Kıbrıs Rumlarını bir telaş sardı. Rusya’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında konsolosluk hizmeti verecek bir ofis kuracağı haberlerinin Moskova tarafından da resmen değilse bile “güvenilir” kaynaklarca doğrulanması, KKTC Rusya tarafından tanınıyor mu paniğine yol açtı.
Halen KKTC topraklarında yaşayan vatandaşlarına yönelik konsolosluk ve sair diplomatik talepleri karşılamak üzere başta İngiltere, Almanya olmak üzere birçok ülke kuzey Lefkoşa’da veya ara bölgede kurdukları “diplomatik olmayan” ama fiili olarak diplomatik görev yapan ofislere sahip. Bu ofislerin tümü Lefkoşa’nın güneyinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne akredite büyükelçiliklere bağlı olarak çalışan irtibat büroları. Kıbrıs Cumhuriyeti nezdinde büyükelçiliği olmayan devletler ise Ankara büyükelçiliklerine bağlı irtibat büroları ya da ihtiyaç durumuna göre dönemsel olarak KKTC’ye gönderdikleri diplomatları aracılığıyla vatandaşlarının sorunlarını gidermeye çalışıyorlar.
Bir üniversite devletine dönüşen KKTC’nin eğitim kurumlarında çoğunluğu Türkiye’den olsa da 60’ı aşkın ülkeden 100 bine yaklaşan yabancı öğrenci bulunuyor. Bunun yanı sıra öğrenci vizesiyle adaya gelip uyuşturucu, insan kaçakçılığı ve fuhuş gibi çeşitli suçlara bulaşan kişilerin sorunları nedeniyle konsolosluk hizmeti ihtiyacı çok elzem duruma geliyor. Özellikle bazı Afrika ülkelerinin Ankara büyükelçiliklerinin temel işlerinden birisi KKTC’deki vatandaşlarının karşı karşıya kaldığı sorunlar oluyor.
Yeni İskele Rus kenti gibi
Rum tedhiş örgütü EOKA’nın kurucusu Yorgo Grivas’ın doğum kenti olarak bilinen Yeni İskele veya eski ismiyle Trikomo bölgesiyle ilgili muhafazakâr Cyprus Mail gazetesinde geçen hafta Kuzey Kıbrıs’ta “önemli bir kentle” ilgili enteresan bir yazı vardı. Yazıda eski kentin neredeyse aynı şekilde, adeta bir köy gibi muhafaza edilmesine rağmen, Karpaz yarımadasının geçit kapısı olarak görülen bölgenin özellikle denize yakın bölgelerinde 15 ve üstü çok katlı ve görüntü kirliliği sayılabilecek binaların mantar gibi yükseldiğine dikkat çekiliyordu. Bu inşaatların birçoğunun da daha proje aşamasında çoğunluğu Rus ve İsrail vatandaşlarına satıldığı belirtiliyordu.
Nasıl Girne, özellikle Beylerbeyi, eski ismiyle Bellapais, kasabası ya da barları, lokalleri ve İngilizce yol levhalarıyla ünlü Karaman, eski ismiyle Karmi köyü gibi Yeni İskele’nin yeni kent bölgesi de İbranice ve Rusça dükkân isimleriyle dolu. KKTC’de Rus vatandaşlarının sayısının hızla artması -ki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından 50 bine yakın diye ifade ediliyor- Ukrayna savaşı sonrasında ilan edilen “yarı seferberlik” nedeniyle askerlikten kaçmaya çalışanlar kadar, moda haline gelen bir Akdeniz adasına “ucuz yatırım” algısının da etkili olduğu düşünülüyor.
Tatar: Konsolosluk hizmeti tanıma olmaz
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rusya’nın bir temsilcilik ofisi açılması konusunda KKTC ile temasa geçtiğini doğruladı. Tatar, “Rusya’nın buradaki vatandaşına hizmet verebilmek için attığı bu adım KKTC’nin tanınması anlamına gelmese de varlığının kabul edilebilir olduğunu gösteriyor” yorumunu yaptı.
Her ne kadar KKTC Cumhurbaşkanı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyelerinden birisi olan Rusya’nın bu adımının “tanıma” anlamına gelmediğini, adanın kuzeyinde vatandaşı ve bu vatandaşların konsolosluk hizmeti ihtiyacı olan birçok ülke gibi kendi vatandaşlarının sorunlarını çözmeyi amaçlayacağını söyleyen Tatar “Açılacak temsilcilik ofisiyle KKTC’de yaşayan Ruslar, konsolosluk işlemlerini rahatlıkla yapabilecek. Burada ABD’nin de İngiltere’nin de ofisleri var. Böyle bir yapılanmanın olumlu olacağını düşünüyoruz. Hayırlı olsun diyorum. Biz ülkemize daha fazla Rus’un gelmesini, yatırım yapmasını, turizmin canlanmasını istiyoruz. KKTC devleti, hukuka uygun yasal tüm taleplere olumlu bakmaktadır” dedi
Ukrayna desteğine cezalandırma mı?
Bu gelişmeler Adada başka türlü de yorumlanıyor.
Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya her türlü desteğin verilmesi kararına rağmen sağlanan ABD menşeli birçok silah ve mühimmat Rus silahlarına alışkın Ukrayna ordusunda arzulanan etkiyi gösteremedi. İddia o ki, geleneksel Ortodoks dayanışmasında Moskova yerine Kiev’i tercih eden Kıbrıs Rum yönetimi AB’nin istediği gibi kullanımda ve stoktaki Rus menşeli önemli miktarda silah ve mühimmatı Ukrayna ordusuna sağladı. Yine iddialara göre Rusya bu duruma kızarak konsolosluk adımını attı. İddialara göre doğrudan uçak seferleri için de bu adımın yankılarını bekliyor.
Rum tarafındaki paniğin bu ihtimalden kaynaklanması büyük olasılık.