“Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesiyle CHP’de yeni bir dönem daha ilk günden başladı sayılır. CHP’de niyetlenilen bu değişimin CHP dışındaki muhalif kesimleri ve 31 Mart yerel seçimlerine doğru parlamenter siyasette bazı dengeleri, bazı dizilimleri değiştirmesi kaçınılmaz görünüyor.” (Foto: Özgür Özel/X)
Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesiyle CHP’de yeni bir dönem daha ilk günden başladı sayılır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun girişimiyle Temmuz ayında düzenlenen zoom toplantılarına katılan Kemal Kılıçdaroğlu dönemi kurmaylarından çoğu Parti Meclisinde yer bulamamış görünüyor. Özel onların yerine il başkanları, ilçe başkanları, akademi dünyasından isimlere yer vermiş görünüyor.
Ancak CHP’de niyetlenilen bu değişimin CHP dışındaki muhalif kesimleri ve 31 Mart yerel seçimlerine doğru parlamenter siyasette bazı dengeleri, bazı dizilimleri değiştirmesi kaçınılmaz görünüyor.
Erdoğan: değişen bir şey yok
Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Özel’in seçilmesine verdiği ve bugün iktidar çizgisindeki medyanın birinci sayfa ve köşelerine yansıyan tepkiyle başlamak gerekiyor. Erdoğan’a göre “Al birini vur diğerine”; Kılıçdaroğlu ile Özel’in bir farkı yok. Çünkü her ikisi de konuşmalarında Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala’ya selam göndermiş. Erdoğan “Benim düşman gördüğümü düşman görmeyen de düşman saflarda sayılır” gibi adeta tekfirci bir ölçüt ortaya koyarak aslında CHP’deki değişim ve yenilenme niyetinden rahatsızlığını belli ediyor.
Erdoğan, CHP’de değişim niyetinin, parti üyeleri tarafından genel başkana rakip çıkan bir kongrede seçim yoluyla galip geldiğini görmek istemiyor. Çünkü CHP kurultayında -bütün aksaklıklarına, hatalarına rağmen- görülen parti-içi demokrasi işleyişi, başta AK Parti ve MHP olmak üzere şu anda Türkiye’deki neredeyse bütün ana akım parti kongrelerinde görülen tek aday, oybirliğiyle seçim modeline karşı bir örnek oluşturuyor.
Erdoğan’ı rahatsız eden bir başka neden de CHP’de Genel Başkan değişikliğinin Mayıs seçimleri yenilgisi ardından bütün muhalif kesimlerde görülen yılgınlığı dağıtma ihtimalidir.
CHP’de öncelik toparlanma
Son dönemde Kılıçdaroğlu’na yönelik en büyük eleştiriler arasında partiyi bir grup danışmanla yönettiği iddiası vardı. Hatta Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun “sırtından hançerlenme” iddiasına yanıt veren Özel, seçildiği takdirde Genel Merkezdeki “sağcı danışmanlar katının boşaltılacağı” sözünü vermişti; o kat artık CHP ilçe başkanlarının kullanımına verilecekti.
Özel’in seçilmesi ardından ilk toplantıyı, daha PM seçimleri başlamamışken il başkanlarıyla yapması da örgütü arkasına alma amaç ve ihtiyacını gösteriyor.
Bu çerçevede son dönemde isteyerek ya da isteği dışında CHP’den ayrılan isimlerin yuvaya dönüşü için de gündeme alınacak gibi. Akla ilk gelen isim “Atatürk gelse Kurultay’ı alamaz, çünkü sistem dönüştürüldü” diyen, ancak Özel’il ilk tebrik edenlerden olan Memleket Partisi lideri Muharrem İnce.
Öte yandan Özel-İmamoğlu ekibinin, en azından şu aşamada siyaseti milletvekilliği, milletvekilliğini de meslek gibi gören, 5, 6, 7 dönem milletvekili olup devamını isteyen isimleri öne çıkarması hata olur. Özel kendisi de 5’inci dönem milletvekilliğinde ama o artık Genel Başkan. CHP’de 44 yılı bulan seçim başarısızlıkları zincirinde bu durumun payı var.
Yerel seçimler, İYİ Parti
Özel, seçilmesi ardından teşekkür konuşmasında CHP’de yerel seçimlere yönelik seferberlik istedi.
Bu seferberlikte kuşkusuz mevcut Büyükşehir Belediye Başkanlarına, önemli, ilçelerin belediye başkanlarına da il ve ilçe başkanları gibi önemli rol düşecek.
Belediye başkanları arasında Kılıçdaroğlu’na destek vermiş olanların, seçimin sıcaklığı geçtikten sonra yeni Genel Merkez ile uyumlu çalışacakları tahmin edilebilir. İstanbul’da bu bütünleşme zaten -Kurultay sonucunda da anahtar önem taşıyan İstanbul İl Kongresiyle sağlanmış durumda. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığı konusunda sorun çıkmaması, yeni İl Başkanının da onunla uyumlu çalışması bekleniyor.
Önemli bir nokta da 2019 yerel seçimlerinin kazanılmasını sağlayan CHP-İYİ Parti işbirliğinin yeniden kurulup kurulmayacağı. Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nu bencillikle suçlaması, Kılıçdaroğlu’nun da Kurultay’da onu “sırtından hançerlemekle” suçlaması, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ile artık köprü kurulamayacağını gösteriyordu.
Şimdi durum değişebilir. Akşener’in Özel’e tebrik mesajı yeni ve artık eskisinden farklı olmak zorunda bir ittifakın olmasa da işbirliğinin zeminini oluşturabilir.
Bunun ilk işaretlerini halen TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşülen 2024 Bütçe görüşmelerinde görebiliriz.
