İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi halinde mevcut bürokraside yer alıp yeni hükümette de çalışmak isteyecekleri isimleri belirlediklerini söyledi. Yılmaz, buna karşın özellikle Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunda çalışan bazı bürokratların yargılanma korkusuyla “yurt dışına kaçacağını düşünüyorum” dedi. 25 Nisan’da Ankara’da bir grup gazeteciyle sohbetinde kendisini “İYİ Parti’nin Hazine Bakanı adayı” olarak tanımlayan Yılmaz’a göre, seçim ikinci tura kalırsa, ekonomide yol açacağı tahribat artacak.
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ekonomiden sorumlu yardımcısı Bilge Yılmaz, seçimin ilk turda Kılıçdaroğlu tarafından kazanıldığında iktidarın itiraz ve devir teslim sürelerini uzatması ihtimalinin de belirsizlik ve tahribata yol açabileceğini söyledi. Bu nedenle Millet ittifakı olarak, iktidara gelince ekonomide neyi hangi tarihte yapacaklarını açıklamalarından yana olduğunu söyleyen Yılmaz, belli sayıda kritik bakanlıkların açıklanabileceğinden yana.
Muhtemel 15 Mayıs senaryosu
Bilge Yılmaz’ın açıklamalarından notlar şöyle:
• 14 Mayıs akşamı seçimi kazandık Kemal Bey Cumhurbaşkanı seçildi ama henüz mazbatasını almamış, hiçbirimiz bakan değiliz. Baskı rejimini kuranlar, değişik nedenlerle 15 Mayıs sabahı onu uygulamak istemeyebilirler, değişik nedenlerle. Bürokratlar gerekenleri yapmayabilir.
• Bazı bürokratların, özellikle Merkez Bankası ve BDDK bürokratlarının ben yurtdışına kaçacağını düşünüyorum. İsim isim biliyorum ama paylaşamam. Durmak istemeyeceklerdir çünkü bu insanlar çok zenginleştiler.
• Baskı rejimi sona erdiğinde Merkez Bankası bürokratları arka kapıdan dolar satmaya son verebilir. Zaten böyle bir talebi karşılayacak durumda da değiller.
• Güven ortamı kalmadı. Dolar, kanuni olmaya yollarla Merkez Bankası ve BDDK eliyle tutulmaya çalışılıyor. Piyasadaki hiçbir şey gerçek fiyatında değil
• Dolara karşı çok büyük birikmiş bir talep var. Şirketler dolar alamıyor. Alabileceklerini gördükleri zaman hücum edecekler. Şu an doların satıcısı bir tek Merkez Bankası. Rezervler hızla azalıyor.
• Aynı şey ama tersinden Hazine bonolarında iç borçlanma kağıtlarında olacak. Çünkü bankalar onun da fiyatı düşmeden satmak isteyecekler. Onun da hiç alıcısı yok.
Bürokraside kalacaklar belli
Bu durumda dolar ve faizin beklenebilecek düzeylerin üstüne yükselebileceğine dikkat çeken Yılmaz bu nedenle -tabii ki “liderlerin karar vereceğini” ancak- seçimden bir hafta önce, yani en geç 8 Mayıs’ta “makro ihtiyati tedbirleri” açıklamaları gerektiğini şöyle açıkladı:
• Endişe edilecek bir durum yok. (…) Şeffaf bir politikayla baskı rejimi kurallarının nasıl kaldırılacağını tek tek açıklayacağız. Çünkü 15 Mayıs sabahı piyasa açılmadan önce ‘Yol haritamız var’ diyerek doların kontrolden çıkmasına engel olmamız gerekiyor.”
Yılmaz, iktidar değiştiğinde özellikle ekonomi ve finans alanında bazı bürokratların yargılanmamak için yurt dışına kaçabileceğini söylese de bazı bürokratlarla da çalışmaya devam edeceklerini açıkladı:
• Zaten şu anda bürokraside yer alıp, bizim de çalışmak isteyeceğimiz arkadaşları belirledik. Bize ulaşmaya çalışıp bize geçmek isteyenler de var ama ben bir bürokratın gidip siyasi partilere başvurmasını yanlış buluyorum. Böyle yapanlar şanslarını azaltıyor.
• Kadrolaşma çok vahşi oldu. Adam 55 yaşında daire başkan yardımcısı ama amiri 35 yaşında çünkü AKP’li. Merkez Bankasında, Hazinede, BBDK’da ne yaparsanız yapın AKP’li değilseniz en fazla daire başkanlığına çıkabilirsiniz.
IMF’ye muhtaç olan Erdoğan
Akşener’in ekonomi kurmayı Bilge Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu iktidara gelirse Türkiye’yi yeniden IMF’ye teslim edeceği suçlamasına da şöyle yanıt verdi.
• IMF’nin dört görevi var: Uzmanlık, para, kredibilite ve güven, uygulama. Tayyip Bey’in dördüne de ihtiyacı var. Bizim bunların hiçbirine ihtiyacımız yok. Şu an IMF’nin yarardan çok maalesef zararı olur. Biz IMF’siz çalışmak istiyoruz. Onu yapacak gücümüz var.
• Tayyip Bey’in seçimi kazanması halinde Türkiye sonbahar gelmeden, gaz mı alır petrol mü alır, gıda mı alır, yoksa ara malı mı alır kararını vermesi gereken bir noktaya gidiyor. Ortodoks politikalara dönmek isteyecek ama bunu yapabilecek kadroları yok. Güven de vermedikleri için Türkiye’nin yeri Latin Amerika’nın yıllardır çamurda sürünerek ilerlediği bir yere oturacak.
• Artık ‘çalıyorlar ama çalışıyorlar’ da yok, düpedüz soygun var. Bunların Sayıştay ve bağımsız işleyen yargı tarafından soruşturulması lazım.
Bilge Yılmaz ve Hazine
Öğretmen baba ve ressam annenin çocuğu olan Bilge Yılmaz Boğaziçi Üniversitesinden çift-dal yaparak elektrik-elektronik mühendisi ve fizikçi olarak mezun olmuş. ABD’de Princeton Üniversitesinde ekonomi yüksek lisans ve doktorası ardından Wharton Üniversitesinde profesör olarak çalışmaya başlamış. Türkiye’ye faydası dokunsun düşüncesiyle kalkmış gelmiş. Önce Akşener’e 5 yıllığına geleceğini söylemiş ama şimdi “seçimi kaybetse de kalacağını, bu mücadeleyi sürdüreceğini” söylüyor.
Konuşurken dersine iyi çalıştığı izlenimini hemen alıyorsunuz. Hazine Bakanlığını istiyor ama karar Kılıçdaroğlu ve Akşener’in olacak. Zaten Kılıçdaroğlu kazanırsa altı partiden her birine bir bakanlık verilip üstü alınan oy oranına göre belirleneceği için bakanlık dağılımı seçimi kazanmadan önce kesinleşmeyecek. Ama Yılmaz, Hazine dahil bazı kritik bakanlıkların 14 Mayıs öncesinde ilan edilerek piyasaların şoktan korunması gerektiği görüşünde.
Ekonomi yönetiminde Deva lideri Ali Babacan’ın, üstelik Cumhurbaşkanı Yardımcısı sıfatıyla olmayacak mı? Yılmaz belli ki o konulara girmek istemiyor, “Benim muhatabım değil, Babacan parti lideri” diyor. Tabii bütün bunlar Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanmasına bağlı, o da gayet farkında.