Bakanlığı olarak her türlü hazırlığı zamanında yaptık” Harekete geçme konusunda inisiyatifin Cumhurbaşkanı Erdoğan’da (ve dolayısıyla sabah saatlerinde AFAD Koordinasyonunu devralan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’da) bulunduğunu da vurguluyor.
Örneğin Arama ve Kurtarma Taburu Etimesgut’ta hazır ama onları, Akar ve komutanları deprem bölgesine taşıyacak A400M nakliye uçakları AFAD’dan talep gelmeden Kayseri’den havalanamıyor. O sırada AFAD’ın bir doğal felaket olduğunda en kritik konumdaki Afetlere Müdahale Genel Müdürlüğü koltuğunda, hiçbir afet yönetimi deneyimi olmadan Diyanet İşlerinden yatay geçiş yapmış olan İlahiyat Profesörü İsmail Palakoğlu bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanından beklenen talimat
Askeri birliklerin ve İçişlerine bağlı jandarma birliklerinin -tekil örnekler şeklinde değil- yaygın olarak enkaz başında görülmesi, arama-kurtarma çalışmalarına sivil ekiplerin yanında, yaygın olarak fiilen katılması ancak ikinci günün sonuna doğru, 7 Şubat’ta Cumhurbaşkanının 10 ilde Olağanüstü Hal ilan etmesi ardındandı. Oysa valilerin il sınırlarındaki askeri birlikleri enkaz kaldırma çalışmalarına çağırma yetkisi OHAL öncesinde de vardı.
Anlaşılan valiler de askeri birlikler gibi, büyük bir felakette can kurtarma çalışmalarına bütün imkanlarıyla katılmak için cumhurbaşkanından talimat beklediler.
Soru şu: Akar, Erdoğan’dan her il ve ilçedeki askeri birliklerle anında müdahale için izin istedi ama AFAD’ın devreye girmesine dek bekleme emri mi aldı?
Akar’ın -belki de söylemek istediği ama tam olarak söyleyemediği budur.