CHP 2023 başından bu yana sadece kendi seçmenine değil Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iktidarına artık yeter diyen seçmene yaşattığı hayal kırıklığının bedelini 31 Mart’ta ağır ödeyebilir.
Bugün AK Parti adayı Murat Kurum’un siyaset deneyimsizliğinden kaynaklanan eksikliklerine ve gaflarına rağmen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kaybetme ihtimali konuşuluyorsa, bu sadece AK Parti ve MHP değil aynı zamanda hemen bütün muhalefet partilerinin de ona kaybettirme seferberliğinden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda CHP’nin kendi iç sorunlarından kaynaklanıyor.
Ankara’da AK Parti adayı Turgut Altınok’un ABB Başkanı Mansur Yavaş’la arasında, kimi anketlerde yüzde 10’u geçen farkı kapatmaya başladığından söz ediliyorsa, kaynağını biraz da CHP’nin iç sorunlarında aramak gerekiyor.
Bugün CHP’nin 2019’da güçlüklerle aldığı Antalya, Adana, Hatay, hatta Edirne belediye başkanlıklarını kaybedebileceği konuşuluyor. Özgür Özel’in deyişiyle “CHP’nin kalesi” İzmir’de, ciddi oy kaybından, Eskişehir’de Tekirdağ’da durumun “sallantıda” olduğundan, Bursa’nın, Balıkesir’in hiç de iddia edildiği gibi garanti olmadığından söz ediliyor.
Sadece aday belirleme değil
Eğer CHP bu sayılan büyükşehirlerin tamamını kaybetmezse, bu sadece CHP seçmeninin değil, Erdoğan iktidarına karşı bir denge oluşturmak isteyen muhalif seçmendeki siyasi bilincin, CHP’nin hem Genel Merkez hem hiziplerinin başındakilerden daha yüksek olması sayesinde olacak. Ama CHP şefleri çekirdek seçmenini daha ne kadar çantada keklik sayabilir?
CHP’nin seçmeninde yol açtığı hayal kırıklığı sadece 31 Mart seçimlerine doğru aday belirleme sürecinde yaşanan sert tartışmalardan kaynaklanmıyor.
Aday belirleme sürecindeki kaosun kökleri de CHP’de 5 Kasım Kurultayına gidiş sürecinde depreşen hizipler arası kavgalara dayanıyor.
Oradan geriye gittiğinizde Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde aldığı ve muhalif seçmene yaşattığı ağır yenilgiye rağmen bir şey olmamışçasına tutumunu bulursunuz. Bir yıl önce bugünlerde kamuoyunun siyaset gündemini meşgul eden Altılı Masa’nın Meral Akşener’in kalkması ve dönmesiyle yaşadığı ağır sarsıntıyı görürsünüz. O sarsıntı tamamen Akşener’e yıkılamaz; Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığını desteklemeleri ümidiyle diğer dört partiye 39 CHP milletvekilliği vermesinin de payı vardır. Öncesinde de Kılıçdaroğlu’nda tehdit algısını arttıran Akşener-İmamoğlu yakınlaşması vardı.
Ağır bedel: çekirdek erimesi
Gömleği iliklemeye yanlış düğmeden başladığınızda iki yaka bir araya gelmiyor.
Devlet Bahçeli (MHP) destekli Erdoğan iktidarını büyük 2023 depremindeki ağır aksaklıklar ve ağır ekonomik krize rağmen devam ettiren biraz da bu manzaradır.
CHP seçmeninin de genel olarak laik-demokrat seçmeninin da CHP yöneticilerine güveni hızla eriyor.
İstanbul ve Ankara önemli. Ama Ankara’da adeta bir Mansur Yavaş Partisi giriyor seçime, Yavaş’ın oy potansiyeli CHP’nin üstünde. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu Partisi; oy potansiyeli CHP’nin üstünde.
31 Mart’ta CHP İstanbul, Ankara ve muhtemel oy kaybına rağmen İzmir’i elde tutabilirse, mevcut koşullarda büyük başarı sayılmalı.
1 Nisan’dan itibaren ise, özellikle İmamoğlu’nun kazanıp kazanmamasına bağlı olarak CHP yeni, bir yol ayrımına gelecek. İmamoğlu’nun İstanbul’da kazanması demek aslında Türkiye’deki genel iktidar-muhalefet dengelerini de etkileyecek.
İstanbul hem iktidar hem muhalefet hem de CHP içi hiziplerin gayretiyle CHP’nin elinden çıkarsa, bu defa bedeli CHP’de de bir çekirdek erimesinin başlaması olabilir.